confessions
  1. toplam entry 5134
  2. takipçi 0
  3. puan 1464456

çocuksun sen

eski türkiye sözlük
güzel bir ahmet telli şiiri/kitabıdır.


dünyanın dışına atılmış bir adımdın sen
ömrümüzse karşılıksız sorulardı hepsi bu
şu samanyolu hani avuçlarından dökülen
kum taneleri var ya onlardan birindeyim
yeni bir yolculuğa çıkıyorum kar yağıyor
bir aşk tipiye tutuluyor daha ilk dönemeçte

çocuksun sen sesindeki tipiye tutulduğum

dönüşen ve suya dönüşen sorular soruyorsun
sesin bir çağlayan olup dolduruyor uçurumlarımı
kötü bir anlatıcıyım oysa ben ve ne zaman
birisi adres sorsa önce silaha davranıyorum
kekemeyim en az kasabalı aşklar kadar mahçup
ve üzgün kentler arıyorum ayrılıklar için
bir yanlışlığım bu dünyada en az senin kadar
ve sen kendi küllerini savuruyorsun dağa taşa
bir daha doğmamak için doğmak diyorsun
ölümlülerin işi bir de mutlu olanların
onların hep bir öyküsü olur ve yaşarlar
bırakıp gidemezler alıştıkları ne varsa

çocuksun sen her ayrılıkta imlası bozulan

susan bir çocuktan daha büyük bir tehdit
ne olabilir, sorumun karşılığını bilmiyor kimse
kötü bir anlatıcıyım oysa ben ve ne zaman
bir kaza olsa adı aşk oluyor artık
aşksa dünyanın çoktan unuttuğu bir tansık
seni bekliyorum orda, o kirlenen ütopyada
kirpiklerime düşüyorsun bir çiy damlası olarak
yumuyorum gözlerimi gözkapaklarımın içindesin
sonsuz bir uykuya dalıyorum sonra ve sen

hiç büyümüyorsun artık iyi ki büyümüyorsun
adınla başlıyorum her şiire ve her mısrada
esirgeyensin bağışlayansın, biad ediyorum.

çocuksun sen ve bu dünya sana göre değil


çocuksun sen / ıı

çocuksun sen sesinin çağlayanına düştüm
bir çiçeğe tutundum düşerken, ordayım hâlâ
sallanıp durmaktayım bir saatin sarkacı
nasıl gidip geliyor gidip geliyorsa öyle
zaman benim işte, nesneleşiyor tüm anlar
dursam ölürüm paramparça olur dünya

çocuksun sen sesinin çağlayanına düştüğüm
uçurum diyordun bir aşk uçurum özlemidir
bırakıyorum öyleyse kendimi sesinin boşluğuna
tutunabileceğim tüm umutları görmiyeyim için
gözlerimi bağlıyorum geceyi mendil yaparak
(gözlerim bir yerlerde daha bağlanmıştı, bunu
unutmuyorum unutmuyorum unutmuyorum hiç)

bir rüzgâr esse ellerin fesleğen kokuyor
kırlangıçlar konuyor alnına akşamüstleri
bu yüzden bir kanat sesiyim yamaçlarda
üzgün bir erguvan ağacıyla konuşuyorum
ayrılığın zorlaştığı yerdeyim ve dalgınlığım
bir mülteci hüznüne dönüyor artık bu kentte

çocuksun sen alnına kırlangıçlar konan

bir bulutun peşine takılıp gittiğimiz yer
okyanus diyelim istersen ya da sen söyle
batık bir gemiyim orda, seni bekliyorum
upuzun bir sessizliğim fırtınalar patlarken
gövdem köle tacirlerinin barut yanıkları içinde
ve gittikçe acıtıyor yaralarımı tuzlu su
çocuksun sen, büyümek yakışmazdı hiç
gülüşünün kokusuyla yeşerdi bu elma ağacı
(soluğunun elma kokması bundandı belki)
bir elma kokusuna tutundum düşerken
sallanıp durmaktayım bir saatin sarkacı
nasıl gidip geliyor gidip geliyorsa öyle

çocuksun sen, çocuğumsun

mithat bereket

eski türkiye sözlük
dış haberci, 32. gün ekolünden gelmektedir. ted lidir. 9 yıl boyunca pusula haber programını hazırlayıp sunmuştur. şimdi cnnturk de sürekli adı değişen bir program sunmaktadır. bi süre manşeti birand dan devralmıştır ancak yürütememiştir ya da cnnturk içindeki küçük oyunlar sayesinde yapmasına da izin verilmemiş olabilir. gayet başarılıdır, insan ilişkilerinden sınıfta kalmış olsa da bu ülkeye başarılı gazeteci lazım mıdır? evet şarttır!

mizah

eski türkiye sözlük
günümüzün en önemli anlatım/ifade yollarından biridir.
içinde `güldürü` ögeleri barındırdığından sıkıcı değildir.
öyle bir şeydir ki mizah, sayfalar dolusu bir konuyu okur da anlamaz insan bazen; fakat içinde mizah olan bir tek karikatür, her şeyi bir çırpı da insana anlatabilir. çok etkili bir silahtır.

