kasları ısındıran, profosyonel sporculukta her maçtan önce, sporculuğu 'halı saha topçusu' olmanın ötesine gidemeyen bünyeler için de soğuk günlerde yapılan maçlarda sürülürse faydası görülen merhem. burkulma, incinme gibi sakatlıklarda da yararlıdır.
leş gibi kokar. orası ayrı.
zamanında beni dinlemediniz gördünüz mü şimdi ebenizinkini?" manasına gelen cümle.
son zamanlar yapılan en başarılı reklamlar kampanyalarından biri. rakipleri mesaj sayısına yönelik kampanyalar yaparken bu mesajların aslında anlamsız olduğunu, asıl olanın diyalog kurmak olduğunu vurgulayan, güzel düşünülmüş seri.
bir zamanların gündem maddesi 'popstar''ın ilginç malzemelerinden biri. 'seninle olmak var ya' isimli şarkıyı orjinaliyle alakasız şekilde söyledi ama fena tuttu.
bir de bakışları ömre bedeldi bu arkadaşın.
bir de bakışları ömre bedeldi bu arkadaşın.
en sürükleyici macera romanlarından bile daha hızlı okunan, bir geceyi sabaha bağlayınca bitip giden kitap. eski mit müsteşar yardımcısı 'hiram abas''ın hayat hikayesi üzerinden dönem siyasetine yönelmiştir.
atilla atalay''ın efsane dizisi 'sıdıka''da 'samim saka''nın yüksek ninja olan hocası. 'feridun koç' tarafından canlandırılmıştır. beni gülmekten mahveden diyaloglarından biri hala aklımda, hala gülerim buna...
(samim salona gelir, kum torbasının olduğu yerde bir halı asılıdır, baturalp hoca kollarını birleştirmiş halıya doğru gözlerini patlatarak düzenli ve sert bakışlar atmaktadır...)
samim- ıı..ıı..hocamm..napıoosunuz?
baturalp hoca- halıyı zihnimle dövüyorum samim! sessiz ol!
(samim salona gelir, kum torbasının olduğu yerde bir halı asılıdır, baturalp hoca kollarını birleştirmiş halıya doğru gözlerini patlatarak düzenli ve sert bakışlar atmaktadır...)
samim- ıı..ıı..hocamm..napıoosunuz?
baturalp hoca- halıyı zihnimle dövüyorum samim! sessiz ol!
başlığı açan yazarla yaşanılan bir olay veya yazarın rumuzuyla başlığın ilgili olması gibi sebeplerle ortaya çıkan durum.
hazırlıklı, düşünceli insan söylemi. ama bokunu çıkaranlar da yok değil.
taksim'in meşhur mekanlarındandır. dışardan da güzel görünür. ama, bir gidişimde galatasaray'ın maçını izlerken 90. dakikada gol yediğimiz anda arkadan bağırarak el kol yapan garsonunu darp etmeye başlayarak gebertme noktasına geldiğim, ikinci gidişimde de cüzdanımı kaybettiğim mekandır. ankara'nın dikmen'i bir daha gelirsem sik beni demişler ya. aynı tarife artık. bitti.
defalarca dinlenesi 'sagopa kajmer' şarkısı.
farfarayla doldu ruhumun asilerini sakinleştiren müzik kutusu...
nerde ''play'' butonu ? bas da çalsın !...
kendi yazıtlarım iğnecesine kalbe batsın.
kodes-kafes miraysa canım burda çıksın ahali.
