12 ocak 1900 yılında istanbul`da doğmuş bir edebiyat tarihçisi ve çevirmendir. asıl adı mustafa izzet baki`dir. 1930 yılında istanbul üniversitesi edebiyat fakültesi türk dili ve edebiyatı bölümünü bitirdi. doktora unvanı kazandıktan sonra aynı üniversitede öğretim görevlisi oldu. 1945 yılında tek parti döneminde tutuklanarak 10 ay cezaevinde hapis yattı. hapis yattıktan sonra tekrar döndüğü görevinden 1949 yılında kendi isteğiyle emekli oldu. 25 ağustos 1982 yılında istanbul`da vefat etmiştir.
latin alfabesinde 8. sırada bulunan `h` harfinin sembolik olarak çiftlemesidir.
`h`eil `h`itler söylemine gönderme yaptığı gerekçesi ile avrupada birçok futbolcunun bu numarayı formalarında taşımaları yasaklanmıştır.
ayrıca bildiğiniz üzere, çift bir sayıdır, 87`den sonra, 89`dan önce gelir filan... siz yazmadan ben yazayım dedim.
`h`eil `h`itler söylemine gönderme yaptığı gerekçesi ile avrupada birçok futbolcunun bu numarayı formalarında taşımaları yasaklanmıştır.
ayrıca bildiğiniz üzere, çift bir sayıdır, 87`den sonra, 89`dan önce gelir filan... siz yazmadan ben yazayım dedim.
bir dönem `erol evgin` tarafından sunulan `aileler yarışıyor` adlı yarışma programından hatırlanan klişe cümle.
yönetim bakımından yurt bölümlemesinde ilden sonra gelen bölüm, kaymakamlık, kaza.
gazlı renksiz meşrubat.
şaşırmak, ne yapacağını bilememek.
çerkezlerin bir soyu olup türkiye`de yoğunlukla adapazarı, bolu yöresinde toplu olarak yaşayan bir topluluk.
1999 yılında çıkmış olan bir death metal mucizesi albüm. opeth` in alışılmadık karışımlı müziğinin belki de yaşamı ve eski bilindik ama dikkat çekmeyen bir hikayeyi bu kadar açık yüreklilikle anlatmasından kaynaklı olarak death metal de bir kilometre taşıydı. her şeyden önce bugüne kadar death metal` de karşılaşılabilecek belki de en harika konsept albümdür. opeth` in death metal ve progressive rock` u bu kadar mükemmel bir şekilde karıştırması; zaten bizim gibi opeth severleri şaşırtmamıştı. beklenildiği üzere; mikael` in kendine ait bir müzik shop` u var ve 60 ve 70` lerin progressive gruplarına dair çok geniş bir plak koleksiyonu var. öte yandan porcupine tree grubuna; yüzyılın en iyi grubudur diyebilecek kadar da büyük bir progressive sevgisine sahiptir.
still life konseptine girerken bir yandan albümü açın ve kulağınızda tıngırdamaya başlarken mikael` in oldukça derinden etkilemeye daha albümün başlarında başlayan sesine dalarken the moor parçasıyla başlayan ve bizi doğumdan ölüme götürecek olan sürece ilk adımı atın!
the moor parçasıyla öğreniriz ki mikael köyüne geri dönmüştür. köye yaklaşmasıyla başlayan süreçte bir yandan aklına bu köyden nasıl kovulduğu da gelmiştir. köylü onu dinsizlikle, inançsızlıkla suçlamıştır. onu uğursuzluk getiren yunus peygamber` e benzetmişlerdi ve köyden defolmasını istiyorlardı. kendisininde belirttiği gibi daha doğduğunda inançtan yoksundu:
(the moor)
?ı was foul and tainted, devoid of faith
wearing my death-mask at birth
the hands of god, decrepit and thin
cold caress and then nothing
ı was taken away from my plight
a treason bestowed to the crowd
branded a jonah with fevered blood
ungodly freak, defiler ?
ancak köye gelmesinin sebebi vardı oradaki herkesten daha farklı olan daha önemli olan biri sevdiği tek insan melinda:
?there is no forgiveness in these eyes
for any of you but one
dispel the mist for now
melinda is the reason why ı`ve come ?
godhead`s lament` te artık toplum dışına itilmiş bu adam köye dönüşünü gizli tutmaya çalışmaktadır. kafasında sonucu tasarlar, oraya girmesinin ne olacağını düşünür, fakat artık sevgilisini uzaktan izlemek yetmez. melinda` nın dudakları ona insanlığını koruması için güç verse de, insanların ona nefretle, aşağılanmışlıkla, tecrit edilmiş olduğunu gösterircesine bakacaklarını bilse de, karşı koyamaz sevgisine ve oraya dönmeye karar verir. kendini bir şekilde gizleyecektir elbette. onun için tek bir gaye vardır melinda` ya kavuşmak:
?sly smile, poisoned glare behind
undisguised manmade nova
mute cry, don`t dare to tread
searing beams tracking you down?
köyde geçirdiği ilk gece de bir şiir yazar; daha çok sevgilisine yazılmış bir mektup gibidir. insan dinlemeye çekinir mikael söyler de söyler. bir vokal bu kadar mı temiz ve içten olur dersiniz kelimeler yetmez. bu gece gel; buralardan, acılarımızdan ve paramparça yaşantılarımızdan uzaklara gidelim...
