sezen aksu`nun okuduğu ` kavaklar ` şarkısının sözlerinin yazarı olan şair.
evet öldürüldü.
Bedenim üşür, yüreğim sızlar.
Ah kavaklar, kavaklar...
Beni hoyrat bir makasla
Eski bir fotoğraftan oydular.
Orda kaldı yanağımın yarısı,
Kendini boşlukla tamamlar.
Omuzumda bir kesik el,
Ki durmadan kanar.
Ah kavaklar, kavaklar...
Acı düştü peşime ardımdan ıslık çalar.
bugün sabah saatlerinde, fransa`nın başkenti paris`te charlie hebdo isimli mizah dergisine düzenlenmiş olan saldırıdır.
her zaman olduğu gibi saldırının kimler tarafından düzenlendiği belli değildir.
ancak önemli olan türkiye`de ki medya da yapılan yayınlarda ve insanların bu habere ilişkin yaptıkları yorumlarda kullanılan dildir.
gazeteler, televizyonlar kullandıkları başlıklarla ya saldırıyı kimin yaptığını ima etmeye çalışmış ya da müslümanlar adına ` abe valla biz etmedik ` modunda savunmaya geçmiştir.
bazıları ise zaten müslümanlar yapmıştır şeklinde ` aşırı dinci, kökten dinci, doğuştan bilmem neci` gruplar diye haberi manşetten vermiştir.
uzun süredir takip etmekte olduğum radikal gazetesinin internet sitesinde ise saldırının düzenlendiği derginin baş yazarının fotoğrafı koyularak `ben kürdüm demişti` şeklinde haber yapılmıştır.
ulan türkiye`de kendi çöplüğünüzde her türlü haltı yiyorsunuz da bari sartre`ın, baudelaire`nin, rimbaud`un ülkesine bulaşmayın. oradan eksik kalın bari. siz nasıl bir ülkenin nasıl çapsız insanları, ırkısınız.
eskiden de türkiye`nin insanlarına, yüz yıllarca temizlenmeyecek, geçmeyecek şekilde aynı pisliği yaptınız hala devam ediyorsunuz.
bu ülkenin her bireyi, bende dahil, bu pislikte, bu coğrafya da yaşayıp ölmeye mahkumuz.
her zaman olduğu gibi saldırının kimler tarafından düzenlendiği belli değildir.
ancak önemli olan türkiye`de ki medya da yapılan yayınlarda ve insanların bu habere ilişkin yaptıkları yorumlarda kullanılan dildir.
gazeteler, televizyonlar kullandıkları başlıklarla ya saldırıyı kimin yaptığını ima etmeye çalışmış ya da müslümanlar adına ` abe valla biz etmedik ` modunda savunmaya geçmiştir.
bazıları ise zaten müslümanlar yapmıştır şeklinde ` aşırı dinci, kökten dinci, doğuştan bilmem neci` gruplar diye haberi manşetten vermiştir.
uzun süredir takip etmekte olduğum radikal gazetesinin internet sitesinde ise saldırının düzenlendiği derginin baş yazarının fotoğrafı koyularak `ben kürdüm demişti` şeklinde haber yapılmıştır.
ulan türkiye`de kendi çöplüğünüzde her türlü haltı yiyorsunuz da bari sartre`ın, baudelaire`nin, rimbaud`un ülkesine bulaşmayın. oradan eksik kalın bari. siz nasıl bir ülkenin nasıl çapsız insanları, ırkısınız.
eskiden de türkiye`nin insanlarına, yüz yıllarca temizlenmeyecek, geçmeyecek şekilde aynı pisliği yaptınız hala devam ediyorsunuz.
bu ülkenin her bireyi, bende dahil, bu pislikte, bu coğrafya da yaşayıp ölmeye mahkumuz.
1968 doğumlu, eski italyan futbolcu.
biz onu beyaz saçlarıyla, italyan karizmasıyla, çubuklu juventus formasıyla, uzun, öldürücü sol ayağıyla tanıdık, sevdik.
kariyerine 150`nin üzerinde gol sığdırmış, juventus,lazio,marsilya gibi büyük kulüplerde oynamıştır.
her büyük ve özel futbolcunun yaptığı gibi futbola başladığı kulüp olan perugia`da 2005 yılında futbolu bırakmıştır.
biz onu beyaz saçlarıyla, italyan karizmasıyla, çubuklu juventus formasıyla, uzun, öldürücü sol ayağıyla tanıdık, sevdik.
kariyerine 150`nin üzerinde gol sığdırmış, juventus,lazio,marsilya gibi büyük kulüplerde oynamıştır.
