duyulduğu kadarıyla kız tavlamak için tesbih sallama yöntemini kullanan kişilerin başlarına gelmesi muhtemel olan hadise.
tesbih sallayayım derken donda sallanmak ile sonlanması muhtemel girişim.
tesbih lan bu, olta değil.
tesbih lan bu, olta değil.
boş beleş biri tarafından geliştirildiği düşünülen üzümdür.
oysa üzümün en besleyici yeri çekirdeğidir. çekirdeklerini dişinizle ezin öyle yiyin derler.
oysa üzümün en besleyici yeri çekirdeğidir. çekirdeklerini dişinizle ezin öyle yiyin derler.
- sandıklarından çok daha büyüğüz.
- çeyiz sandıklarından mı?
- çeyiz sandıklarından mı?
koltuğun boş olması nedeniyle uzun süre güneşe maruz kalmasından dolayı yaşanan hadise.
yazın kötü kışınsa harika olan olay.
sırtını kayınpederin zenginliğine yaslayan damattır.
ciddi anlamda ballı olmak böyle bir şeydir.
ciddi anlamda ballı olmak böyle bir şeydir.
üçüncü selim'in tahttan inmesine neden olan isyan.
nizam-ı cedit ordusunun kurulmasından rahatsız olan ulema, yeniçeri ve halkın kışkırttığı güruh tarafından düzenlenmiştir. isyan netice vermiş, nizam-ı cedit kaldırılmış, sevilmeyen devlet adamlarının kelleleri alınmıştır.
bu isyanın en trajik tarafı isyandan sonra otağa padişah gibi kurulan kabakçı mustafa'nın halkın dertlerini dinlerken gelenin gidenin evlenilecek eş talep etmesidir. bu durum isyanı düzenleyenleri dahi isyandan soğutmuştur. 1807.
nizam-ı cedit ordusunun kurulmasından rahatsız olan ulema, yeniçeri ve halkın kışkırttığı güruh tarafından düzenlenmiştir. isyan netice vermiş, nizam-ı cedit kaldırılmış, sevilmeyen devlet adamlarının kelleleri alınmıştır.
bu isyanın en trajik tarafı isyandan sonra otağa padişah gibi kurulan kabakçı mustafa'nın halkın dertlerini dinlerken gelenin gidenin evlenilecek eş talep etmesidir. bu durum isyanı düzenleyenleri dahi isyandan soğutmuştur. 1807.
(bkz: kabakçı mustafa isyanı)
yazın ortasında ceket ve kasket giyen, belini kuşakla saran, üzerine doğru dürüst terlemeyen amcadır.
(bkz: yazın ceket giyen yaşlı amca)
ölmek için harika bir yer.
90 yıllık cumhuriyet tarihinde biri de dememiş ki kemaliye diye bir ilçemiz var bari buraya doğru dürüst bir yol yapalım... bir yanı dağ, bir yanı 100 metre uçurum, koruma bariyeri desen yok, iki araç yan yana zor bela geçiyor. çoğu yerde 40 km hız dahi yapamıyorsunuz. bir daha gideni sevsinler. kemaliye gibi kanyonları olan doğa harikası bir yere yakışmıyor...
90 yıllık cumhuriyet tarihinde biri de dememiş ki kemaliye diye bir ilçemiz var bari buraya doğru dürüst bir yol yapalım... bir yanı dağ, bir yanı 100 metre uçurum, koruma bariyeri desen yok, iki araç yan yana zor bela geçiyor. çoğu yerde 40 km hız dahi yapamıyorsunuz. bir daha gideni sevsinler. kemaliye gibi kanyonları olan doğa harikası bir yere yakışmıyor...
sıranın kimde olduğuna dair olan soru.
Okey masasında falan sorulur.
Okey masasında falan sorulur.
aklen yaşanabilinecek olan hal.
Bir nevi kabuk değiştirme isteği. Kavuk demedim kabuk dedim.
Bir nevi kabuk değiştirme isteği. Kavuk demedim kabuk dedim.
şu kısacık ömürde tadılabilecek en harika zevklerden biri.
hele bir de mangalın başındaki sizseniz o kahraman da sizsiniz.
hele bir de mangalın başındaki sizseniz o kahraman da sizsiniz.
maddi durumu iyi olmayan, kötü bir şehirde yaşayan, değilse, sosyal hayatı zayıf olup iş dışında çevresi olmayan insan sorusu.
tutmayacak olan denklem.
zira emperyalistler işleri bitene kadar adamlarını satmazlar. İşleri bitince kendileri harcarlar. işleri bitinceye kadar satmazlar çünkü kullanacakları yeni piyonlara güven vermek zorundadırlar. İşleri bitince harcarlar çünkü geride iz bırakmak istemezler.
Şimdilik işleri bitmedi.
zira emperyalistler işleri bitene kadar adamlarını satmazlar. İşleri bitince kendileri harcarlar. işleri bitinceye kadar satmazlar çünkü kullanacakları yeni piyonlara güven vermek zorundadırlar. İşleri bitince harcarlar çünkü geride iz bırakmak istemezler.
Şimdilik işleri bitmedi.
semt pazarı esnafının malını satmak için bağırdığı cümlelerden biri.
semt pazarı esnafının sattığı ürünü tanıtmak için söylediği cümlelerden biri.
3 lira, 4 lira vs diye devam eder...
3 lira, 4 lira vs diye devam eder...
pazar esnafının sattığı penyeyi tanıtmak için bağırarak söylediği cümle.
(bkz: ne kadar ekmek o kadar köfte)
türkiye'nin yaklaşık olarak 5'te 1'i istanbul'da yaşamazdan evvel anlamlı olan soru.