?come into this night
here we`ll be gone
so far away
from our weak and crumbling lives
come into this night
when days are done
lost and astray
ın what`s vanished from your eyes
what came and distorted your sight
saw you benighted by your fright ?
moonlapse vertigo bir hatırlatıcı gibidir. eğer insanlar orada olduğunu anlarlarsa anında öldüreceklerdir. kaçacak vakti olmadığını da anlayarak son kez melinda` nın sevgisini test etmek ister.
?across the leafy pathway
their deeds smeared in blood
for all to behold
the council of the cross
must have sensed my coming
the pest through the air
with despise for squalor
lashing out at the poor
ı turned away my eyes
ın pallor escape from the end
fading time to leave from here
and less to fulfill my task
she would be safe and firm
nothing of this is in vain
taken away from stifling grace
and saved from the past?
sonunda gece olur, beklediği büyük an gelmiştir artık melinda görünür gecenin içinde. güzelliğini anlatabilmek için kelimeler yetersiz kalır. onun gönlünü almak için yaptıkları işe yaramaz, kız lanetler savurarak bir rahibe olduğunu söyler fakat adam vazgeçmez; sırtına dayanır melinda` nın, içindeki boşluğu biraz olsun doldurmak için ancak onu da yapamaz. cesareti kırılmıştır iyice ve melinda` ya sırf onu görmek için ne kadar büyük bir risk aldığını söyler. melinda sonunda söyler kendisininde onu sevdiğini rahatladığınızı düşünürsünüz. melinda son bir söz söyler ?sözüm verildi şu anda; ancak kalbim senindir hâlâ? hikaye burada çığırından çıkar...
?still ı plotted to have her back
the contentment that would fill the crack
my soul released a fluttering sigh
this day fell, the darkness nigh
ı took her by the hand to say
all faith forever has been washed away
ı returned for you in great dismay
come with me, far away to stay
endlessly gazing in nocturnal prime
she spoke of her vices and broke the rhyme
but baffled herself with the final line
my promise is made but my heart is thine?
serenity painted death` le delirme anı başlar. artık kendini kaybetmiştir önce melinda` yı öldürür. daha sonra öldürebileceği kadar insan öldürür tükenmeden önce. tekrar aklı yerine geldiğinde the council of the cross onu beklemektedir yakalamak için.
?ripped from my embrace
melinda reflected in shafts
red line round her neck
met the earth in silence?
.....
?darkness reared its head
tearing within the reeling haze
took control, claiming my flesh
piercing rage, perfect tantrum
each and every one would die at my hand
choking in warm ponds of blood
at last, weak and torn, ı went down
drained from strength, flickering breath?
konsül` ün yakaladığı adamın yüzüne işlediği günahlar birbir vurulur. herkes onun ölüm gününde beyazlarını giyer ve asılmasına karar verilir. öldüğünde melinda` yı görür hemen orada arkasında öylece dikilmektedir tüm güzelliğiyle... white cluster
?they wear white for me
seemingly jaded and lost
ı forge myself into your dreams
and here ı ** your life
hangman, clutching at his tools
ı will come for you
the noose is tied
murmur through the crowd
plunging into anywhere but here
cloak-captured sighs of relief
as the primal touch brought me back
and the last sight ı did see is still here
beckoning right behind me ?
still life konseptine girerken bir yandan albümü açın ve kulağınızda tıngırdamaya başlarken mikael` in oldukça derinden etkilemeye daha albümün başlarında başlayan sesine dalarken the moor parçasıyla başlayan ve bizi doğumdan ölüme götürecek olan sürece ilk adımı atın!
the moor parçasıyla öğreniriz ki mikael köyüne geri dönmüştür. köye yaklaşmasıyla başlayan süreçte bir yandan aklına bu köyden nasıl kovulduğu da gelmiştir. köylü onu dinsizlikle, inançsızlıkla suçlamıştır. onu uğursuzluk getiren yunus peygamber` e benzetmişlerdi ve köyden defolmasını istiyorlardı. kendisininde belirttiği gibi daha doğduğunda inançtan yoksundu:
(the moor)
?ı was foul and tainted, devoid of faith
wearing my death-mask at birth
the hands of god, decrepit and thin
cold caress and then nothing
ı was taken away from my plight
a treason bestowed to the crowd
branded a jonah with fevered blood
ungodly freak, defiler ?