her büyük ve özel futbolcunun yaptığı gibi futbola başladığı kulüp olan perugia`da 2005 yılında futbolu bırakmıştır.
yetişebildiğimiz kadarıyla 90`lı yıllar ve 2000`li yılların başında oynamış futbolcuların isimleridir. bir sıralayacak olursak;
ravanelli, savicevic, prosinecki, batistuta, boban, zahovic, suker, recoba, stoichkov, redondo, veron, mihajlovic, hagi, rivaldo, overmars, zidane, cantona, stam, bierhoof, jancker, caniggia...
ravanelli, savicevic, prosinecki, batistuta, boban, zahovic, suker, recoba, stoichkov, redondo, veron, mihajlovic, hagi, rivaldo, overmars, zidane, cantona, stam, bierhoof, jancker, caniggia...
onur ünlü`nün yönetmenliğini yaptığı 2013 yapımı türk filmidir.
karakterler, konusu, müzikleri, zamanı durduran sahneleriyle kendinizi o an için başka bir evrende hissedebilirsiniz. gelmiş geçmiş en iyi türk filmidir denilebilir. filmi izledikten sonra ilk yarım saat kendinize gelemeyebilirsiniz dikkat. filmden bir diyalog (sansürlü); bunların yüz sene önce neye inandıklarını bilsen çok gülersin. ben biliyom mesele. yüz sene sonra neye inancekler onu da biliyom. yaa. herşeyi biliyom ben cemal. ama herşeyi bilmekle hiçbir seyi bilmemek aynı sey. ayrıca filmdeki cemal karakterini canlandıran ali altay aynı `(bkz: benden yazar olmaz)`. selam olsun.
youtube: ZsVAhXMnG4Q
karakterler, konusu, müzikleri, zamanı durduran sahneleriyle kendinizi o an için başka bir evrende hissedebilirsiniz. gelmiş geçmiş en iyi türk filmidir denilebilir. filmi izledikten sonra ilk yarım saat kendinize gelemeyebilirsiniz dikkat. filmden bir diyalog (sansürlü); bunların yüz sene önce neye inandıklarını bilsen çok gülersin. ben biliyom mesele. yüz sene sonra neye inancekler onu da biliyom. yaa. herşeyi biliyom ben cemal. ama herşeyi bilmekle hiçbir seyi bilmemek aynı sey. ayrıca filmdeki cemal karakterini canlandıran ali altay aynı `(bkz: benden yazar olmaz)`. selam olsun.
youtube: ZsVAhXMnG4Q
bugün öğlen saatlerinde oynanan ve adana demirspor`un 2-0 kazandığı maçtır.
adana demirspor bu sonuçla 3. sıraya yükselmiştir.
`geliyorlar`
adana demirspor bu sonuçla 3. sıraya yükselmiştir.
`geliyorlar`
1974 yılında türkiye`nin kıbrıs`a yapmış olduğu harekatta dönemin dışişleri bakanı turan güneş tarafından dönemin başbakanı bülent ecevit`e söylenmiş, şifre niteliğindeki söz.
20 temmuz 1974`te yapılan ilk harekat sonrası ateşkes yapılmış ve cenevre`de türk ve rum tarafları arsında görüşmeler olmuştur. ancak bu görüşmelerde türk heyeti istenilen sonucun alınmayacağını görünce, dışişleri bakanı turan güneş gece yarısı telefonla dönemin başbakanı bülent ecevitî aramış `ayşe tatile çıkabilir` demiştir. `ayşe`, turan güneş`în kızının adıdır. bu söz ikinci harekatın başlamasını sağlayacaktır.
20 temmuz 1974`te yapılan ilk harekat sonrası ateşkes yapılmış ve cenevre`de türk ve rum tarafları arsında görüşmeler olmuştur. ancak bu görüşmelerde türk heyeti istenilen sonucun alınmayacağını görünce, dışişleri bakanı turan güneş gece yarısı telefonla dönemin başbakanı bülent ecevitî aramış `ayşe tatile çıkabilir` demiştir. `ayşe`, turan güneş`în kızının adıdır. bu söz ikinci harekatın başlamasını sağlayacaktır.
beşiktaş`ın ev sahipliğinde sarıyer spor`un stadyumunda oynanan ve adana demir`in oldukça güzel bir oyunla 2-1 kazandığı maçtır.
adana demirspor taraftarı her zamanki gibiydi. her insanın ölmeden önce bir kez o tribünde bulunması gerektiğini düşünüyorum.
sarıyer spor`un stadına ulaşmak biraz zor olsa da, sarıyer`de bulunmak güzeldi.
ayrıca maç sonunda demirspor taraftarı yaptığı tezahüratlarla çarşıya yönelik yapılan suçlamaları protesto etmiştir.
adana demirspor taraftarı her zamanki gibiydi. her insanın ölmeden önce bir kez o tribünde bulunması gerektiğini düşünüyorum.
sarıyer spor`un stadına ulaşmak biraz zor olsa da, sarıyer`de bulunmak güzeldi.
ayrıca maç sonunda demirspor taraftarı yaptığı tezahüratlarla çarşıya yönelik yapılan suçlamaları protesto etmiştir.
adanademir spor`un taraftar grubu `mavi şimşekler` in marşlarından birinin adı.
ayrıca mavi şimşeklerin kendilerini nitelendirdikleri isim. bu yazıda pankartları da bulunmaktadır.