öfke resitalimde dilsizdim ben, konuşan gözlerimdi.
mutlu sonların kötü başlangıçlarına alışabilmeli.
hayati diğerlerinden kopya çekerek yaşamak budalaca.
kendi yolunun inşası şart tabiiki.
cehennem aşıklarla dolu, sadakatsizlerin
ayakları katedecek yolu...
istemesen de katetmen gerekecek selvi boylu yokuşu.
kendini hergün izleyerek göreceksin yokoluşunu sen de.
yaşadıkça oyuna dahilim.
namussuzluk dünyasında kabus nüfusu artmakta,saklan!...
kıyametin tiyoları göz kırpmakta.
inşa ettiklerini yıkmak için gelecekler
bunun bilinciyle yaşa.
ne yazık ki testlerinize tabi değilim.
bestelerimi deste deste zulaladım..
aheste yürüyen kaplumbağayım.
sen, istanbul'u bacaklarının arasına almışsın.
aferin !... helal olsun,işi kapmışsın.
aklın kokuşmuş odalarda baygın, erkek düşü sapkın.
kötü niyetli yaklaşım, şehvet hali zıpkın.
sen çıtırsın, en basitinden kırılırsın.
dev cüsseli şehrim aç, kendini bulunca al ve kaç !...
bana müsade beyler, ben gider ahım kalır
düşman beni hatırlasın, korkum yere batsın varsın
gül bahçem yangın, küllerim avuçlarımdan taşsın
son sualde don tutsun dudakların kanasın !...
farfarayla doldu ruhumun asilerini sakinleştiren müzik kutusu...
nerde ''play'' butonu ? bas da çalsın !...
kendi yazıtlarım iğnecesine kalbe batsın.
kodes-kafes miraysa canım burda çıksın ahali.
öfke resitalimde dilsizdim ben, konuşan gözlerimdi.
mutlu sonların kötü başlangıçlarına alışabilmeli.
hayati diğerlerinden kopya çekerek yaşamak budalaca.
kendi yolunun inşası şart tabiiki.
cehennem aşıklarla dolu, sadakatsizlerin
ayakları katedecek yolu...
istemesen de katetmen gerekecek selvi boylu yokuşu.
kendini hergün izleyerek göreceksin yokoluşunu sen de.
yaşadıkça oyuna dahilim.
namussuzluk dünyasında kabus nüfusu artmakta,saklan!...
kıyametin tiyoları göz kırpmakta.
inşa ettiklerini yıkmak için gelecekler
bunun bilinciyle yaşa.
ne yazık ki testlerinize tabi değilim.
bestelerimi deste deste zulaladım..
aheste yürüyen kaplumbağayım.
sen, istanbul'u bacaklarının arasına almışsın.
aferin !... helal olsun,işi kapmışsın.
aklın kokuşmuş odalarda baygın, erkek düşü sapkın.
kötü niyetli yaklaşım, şehvet hali zıpkın.
sen çıtırsın, en basitinden kırılırsın.
dev cüsseli şehrim aç, kendini bulunca al ve kaç !...
bana müsade beyler, ben gider ahım kalır
düşman beni hatırlasın, korkum yere batsın varsın
gül bahçem yangın, küllerim avuçlarımdan taşsın
son sualde don tutsun dudakların kanasın !...
'badak' olma, 'badak' olarak yaşama ideolojisidir. takipçileri 'seveni sikerler sikeni severler' tadındaki cümlelerle birbirlerine destek olur. bazıları cidden düzgün tipler olmalarına rağmen karşı cinsle diyalog kurmaktan şiddetle kaçındıkları için bu akımdan kurtulamazlar.
karşı cinsle konuşamayan, diyalog kurmaktan çekinen kişi. 'abaza' kelimesinden farkı bu ilişki eksikliğini hayvanlaşarak, sağa sola sararak açığa vurmamasıdır. 'badakizm' akımının temsilcisidir.
"pizza söyleyerek doyulan, duş alınan ve uyunan mekan" olarak özetlenebilecek 'öğrenci evi' konseptini bir süreliğine ihya eden hadise.