düzce

eski türkiye sözlük
`99 öncesi bir çocuğun büyüyebileceği en güzel şehirlerden biriydi.
sokaklar fazla güvenliydi. sokakta bir oyun oynanıyorsa 17-18 yaşındaki abiler 7 yaşlarıdaki kardeşlerini `sen küçüksün lan oynamıcaksın` diye oyun dışı etmezlerdi. bir şey oynancaksa hep beraber oynanırdı. her apartmanın bahçesi vardı ve o bahçelerde yapılan piyesler, çocuk festivalleri(!) vardı. ama `99 dan sonra ne oldu? şeytan aldı götürdü.

winter of souls

eski türkiye sözlük
demons&wizards albümünün yedi numerolu şarkısı, ruhların kışı. armonik vokalleri enfes ötesidir. sözler lazımsa buyrun burdan:

facing the storm
and there`s no one by my side
the curse will take its toll
is it justice or a foolish pride
as the wind is blowing cold
and the winter takes control
how can i survive

in higher lights we seem to drown
we hold the key but not the crown
in higher lights we seem to drown
we hold the key but not the crown
look into my eyes and see
for all the wisdom i still bleed
and only willow trees will bring
oblivion

haunted by the lust of my father
revenge is mine and down falls the kingdom
conceived of his greed and a harsh reality
haunted by the lust of my father
revenge is mine and down falls the kingdom
your illgotten son
your flesh and your blood

faith fools the day
the honest man will fail my son
facing another wound
can`t hold back the storm
soon the winter reigns my heart
we`re both caught in agony

in higher lights we seem to drown
we hold the key but not the crown
oh i wish that i could turn back
reach out for the grail and find it
i would offer soul and life
feel the emptiness my dark son

haunted by the lust of my father
revenge is mine and down falls the kingdom
conceived of his greed and a harsh reality
haunted by the lust of my father
revenge is mine and down falls the kingdom
the sorrow he feels shall last forevermore

feel this cold winter night
frozen spirits in ice
can`t wash away the misery
the dark

war will take place at dawn
there`s no choice it`s all fate
i`m not strong enough
the path lies clearly ahead
there`s no way out
can`t hold back all the greed
and all the good deeds
they are past
there`s no choice it`s all fate
it`s so hopeless
too long i was blind

haunted by the lust of my father
revenge is mine and down falls the kingdom
conceived of his greed and a harsh reality
haunted by the lust of my father
revenge is mine and down falls the kingdom
by spilling our blood we are one bound
forevermore
haunted by the lust of my father
revenge is mine and down falls the kingdom
conceived of his greed and a harsh reality

my last sunrise

eski türkiye sözlük
demons&wizards`ın beşbin defa repeate alınası şarkılarından:

the lamb, the rose
they don`t exist
the lamb, the rose
they don`t exist

these are my last words
i need to rest
in fear and anger
i`ll lay down my head
a faithless spirit in a broken man

everything is burning
rotten flesh keeps burning
it`s my last sunrise in fear

the grail`s in pieces
all the bliss is gone
the rose has dried out
and the lamb got slaughtered long ago
then hope became another lie
like the nonexisting father god
i`ll close my eyes, goodbye

don`t wait for me on the other side
everything is burning
rotten flesh keeps burning
it`s my last sunrise in fear
don`t wait for me on the other side

golgotha - had seen nothing else but
a carpenter`s death
golgotha - not more maybe not even that

suffer, grief and pain
have driven me insane

can`t you see
there`s nothing real
but you and i
and i say goodbye

hear no evil, speak no evil
see no evil, feel no evil
dream no evil, fear no evil
touch no evil, taste no evil
all i see and hear is evil
all i think and feel is evil

fiddler on the green

eski türkiye sözlük
`demons&wizards` olayının en çılgın sad voice`u. hansi`nin çığlıklarıyla coşturur:

sad voices they`re calling
our precious girl she can`t be gone
how bitter this morning
when daddy`s darling
went out and started her day

wasn`t there a dream last night
like a spring never ending
still the water runs clear
through my mind
on the field i can see a fiddler
the fiddler on the green and the sad boy
i took him too early
would you mind
would you mind
would you mind
if i take you

to be with you
to be with you
to be with you
to be with you

the sun seemed bright
the air was clear
the air was clear
a trick of light
turned red into green
she saw the light
her face was pale
her body smashed
her beauty`s gone

isn`t it a shame
the reaper said
he is quite alone here
and still waiting for you
oh i really did fail for the first time
spoke the fiddler, poor old fiddler
the fiddler on the green
the fiddler on the green
it would be nice

take my hand

just hold my hand
i`ll take you there
your pain will go away

arto tunçboyacıyan

eski türkiye sözlük
1957 istanbul doğumlu, ermeni asıllı, ritimci, müzisyen.
türkiye`de tanınması (dünyanın yetmiş yedi ülkesini gezdim ya, iyi bilirim)` sezen aksu `albümleriyle ve` system of a down``un t`oxicity` of our city of our ciiiiity`siyle olmuştur herhalde. son olarak da `deniz yıldızı``nda bayağı bestesi ve emeği var.
130 /
dubai vize izmir masaj izmir masaj salonu