`şehrin asi çocukları` dırlar.
(youtube: aCZxPkcm9Cc)
ayrıca mavi şimşeklerin kendilerini nitelendirdikleri isim. bu yazıda pankartları da bulunmaktadır.
`şehrin asi çocukları` dırlar.
(youtube: aCZxPkcm9Cc)
an itibariyle biten ve adanademir spor`un 1-0 kazandığı maç.
geliyorlar.
geliyorlar.
şu an oynanan ve adanademir spor`un 1-0 önde olduğu maç.
1966 doğumlu eski bulgar futbolcu, şimdi teknik direktör.
o bir efsane. bulgaristan`ın ` hagi` si
cska sofia takımında kendini tanıtmış, 1990-1995 yılları arasında oynadığı barcelona`da yıldızlaşmıştır.
o dönem barcelona`nın teknik direktörlüğünü johan cruyff yapmaktaydı.kimler yoktu ki o kadroda;
ronald koeman,romario, guardiola, zubizaretta
1995 te gittikten sonra o takıma ` hagi` gelmiştir. hagi`nin geldiği sene yine kadroya prosinecki, figo,popescu, xavi gibi futbolcular dahil olmuştur.
(youtube: YJg_2Bjbryk)
o bir efsane. bulgaristan`ın ` hagi` si
cska sofia takımında kendini tanıtmış, 1990-1995 yılları arasında oynadığı barcelona`da yıldızlaşmıştır.
o dönem barcelona`nın teknik direktörlüğünü johan cruyff yapmaktaydı.kimler yoktu ki o kadroda;
ronald koeman,romario, guardiola, zubizaretta
1995 te gittikten sonra o takıma ` hagi` gelmiştir. hagi`nin geldiği sene yine kadroya prosinecki, figo,popescu, xavi gibi futbolcular dahil olmuştur.
(youtube: YJg_2Bjbryk)
1970`lerin sonlarına doğru büyük değişim yaşamış şair.
` celladıma gülümserken çektirdiğim son resmin arkasındaki satırlar ` şiiri üzerine bu coğrafya da yazılmış başka bir tane şiir olduğunu sanmıyorum.
` kalın türk ` işlerine girmeyeymiş iyiymiş.
(youtube: cQfoOaB7Nww)
` celladıma gülümserken çektirdiğim son resmin arkasındaki satırlar ` şiiri üzerine bu coğrafya da yazılmış başka bir tane şiir olduğunu sanmıyorum.
` kalın türk ` işlerine girmeyeymiş iyiymiş.
(youtube: cQfoOaB7Nww)
yerli "julian assange" denilebilecek kişi. sonu aynı mı olur bilinmez.
Yaşadığımız ülke sınırları içerisinde önemine veya anlatılmak istenilene bakılmadan, yaşanılacak sonuçları hesaba katılmadan, kadim insanlık tarihinin en etkili iletişim aracı olan küçük bir konuşma ve farklı bir etnik, dinsel, cinsel, düşünsel, bölgesel, sınıfsal gruba mensup olma, genel geçer kurallar ve kabul edilmiş/ettirilmiş düşüncelerin aksini söyleme durumunda karşılaşılabilecek, sonucu; ölüm, tecrit, sürgün, darp, çeşitli haklardan yoksun bırakma, yakma, itham etme, hakarete uğrama vs. ile sonuçlanabilecek eylemler bütünü.
İşin en can alıcı noktası bu durumun, bir haber spikerinin, belediye başkanının, kahvedeki Halil emminin, dernekteki tuncay abinin, okuldaki öğretmenin, bilmem kaç yıl önce yaşamış bir komutanın, bir din adamının ağzından çıkan bir sözle, onlarca yıl önce yazılmış, çizilmiş eserlerde yazan bir cümleyle, bir gazete başlığıyla ve daha sayılabilecek, insanlık öğretisinde ve bir defalık yaşayacağı hayatında yeri olmayan/olmaması gereken bir nedenden gelişebiliyor olması.