'anne konservesi' tabir edilen yöntemle gelen sulu yemekler, sabahlarken yensin diye yollanmış çeşit çeşit poğçalar ve de baba ocağını özleme sebeplerinin başında gelen portakal kokulu revani gibi tatlıların yanında senede 1 kez bile öğrenci evine misafir olmayan meyvelerle dolu bir kolidir bu bahsedilen destek.
kapağını açınca böyle insanın gözleri falan kamaşır. ~evet az önce geldi~ ~gb~
'anne konservesi' tabir edilen yöntemle gelen sulu yemekler, sabahlarken yensin diye yollanmış çeşit çeşit poğçalar ve de baba ocağını özleme sebeplerinin başında gelen portakal kokulu revani gibi tatlıların yanında senede 1 kez bile öğrenci evine misafir olmayan meyvelerle dolu bir kolidir bu bahsedilen destek.
kapağını açınca böyle insanın gözleri falan kamaşır. ~evet az önce geldi~ ~gb~
ilginç diyaloglara sebep olması muhtemel replik.
misal,
- baba ben bu gece erkek arkadaşımda kalacağım
+ tabi kızım. ama korunmayı unutmayın, hani siz şimdi gençliğin verdiği heyecanla unutursunuz diye söylüyorum kızma ne olur. tamam mı bebeğim benim?
- baba?
+ efendim bitanem?
- sen cidden godoşsun ha.
misal,
- baba ben bu gece erkek arkadaşımda kalacağım
+ tabi kızım. ama korunmayı unutmayın, hani siz şimdi gençliğin verdiği heyecanla unutursunuz diye söylüyorum kızma ne olur. tamam mı bebeğim benim?
- baba?
+ efendim bitanem?
- sen cidden godoşsun ha.
kahramanlık temalı türk filmlerinde ana karakterlere yakıştırılan söz. 'servet çetin''in sıfatıdır ayrıca.
'tuvalet' anlamına gelen söz.
almanca'da "görüşmek üzere" anlamına gelen söz.
'3 aralık 2008 hertha bsc galatasaray maçı' sonlarına doğru tribünlerdeki 40 bin gurbetçimiz bu sözü 25 bin almana söylemiş, yarmış koparmıştır.
'3 aralık 2008 hertha bsc galatasaray maçı' sonlarına doğru tribünlerdeki 40 bin gurbetçimiz bu sözü 25 bin almana söylemiş, yarmış koparmıştır.
'türkiye''de 'yaşamın kıyısında' ismiyle vizyona giren 'fatih akın' filmi. filme ilgili genel kanının aksine en iyi 3 filminden biridir gözümde.
tam bir türkçe anlamı olmayan fakat "müşterileri oyalamak, eğlendirmek amacıyla yapılan ilgi çekici gösteri" anlamında kullanılan kelime.
türkiye'nin en yetenekli yazarlarından biri. 'sıdıka''nın yaratıcısı. 'kişi başına bir yalnız' isimli enfes bir de kitabı vardır kendisinin.
bülent serttaş''ın 'beyaz show''da aşk konusuna getirdiği yeni bakış açısı.
bir zamanlar 'show tv''de yayınlanan sıcak dizi. kızlar 'ozan güven' için, erkekler de 'şebnem dönmez' için izlerdi önce, sonra bir bakıldı ki bir cem karakteri var, bir de 'demet evgar'. tadından yenmedi dizi.
almanca öğrenmek zorunda kalanların kabusu olan belirteçlerin ismi. der, die, das şeklinde 3 tanedir. her kelimenin bir artikeli vardır, artikelini bilmediğiniz kelimeyi herhangi bir cümlede kullanamazsınız. her türlü çekim, zaman ekleri vs. onun üzerinden türer.
anglosakson'ların "skin" dedikleri şey.
hep ağızda olan iki kavramın aslında temelde net bir şekilde ayrıldığını anlatan farktır. ne motoru ne sürati. her şey görüntüde biter.
'hyundai accent' arabayken, 'seat leon' otomobildir. bu kadar.
'hyundai accent' arabayken, 'seat leon' otomobildir. bu kadar.