ancak köye gelmesinin sebebi vardı oradaki herkesten daha farklı olan daha önemli olan biri sevdiği tek insan melinda:
?there is no forgiveness in these eyes
for any of you but one
dispel the mist for now
melinda is the reason why ı`ve come ?
godhead`s lament` te artık toplum dışına itilmiş bu adam köye dönüşünü gizli tutmaya çalışmaktadır. kafasında sonucu tasarlar, oraya girmesinin ne olacağını düşünür, fakat artık sevgilisini uzaktan izlemek yetmez. melinda` nın dudakları ona insanlığını koruması için güç verse de, insanların ona nefretle, aşağılanmışlıkla, tecrit edilmiş olduğunu gösterircesine bakacaklarını bilse de, karşı koyamaz sevgisine ve oraya dönmeye karar verir. kendini bir şekilde gizleyecektir elbette. onun için tek bir gaye vardır melinda` ya kavuşmak:
?sly smile, poisoned glare behind
undisguised manmade nova
mute cry, don`t dare to tread
searing beams tracking you down?
köyde geçirdiği ilk gece de bir şiir yazar; daha çok sevgilisine yazılmış bir mektup gibidir. insan dinlemeye çekinir mikael söyler de söyler. bir vokal bu kadar mı temiz ve içten olur dersiniz kelimeler yetmez. bu gece gel; buralardan, acılarımızdan ve paramparça yaşantılarımızdan uzaklara gidelim...
?come into this night
here we`ll be gone
so far away
from our weak and crumbling lives
come into this night
when days are done
lost and astray
ın what`s vanished from your eyes
what came and distorted your sight
saw you benighted by your fright ?
moonlapse vertigo bir hatırlatıcı gibidir. eğer insanlar orada olduğunu anlarlarsa anında öldüreceklerdir. kaçacak vakti olmadığını da anlayarak son kez melinda` nın sevgisini test etmek ister.
?across the leafy pathway
their deeds smeared in blood
for all to behold
the council of the cross
must have sensed my coming
the pest through the air
with despise for squalor
lashing out at the poor
ı turned away my eyes
ın pallor escape from the end
fading time to leave from here
and less to fulfill my task
she would be safe and firm
nothing of this is in vain
taken away from stifling grace
and saved from the past?
sonunda gece olur, beklediği büyük an gelmiştir artık melinda görünür gecenin içinde. güzelliğini anlatabilmek için kelimeler yetersiz kalır. onun gönlünü almak için yaptıkları işe yaramaz, kız lanetler savurarak bir rahibe olduğunu söyler fakat adam vazgeçmez; sırtına dayanır melinda` nın, içindeki boşluğu biraz olsun doldurmak için ancak onu da yapamaz. cesareti kırılmıştır iyice ve melinda` ya sırf onu görmek için ne kadar büyük bir risk aldığını söyler. melinda sonunda söyler kendisininde onu sevdiğini rahatladığınızı düşünürsünüz. melinda son bir söz söyler ?sözüm verildi şu anda; ancak kalbim senindir hâlâ? hikaye burada çığırından çıkar...
?still ı plotted to have her back
the contentment that would fill the crack
my soul released a fluttering sigh
this day fell, the darkness nigh
ı took her by the hand to say
all faith forever has been washed away
ı returned for you in great dismay
come with me, far away to stay
endlessly gazing in nocturnal prime
she spoke of her vices and broke the rhyme
but baffled herself with the final line
my promise is made but my heart is thine?
serenity painted death` le delirme anı başlar. artık kendini kaybetmiştir önce melinda` yı öldürür. daha sonra öldürebileceği kadar insan öldürür tükenmeden önce. tekrar aklı yerine geldiğinde the council of the cross onu beklemektedir yakalamak için.
?ripped from my embrace
melinda reflected in shafts
red line round her neck
met the earth in silence?
.....
?darkness reared its head
tearing within the reeling haze
took control, claiming my flesh
piercing rage, perfect tantrum
each and every one would die at my hand
choking in warm ponds of blood
at last, weak and torn, ı went down
drained from strength, flickering breath?
konsül` ün yakaladığı adamın yüzüne işlediği günahlar birbir vurulur. herkes onun ölüm gününde beyazlarını giyer ve asılmasına karar verilir. öldüğünde melinda` yı görür hemen orada arkasında öylece dikilmektedir tüm güzelliğiyle... white cluster
?they wear white for me
seemingly jaded and lost
ı forge myself into your dreams
and here ı ** your life
hangman, clutching at his tools
ı will come for you
the noose is tied
murmur through the crowd
plunging into anywhere but here
cloak-captured sighs of relief
as the primal touch brought me back
and the last sight ı did see is still here
beckoning right behind me ?