Sonra da insanlar hayatlarına kaldıkları yerden hiç olmamış gibi devam edebilmektedir.
Biraz hafızamızı kurcalarsak bu şekilde meydana gelmiş bir sürü olay hatırlayabiliriz diye düşünüyorum. Saygılarımı arz ederim. Tak.
İşin en can alıcı noktası bu durumun, bir haber spikerinin, belediye başkanının, kahvedeki Halil emminin, dernekteki tuncay abinin, okuldaki öğretmenin, bilmem kaç yıl önce yaşamış bir komutanın, bir din adamının ağzından çıkan bir sözle, onlarca yıl önce yazılmış, çizilmiş eserlerde yazan bir cümleyle, bir gazete başlığıyla ve daha sayılabilecek, insanlık öğretisinde ve bir defalık yaşayacağı hayatında yeri olmayan/olmaması gereken bir nedenden gelişebiliyor olması.
Sonra da insanlar hayatlarına kaldıkları yerden hiç olmamış gibi devam edebilmektedir.
Biraz hafızamızı kurcalarsak bu şekilde meydana gelmiş bir sürü olay hatırlayabiliriz diye düşünüyorum. Saygılarımı arz ederim. Tak.
güvenlik mensuplarıyla karşılıklı çatışmaya girmiş grupların başvurdukları eylem biçimi.
o makinenin eylemcinin elinde olduğu kare göz önüne getirilirse , düşünüldüğü zaman einstein mezarında hopluyordur diye tahmin ediyorum.
o makinenin eylemcinin elinde olduğu kare göz önüne getirilirse , düşünüldüğü zaman einstein mezarında hopluyordur diye tahmin ediyorum.
bir adana demirspor taraftarı olarak şu an oynanan galatasaray- arsenal maçını izlerken insanı derin düşüncelere daldıran ülkenin futbolu.
` ülke futbolu bu ülkenin para birimi gibi. ülke sınırları içerisinde ne kadar değerli olsa da sınırı geçince hiçbir karşılığı ve değeri yok`
bu maça pek girmek istemiyorum ama çok az değineceğim. an itibarı ile arsenal takımının futbolcuları futbolun gereğini yapmaktadırlar. galatasaray takımına bakacak olursak; ayağına gelen şiddeti biraz yüksek topu kontrol etmekten aciz (yeteneksiz), takım savunmasına dair göze çarpan hiçbir belirti yok, hücum, kontra atak zaten hiç açmıyorum bile, 25 yaş altı futbolcuların dakika 30 olunca dilleri yorgunluktan dışarıda, 30 ve üstü zaten ilk yarı da bittiler. taraftarın bağırmaya gücü yok, bağırsa da zaten 10 yıl öncesinin tezahüratları ve bırak kendi oyuncusunu rakip takımı kesinlikle etkilemeyecek çapsızlıkta ( ibne arsenal seviyesinde besteler ), yarısı boş olan stadyum vs. vs.
maçı anlatan spikere ayrı olarak değinmek istiyorum. sadece bu maça özel değil ülkenin takımları avrupa`da oynarken ( ulusal takımın maçlarında daha daha da fazla ) maçı anlatan, izleyen, yorumlayan insanlar tamamen ergenleşiyor. belirli yaşa gelmiş kısmen yaptığı işe hakim, çoğunluğu aile sahibi, normal hayatta konuşsan gayet aklı başında insanlar bir anda tanınmaz hale geliyor. kullandıkları dil maça, pozisyonlara, rakip takım ve kendi takımının oyuncularına, hakeme getirdiği yorumların futbol da kesinlikle bir karşılığı yok. en berbatı da belki de kullandıkları dil. örnek hitap şekilleri; ingilizler, bizimkiler, onlar, hırvat hakem, taçı onlara verdi, haydi koçlarım, işte türkün gücü ve daha yüzlercesi. futbolcu isimlerini yanlış söylemeler, aileleri, sosyal hayatları hakkında verdikleri bilgiler zaten skandal. futbolcuların forma şekilleri ve kendi memleketlerinin plaka numaralarının yazdığı formalar,bıraktıkları sakallar, saç şekilleri taraftarın ses tonu çimin rengi gibi. bu gibi daha sayılabilecek bir sürü ayrıntının bu maçta ve ülkenin futbolunda yaşanılan başarısızlıkta payı oldukça büyük.
şimdi nacizane yapılmasını talep ettiğim ve böylece bu ülkede futbolun ve sosyal hayatın daha güzel eğlenceli olacağını düşündüğüm çözüm önerileri;
1- tff fesh edilmeli ve yeni bir sistemle kurulmalı. alınacak yöneticilerin de kesinlikle eski futbolcu, iş adamı, çeşitli kulüp yöneticilerinden olmamalı. profesyonel ve bu işin eğitimini almış insanlardan seçilmeli.
