belirli bir sıcaklıkta çözebileceği maksimum çözüneni içeren çözelti.
Sıvı haldeki bir maddenin katı hale geçmesi.
Bir çözelti içerisindeki küçük iyon veya moleküllerin yarı geçirgen bir zardan geçmesi ve büyük iyon veya moleküllerin geçmemesi işlemi.
Göreceli olarak çok miktarda çözücü içeren çözelti.
suda çözündüğünde ortama hidrojen iyonları (H+) ya da hidronyum iyonları (H3O+) verebilen maddelerdir.
negatif (?) yüklü iyon.
civanın diğer metaller ile oluşturduğu alaşımlar.
bir zamanların çocuklarının sokaklarda oynadığı bir çocuk oyunudur. Artık sokaklarda çocukları ve oyunlarını görmek zor hale geldi.
söz ağızdan bir kere çıktı mı artık dönüşü yoktur anlamına gelen atasözü.
göze hoş gelen anlamındaki kelime.
bir ülkenin gıda açısından dışa bağımlılıktan kurtulabilmesi için ülke topraklarında yapabileceği bitkisel ürün üretim işi.
bir olay karşısında şaşkınlığı dile getirmek için kullanılmakta olan cümle.
liseli ergen gençliğin kullanmış olduğu o dönemin özlü sözlerinden biridir.
idealizmin karşıtı felsefi görüş.
Yerüstü su kaynaklarından sızıntı yada yağmur yoluyla yenilenen yer yüzeyinin altında biriken su oluşumları.
güneş enerjisi, rüzgar enerjisi, jeotermal enerji, su enerjisi gibi kendiliğinden yenilenebilir, kullanmakla eksilmeyen enerji kaynakları.
Bir canlının yumurta döllenmesinden ölüme kadar geçirdigi değişik aşamalar.
kolayca alev alan anlamına gelen kelime.
Yerçekimi etkisiyle, kaya ya da toprağın yavaş yavaş yada yüksek bir hızla aşağı doğru hareketi.
rüzgar hızını ölçmeye yarayan aygıt.
Yeryüzünün 20-50 kilometre üzerindeki ozon içeren atmosfer katmanı.
kanser yapıcı, karsinojenik.
özellikle elektrik üretimi için nükleer fizyon ya da füzyon ile oluşturulan enerji.
bataklık topraklarda, lağım sularında ve ayrıca kömür madenlerinde organik maddenin anaerobik koşullarda ayrışmasından oluşan, genellikle bataklık gazı olarak adlandırılan, doğal, renksiz gaz. Atmosferde yoğunluğunun artması sera etkisine katkıda bulunur.
Yanan maddelerin bıraktıgı kalıntı.