1884 yılında dünyaya gelmiş rus yazar. distopik tarzda yazmış olduğu romanı `biz` ile kendisinden sonra yazılan `1984`, `cesur yeni dünya` ve benzerlerine esin kaynağı olmuş şahsiyet.
alman yazar. `nasıl sosyalizm, hangi yeşil, niçin tinsellik?` isimli kitabıyla okyanların çevreye ve çeyreciliğe bakışını değiştirmiş, çevreciliğin kirletmemekten öte bir benimseyiş gerektirdiğini ortaya koymuştur.
astroloji haritasındaki birinci burç. bu burcun mensupları lider karakterli, hırslı, çalışkan, dağınık ama kontrollü olurlar. en iyi anlaştıkları burç nedense aslan ve yaydır. kendi burcum diye demiyorum pek bir müstesna kişilerdir.
son zamanlarda genç nesil arasında yaygın kullanılan bir cümle. söyleyen sanırsam sitem ediyor ya da öle bir şey.
tiyatro sahnesinde kullanılan, biçim olarak aslına uygun yapılmış ancak farklı malzeme(ler) kullanarak yapılmış nesnelerdir. kartondan yapılma kılıç, strafordan yapılma askıda duran sığır butu v.s. örnek olarak gösterilebilir pekala.
bir fezan özpetek filmi. bir grup arakadaşın içlerinden birini kaybedeşinin öyküsü. film müzikleri muhteşemdir.
filmin en hüzünlü anında izleyici ağlamak üzereyken ferzan özpetek ters köşe yapar gabriella ferri`nin o muhteşem şarkısı -sahnenin tüm yavaşlığına, hüznüne rağmen- garip bir coşkuyla başlar. filmi izlersiniz üzerinden aylar geçer gider, o şarkı sizinle kalmıştır: remedios `lalalalaaa lalaaalaaa`.
filmin en hüzünlü anında izleyici ağlamak üzereyken ferzan özpetek ters köşe yapar gabriella ferri`nin o muhteşem şarkısı -sahnenin tüm yavaşlığına, hüznüne rağmen- garip bir coşkuyla başlar. filmi izlersiniz üzerinden aylar geçer gider, o şarkı sizinle kalmıştır: remedios `lalalalaaa lalaaalaaa`.
ahmet hamdi tanpınar`ın `saatleri ayarlama esntitüsü` adlı romanında geçen hayali bir kahraman. seyfi lütfullah aselban`ı zihninde kurar, reel hayatın yıkıcı imgelerinden aselban`la kurtulur.
şehit tuğgeneral. 20 kasım 2001 tarihinde azerbaycan`ın başkenti bakü`de bulunan salyanski kışlası`nda şüpheli bir şekilde ölü bulunan askeri ateşe ve koordinasyon kurulu başkanı`dır.
insanlar için hayati olma sıralamasında hava ve sudan sonra gelen üçüncü önemli temel ihtiyaç maddesi. insan dışındaki canlılar için de önemlidir tabii.
avusturya'nın başkentidir. güzel ve konforlu bir şehirdir. toplu taşıma ve bisiklet ve hatta yayalar için bir cennettir. almanca bildiğiniz halde türk olduğunuz için ingilizce konuşmak size fayda ve saygınlık sağlar. ikili ilişkilerde de iş hayatında da böyledir. erkekleri haset sahibi ve korkak, kızları kanka olmuşsanız oldukça fedakardır. zanoni adlı italyan cafe şehrin merkezindeki stephansdom'a daha yakın olduğu için meşhursa da 250 metre ötesindeki fratelli isimli cafeden şaşmayın derim.
macarca türk anlamına gelen kelime. aynı zamanda budapeşte`deki gül baba türbesine yakın bir sokağın ismi.
`bağlama` çalmak için kullanılan küçük parça. şu anda plastik olanları kullanılmakla birlikte kiraz ağacının kabuğundan yapılırmış eskiden. `mızrap` da denilir.
hakkari`de, çocukların dağdan kökleriyle birlikte toplayıp mecburiyet caddesinde sattıkları çiçek.
bir edebi eser çeşidi. yazanlarına şair denir. çok çeşitli konuları ve şekilleri içerir.
spiderman filminin soundtrack albümündeki bother isimli sarkinin sahibi olan grup.
piyano sanatçısı. metallica metallica`dan ve apocalyptica`dan dinlemekten sıkılanlar için değişik bir alternatif. youtube`da yorumları bulunabilir.
`mojito`nun alkol bacağı olan içki.