2- futbolculardan alınan yıllık vergi % 10 dan ( oda alınmıyor ama ) % 40 a çıkarılmalı
3- yabancı futbolcu sınırı kaldırılmalı ve maçlarda her kulübün 20 yaş altı 3 tane bu ülkenin insanlarından olan gençleri oynatılmasının zorunlu hale getirilmesi
4- alt yapıdaki futbolcuların ve antrenörlerin ücretlerinde iyileştirme yapılmalı. ayrıca her kulübün yıllık gelirinin en az % 30-40 lık dilimi alt yapılara ayrılmalı
5- 1-2-3. ve amatörlerin ligler yeniden sistemleştirilmeli, liglerde mücadele eden takım sayısı artırılıp 28 yaş sınırı ( 2-3. lig ve amatör kulüplerde ) getirilmeli
6- futbolcuların kendi memleketkerinin plaka numarasını giymesinin yasaklanması ( kime neyi kanıtlamaya çalışıyorsunuz kardeşim. yaşadığınız hayatlar o kadar mı küçük ve basit, o numaradan haz duyacak kadar.
7- futbol, yayıncı kuruluşun esaretinden kurtarılıp daha şeffaf olmalıdır.
8- futbol medyasına çeki düzen verilmeli. gazete ve televizyon programlarına, burada kullanılan dile oldukça katı denetim getirilip, ağır yaptırımlar uygulanmalı
9- futbol federasyonu ve kulüp başkanlarının seçimlerinde oy kullanan insanlar şaibesiz olup taraftarlardan olmalıdır ve devlet kurumu bu işlerden tamamen elini eteğini çekmelidir.
10- en küçük başarıları bile şampiyonluk yaşamışlık sevinciyle kutlamayıp ertesi gün hayatımıza, işimize, okulumuza normal, insanlar gibi devam edebilmeliyiz.
11- maç biletlerinin fiyatlarında iyileştirmeler yapılıp belirli bir standarta bağlanmalı
12- stadyumlar yenilenip daha da küçük yapılmalı ve buraların güvenliğini kolluk kuvvetleri yerine özel güvenlikler sağlamalıdır.
13- 3 büyük 4 büyük 10 büyük tartışmaları ve kullanılan dilin bitip, her kulübün büyüklüğünün o takımı tutan taraftarın sevgisiyle ve bağlılığıyla ilgili olduğunun farkına varılmalı veya insanların gerekirse gözüne, kafasına vura vura anlatılmalı
14- maçlardan önce istiklal marşının okunması uygulaması kaldırılmalı
15- ulusal futbol takımına; milli takım, ay yıldızlılar, a milliler, ümit milliler türünde hitap edilmemeli. hem futbolda ve sporda karşılığı yok hem de gerçekten faydası yok. tam tersi bilinç altında futbola bakışı olumsuz yönlendiren terimler
` ülke futbolu bu ülkenin para birimi gibi. ülke sınırları içerisinde ne kadar değerli olsa da sınırı geçince hiçbir karşılığı ve değeri yok`
bu maça pek girmek istemiyorum ama çok az değineceğim. an itibarı ile arsenal takımının futbolcuları futbolun gereğini yapmaktadırlar. galatasaray takımına bakacak olursak; ayağına gelen şiddeti biraz yüksek topu kontrol etmekten aciz (yeteneksiz), takım savunmasına dair göze çarpan hiçbir belirti yok, hücum, kontra atak zaten hiç açmıyorum bile, 25 yaş altı futbolcuların dakika 30 olunca dilleri yorgunluktan dışarıda, 30 ve üstü zaten ilk yarı da bittiler. taraftarın bağırmaya gücü yok, bağırsa da zaten 10 yıl öncesinin tezahüratları ve bırak kendi oyuncusunu rakip takımı kesinlikle etkilemeyecek çapsızlıkta ( ibne arsenal seviyesinde besteler ), yarısı boş olan stadyum vs. vs.
maçı anlatan spikere ayrı olarak değinmek istiyorum. sadece bu maça özel değil ülkenin takımları avrupa`da oynarken ( ulusal takımın maçlarında daha daha da fazla ) maçı anlatan, izleyen, yorumlayan insanlar tamamen ergenleşiyor. belirli yaşa gelmiş kısmen yaptığı işe hakim, çoğunluğu aile sahibi, normal hayatta konuşsan gayet aklı başında insanlar bir anda tanınmaz hale geliyor. kullandıkları dil maça, pozisyonlara, rakip takım ve kendi takımının oyuncularına, hakeme getirdiği yorumların futbol da kesinlikle bir karşılığı yok. en berbatı da belki de kullandıkları dil. örnek hitap şekilleri; ingilizler, bizimkiler, onlar, hırvat hakem, taçı onlara verdi, haydi koçlarım, işte türkün gücü ve daha yüzlercesi. futbolcu isimlerini yanlış söylemeler, aileleri, sosyal hayatları hakkında verdikleri bilgiler zaten skandal. futbolcuların forma şekilleri ve kendi memleketlerinin plaka numaralarının yazdığı formalar,bıraktıkları sakallar, saç şekilleri taraftarın ses tonu çimin rengi gibi. bu gibi daha sayılabilecek bir sürü ayrıntının bu maçta ve ülkenin futbolunda yaşanılan başarısızlıkta payı oldukça büyük.
şimdi nacizane yapılmasını talep ettiğim ve böylece bu ülkede futbolun ve sosyal hayatın daha güzel eğlenceli olacağını düşündüğüm çözüm önerileri;
1- tff fesh edilmeli ve yeni bir sistemle kurulmalı. alınacak yöneticilerin de kesinlikle eski futbolcu, iş adamı, çeşitli kulüp yöneticilerinden olmamalı. profesyonel ve bu işin eğitimini almış insanlardan seçilmeli.
2- futbolculardan alınan yıllık vergi % 10 dan ( oda alınmıyor ama ) % 40 a çıkarılmalı
3- yabancı futbolcu sınırı kaldırılmalı ve maçlarda her kulübün 20 yaş altı 3 tane bu ülkenin insanlarından olan gençleri oynatılmasının zorunlu hale getirilmesi
4- alt yapıdaki futbolcuların ve antrenörlerin ücretlerinde iyileştirme yapılmalı. ayrıca her kulübün yıllık gelirinin en az % 30-40 lık dilimi alt yapılara ayrılmalı
5- 1-2-3. ve amatörlerin ligler yeniden sistemleştirilmeli, liglerde mücadele eden takım sayısı artırılıp 28 yaş sınırı ( 2-3. lig ve amatör kulüplerde ) getirilmeli
6- futbolcuların kendi memleketkerinin plaka numarasını giymesinin yasaklanması ( kime neyi kanıtlamaya çalışıyorsunuz kardeşim. yaşadığınız hayatlar o kadar mı küçük ve basit, o numaradan haz duyacak kadar.
7- futbol, yayıncı kuruluşun esaretinden kurtarılıp daha şeffaf olmalıdır.
8- futbol medyasına çeki düzen verilmeli. gazete ve televizyon programlarına, burada kullanılan dile oldukça katı denetim getirilip, ağır yaptırımlar uygulanmalı
9- futbol federasyonu ve kulüp başkanlarının seçimlerinde oy kullanan insanlar şaibesiz olup taraftarlardan olmalıdır ve devlet kurumu bu işlerden tamamen elini eteğini çekmelidir.
10- en küçük başarıları bile şampiyonluk yaşamışlık sevinciyle kutlamayıp ertesi gün hayatımıza, işimize, okulumuza normal, insanlar gibi devam edebilmeliyiz.
11- maç biletlerinin fiyatlarında iyileştirmeler yapılıp belirli bir standarta bağlanmalı
12- stadyumlar yenilenip daha da küçük yapılmalı ve buraların güvenliğini kolluk kuvvetleri yerine özel güvenlikler sağlamalıdır.
13- 3 büyük 4 büyük 10 büyük tartışmaları ve kullanılan dilin bitip, her kulübün büyüklüğünün o takımı tutan taraftarın sevgisiyle ve bağlılığıyla ilgili olduğunun farkına varılmalı veya insanların gerekirse gözüne, kafasına vura vura anlatılmalı
14- maçlardan önce istiklal marşının okunması uygulaması kaldırılmalı
15- ulusal futbol takımına; milli takım, ay yıldızlılar, a milliler, ümit milliler türünde hitap edilmemeli. hem futbolda ve sporda karşılığı yok hem de gerçekten faydası yok. tam tersi bilinç altında futbola bakışı olumsuz yönlendiren terimler
oliver stone`un yönetmenliğini yaptığı, yaser arafat`ı anlatan `persona non grata` isimli 2003 yapımı belgesel oldukça güzeldir.
nedeni mi? oliver stone
nedeni mi? oliver stone
allende 1970 seçimleriyle başkan olduktan sonraki dönemde şili ekonomisini yöneten abd şirketlerini ulusallaştıracağını söylemiştir. bunun üzerine dönemin abd başkanı nixon cia başkanına şöyle diyecektir; `ekonomiye çığlık attırın`
uluslararası para fonu ve dünya bankası şili`ye borç vermeyip tavır almıştır. ülke içinde cia `in yönlendirdiği muhalif partilerde allende karşıtı propaganda başlattı. gösteri ve protesto yürüyüşleri düzenlediler. allende`yi destekleyen şili ordu komutanı `rene scheneider` de öldürülecektir.
allende 1972`deki bm toplantısında söyledikleriyle bir nevi ölüm fermanını da imzalamış olacaktır.
general pinochet cia`nı emriyle harekete geçecek, askerler başkanlık sarayına yaklaşırken allende radyodan halka son kez seslenecektir:
`bunlar son sözlerim. fedakarlığımın beyhude olmayacağından eminim. hiç değilse, bundan ahlaki bir ders çıkarılacağından ve suç, korkaklık ve ihanete karşı ibret alınacağından eminim.
son olarak allende kendisine fidel castro tarafından verilmiş olan tüfekle yaşamına son verecektir.
uluslararası para fonu ve dünya bankası şili`ye borç vermeyip tavır almıştır. ülke içinde cia `in yönlendirdiği muhalif partilerde allende karşıtı propaganda başlattı. gösteri ve protesto yürüyüşleri düzenlediler. allende`yi destekleyen şili ordu komutanı `rene scheneider` de öldürülecektir.
allende 1972`deki bm toplantısında söyledikleriyle bir nevi ölüm fermanını da imzalamış olacaktır.
general pinochet cia`nı emriyle harekete geçecek, askerler başkanlık sarayına yaklaşırken allende radyodan halka son kez seslenecektir:
`bunlar son sözlerim. fedakarlığımın beyhude olmayacağından eminim. hiç değilse, bundan ahlaki bir ders çıkarılacağından ve suç, korkaklık ve ihanete karşı ibret alınacağından eminim.
son olarak allende kendisine fidel castro tarafından verilmiş olan tüfekle yaşamına son verecektir.
11 eylül 1973 yılında, o dönemler bir çok güney amerika ve asya ülkesinde olduğu gibi cia destekli bir darbeyle başa geçmiş bir dikdatördür.
1990 yılında halk oylaması sonucu görevini bırakmıştır.
pinochet döneminde binlerce insan işkenceyle öldürülmüş, sürgüne gönderilmiş, tutsak edilmiştir. kadınların evde oturup çocuklarına bakması gerektiğini söyleyen bir insandır. ona göre kadınların kutsal görevi budur.
şili darbesinin 40. yılında bir sanatçı tarafından köpek dışkısıyla pinochet`in portresi yapılmıştır.
bulutsuzluk özlemi`nin şili darbesini anlatan `şili`ye özgürlük` adlı bir şarkısı da bulunmaktadır.
(youtube: jYrMapWwIp8)
1990 yılında halk oylaması sonucu görevini bırakmıştır.
pinochet döneminde binlerce insan işkenceyle öldürülmüş, sürgüne gönderilmiş, tutsak edilmiştir. kadınların evde oturup çocuklarına bakması gerektiğini söyleyen bir insandır. ona göre kadınların kutsal görevi budur.
şili darbesinin 40. yılında bir sanatçı tarafından köpek dışkısıyla pinochet`in portresi yapılmıştır.
bulutsuzluk özlemi`nin şili darbesini anlatan `şili`ye özgürlük` adlı bir şarkısı da bulunmaktadır.
(youtube: jYrMapWwIp8)
(bkz: augusto pinochet)
`kıta sahanlığı`; kara sularının bitiş noktasından başlayan deniz altındaki devamını ifade eder.
kıyıya sahip her devlet kıta sahanlığına da sahiptir. ancak kıta sahanlığına sahip ülkenin sadece bu bölgedeki canlı-cansız doğal kaynakları arama ve işletmede egemen yetkileri vardır; `su alanı` ve `hava sahası` uluslararası statüsünü korur
kıyıya sahip her devlet kıta sahanlığına da sahiptir. ancak kıta sahanlığına sahip ülkenin sadece bu bölgedeki canlı-cansız doğal kaynakları arama ve işletmede egemen yetkileri vardır; `su alanı` ve `hava sahası` uluslararası statüsünü korur
`metin erksan` ın yönetmenliğini yaptığı, 1963 yapımı türk filmi.
ilginçtir türkiye`de sansüre takıldığı için gösterimi olmamıştır. ilk gösterimi 1964 yılında `berlin film festivali` nde olacak ve `altın ayı` ödülünü kazanacaktır.
bu başarısıyla türk sinema tarihinde uluslararası ödül kazanan ilk film olmuştur.
başrollerde `erol taş` ve `hülya koçyiğit` vardır. `erol taş` yine kötüdür. `necati cumalı` nın `susuz yaz` isimli eserinden uyarlanan filimde izmir`in bademler köyü`nde, köylüler arasında su yüzünden çıkan anlaşmazlık ve bir aşk hikayesi anlatılmaktadır. filmin sonlarında verilen sosyal mesajda o döneme göre oldukça etkili. türk köylüsünün ve türkiye`nin geçmişini göstermesi bakımından da oldukça güzel bir film.
` hasan ` kötüye karşı yıllar sonra da olsa kazanacaktır.
kullanılan araçlar farklı olsa da günümüzde de türk köylüsü arasında çıkan tartışmalar ve birbirlerine karşı davranışları ve kullandığı dilde pek bir değişik olmamış gibi.
`garibanın garibana yaptığı zulüm gibisi yoktur` derler ya o cinsten.
ilginçtir türkiye`de sansüre takıldığı için gösterimi olmamıştır. ilk gösterimi 1964 yılında `berlin film festivali` nde olacak ve `altın ayı` ödülünü kazanacaktır.
bu başarısıyla türk sinema tarihinde uluslararası ödül kazanan ilk film olmuştur.
başrollerde `erol taş` ve `hülya koçyiğit` vardır. `erol taş` yine kötüdür. `necati cumalı` nın `susuz yaz` isimli eserinden uyarlanan filimde izmir`in bademler köyü`nde, köylüler arasında su yüzünden çıkan anlaşmazlık ve bir aşk hikayesi anlatılmaktadır. filmin sonlarında verilen sosyal mesajda o döneme göre oldukça etkili. türk köylüsünün ve türkiye`nin geçmişini göstermesi bakımından da oldukça güzel bir film.
` hasan ` kötüye karşı yıllar sonra da olsa kazanacaktır.
kullanılan araçlar farklı olsa da günümüzde de türk köylüsü arasında çıkan tartışmalar ve birbirlerine karşı davranışları ve kullandığı dilde pek bir değişik olmamış gibi.
`garibanın garibana yaptığı zulüm gibisi yoktur` derler ya o cinsten.
15 kasım 1979`da istanbul boğazı`nda meydana gelen kazadır.
libya`dan hareket edip yaklaşık 96 bin tonluk ham petrol taşıyan 150 bin gros tonluk romanya bandıralı `ındependenta` isimli dev gemi sabah saatlerinde istanbul boğazın`da, yunanistan bandıralı `evriyali` isimli çelik demir çubuklar taşıyan gemi ile çarpışmıştır.
gerçekleşen kaza sonucunda müthiş bir patlama meydana gelmiş ve gemi alev almıştır. tonlarca ham petrol denize yayılmış ve çıkan yangın yaklaşık 1 ay sürmüştür. yangına müdahale türk usulu ile iki tane deniz itfaiyesi ve denizden çekilen petrolle karışık su ile yapılmıştır.
kaza sonucu yaklaşık 50 kişi hayatını kaybedecek, istanbul boğazı`da uzun süre kirli kalacaktır.
geminin enkazı belirli zamanlarda tuzla`daki tershanelere taşınıp parçalara ayrılmıştır. enkazın tamamen bulunduğu yerden kaldırılması ise 7 yıl sürecektir.
(youtube: hrLnp6WW5CQ)
libya`dan hareket edip yaklaşık 96 bin tonluk ham petrol taşıyan 150 bin gros tonluk romanya bandıralı `ındependenta` isimli dev gemi sabah saatlerinde istanbul boğazın`da, yunanistan bandıralı `evriyali` isimli çelik demir çubuklar taşıyan gemi ile çarpışmıştır.
gerçekleşen kaza sonucunda müthiş bir patlama meydana gelmiş ve gemi alev almıştır. tonlarca ham petrol denize yayılmış ve çıkan yangın yaklaşık 1 ay sürmüştür. yangına müdahale türk usulu ile iki tane deniz itfaiyesi ve denizden çekilen petrolle karışık su ile yapılmıştır.
kaza sonucu yaklaşık 50 kişi hayatını kaybedecek, istanbul boğazı`da uzun süre kirli kalacaktır.
geminin enkazı belirli zamanlarda tuzla`daki tershanelere taşınıp parçalara ayrılmıştır. enkazın tamamen bulunduğu yerden kaldırılması ise 7 yıl sürecektir.
(youtube: hrLnp6WW5CQ)
12 eylül 1981 askeri darbesinin gerçekleştiği gece trt`nin ankara radyosu`ndan, ihtilal`in haberini veren 1 no`lu bildiriyi okuyan trt spikeri.
(youtube: RM8Ewcb3VmU)
(youtube: RM8Ewcb3VmU)