confessions
  1. toplam entry 5134
  2. takipçi 0
  3. puan 1464451

yüxexes

eski türkiye sözlük
sadece müzik dergisi olmakla yetinmeyen, yeni bir dergi mümkün anlayışıyla yola çıkıp bir yaşam biçiminin öncüsü ve sözcüsü olmaya aday olduğunu açıklayan sarsıcı bir yayın. deniz durukan'ın yıllar önce hazırladığı efsanevi kontrol kulesi'ni yüxexes sayfalarında hazırlamaya başlaması da cabası.

yaz geçer

eski türkiye sözlük
murathan mungan'ın en sıkı kitaplarından birinin adı. kitapta yer alan yalnız bir opera adlı şiirin ilk dörtlüğü şöyle:
ölü bir yılan gibi yatıyordu aramızda
yorgun, kirli ve umutsuz geçmişim
oysa bilmediğin bir şey vardı sevgilim
ben sende bütün aşklarımı temize çektim

lilja 4 ever

eski türkiye sözlük
2002 yapımı bir lukas moodysson filmi. içinde 'kışın sebze toplanır mı?' sorusunun cevabını barındırır. hakkında hiçbir şey bilmeden izlemeye başlayan birini bittikten sonra koltuğa mıhlama potansiyeli yüksektir.~yaşadım ordan biliyorum~

edit: imla

destina

eski türkiye sözlük
öyle bir 'yeni türkü' şarkısıdır ki... sözlerle anlatılmaz bazen, sadece dinlemek gerekir.

dün gece sen uyurken
ismini fısıldadım
ve hayvanların korkunç
öykülerini anlattım

dün gece sen uyurken
çiçeklere su verdim
ve insanların korkunç
öykülerini anlattım onlara

dün gece sen uyurken
yüreğim bir yıldız gibi bağlandı sana
işte bu yüzden sırf bu yüzden
yeni bir isim verdim sana

destina

sen öyle umarsız uyusan da bir köşede
işte bu yüzden sırf bu yüzden
yaşamdan çok ölüme yakın olduğun için
seni bu denli yıktıkları için destina
yaşamımın gizini vereceğim sana

çalıkuşunun z raporu

eski türkiye sözlük
bir 'didem madak' şiiri.

kedi ve kasımpatı kokuyor bütün sokaklar
dilinin dönmediği duaları sayıklıyor
zeyniler köyünde çalıkuşu şimdi artık zaman
yağmur yağıyor durmadan
ağlıyorum kaşarlanmış bir masumiyet olarak
bir çılgının
kedilerin ruhlarımızı okuduğuna inandırmaya çalışan herkesi
bir elimde tabanca
bütün dualarım delik deşik.

başörtülü bir anne olarak bekliyorum ruhumun
şark hizmetinden dönüşünü

mahalle kavgalarına karışmadan
kocaman bir kabakla boğuşuyorum bazen
doğruyor ve kızartıyorum onu
günler külkedisi, akşamları kömür yakıyoruz.
hikâyeme bir hayat yazmak istiyorum
pek inandırıcı olmayan
ruhuma ıhlamur yollamak istiyorum yün eldivenler
hikâyeme bir ölüm yazmak istiyorum
beni masalların ortasında bırakıp giden ruhuma
romantik radyo dinleyen o eski arkadaşıma
son bir kere daha limon ağaçlarından bahsetmek istiyorum
otobüs duraklarında yağmurlar bekliyor beni
yağmurla beraberliğimden doğan
birinci ve yüzbininci hayaletim
ucu ısırılmış bir simidin acısını durmadan
o kadar çok, o kadar çok hissediyorum.
fareler yeraltından fırlatılan havai fişeklerdi
haberler getiriyorlardı, hep kötü haberler
akşamları günahkâr yazar kasalar kadar
z raporları kadar uzun şiirlerim
elinde bir paket çubuk krakerle geçmişim
o eski arkadaşım yıkanmış midesiyle
iskambil kağıtları kusan, zarlar
maça kızı ve pis yedili sayesinde
kaç kere ölümle randevulaştı.
plastik çiçeklerle ziyaretine geldi hayat
semt pazarından alınma hırkasıyla,
ayolu, yanisi bol konuşmalarıyla
her bastığında gıcırdayan tahtalarıyla
öyle çok sevdim, öyle çok sevdim
binlerce kapıcı karısından birinin ismiydi sanki kader.

delirdiğim altyazı şimdi bütün aynalarda
vazgeçtim sonunda hep tura gelen uğur paramdan.
hikâyem ucuz, romanım basmakalıp
pembe kağıtlar aldım
hayatıma bir ölüm yazacağım
bir ölüm, pek de inandırıcı olmayan
yazık hiçbir şair bir çiy tanesi kadar bile sızmadı kâğıda
kayıp şiirlerim gül resimleridir şimdi.

yazık bir son mektup bile bırakmadan gitti
zeyniler köyünde çalıkuşu şimdi artık zaman.

azil

eski türkiye sözlük
'hakan günday' kitabı.

"önemli olan, tanrı'nın bir enstrüman yaratmış olmasıdır. insan denen bir enstrüman. ancak yarattığı müzik enstrümanını çalamayan bir usta gibi, tanrı da insandan doğru sesi çıkaramamıştır. bu yüzden, tanrı hariç bütün güçler insanı çalmış ve özellikle de şeytan en güzel melodilerini onunla bestelemiştir."

bir kere okumanın yetmeyeceği kitaplardan.

makarna

eski türkiye sözlük
öğrenci evlerinin ve yemekhane menülerinin vazgeçilmez besinidir. karbonhidrat bakımından süper zengindir, yapımı kolay çok da lezzetlidir. hatta yedikten sonra mutlu mutlu sırıtırsınız etrafa desem çok da abartmış olmam herhalde, dedirtebilecek fevkaladenin fevkinde yemek.

you can't always get what you want

eski türkiye sözlük
bir rolling stones şahaneliği. mick jagger' ın teselli verir gibi söylediği güzel, dinlenilesi şarkı. house md dizisinde sık sık bahsi geçer.

ı saw her today at a reception
a glass of wine in her hand
ı knew she would meet her connection
at her feet was her footloose man

no, you can't always get what you want
you can't always get what you want
you can't always get what you want
and if you try sometime you find
you get what you need

ı saw her today at the reception
a glass of wine in her hand
ı knew she was gonna meet her connection
at her feet was her footloose man

you can't always get what you want
you can't always get what you want
you can't always get what you want
but if you try sometimes you might find
you get what you need

oh yeah, hey hey hey, oh...

and ı went down to the demonstration
to get my fair share of abuse
singing, "we're gonna vent our frustration
ıf we don't we're gonna blow a 50-amp fuse"
sing it to me now...

you can't always get what you want
you can't always get what you want
you can't always get what you want
but if you try sometimes well you just might find
you get what you need
oh baby, yeah, yeah!

ı went down to the chelsea drugstore
to get your prescription filled
ı was standing in line with mr. jimmy
and man, did he look pretty ill
we decided that we would have a soda
my favorite flavor, cherry red
ı sung my song to mr. jimmy
yeah, and he said one word to me, and that was "dead"
ı said to him

you can't always get what you want, no!
you can't always get what you want (tell ya baby)
you can't always get what you want (no)
but if you try sometimes you just might find
you get what you need
oh yes! woo!

you get what you need--yeah, oh baby!
oh yeah!

ı saw her today at the reception
ın her glass was a bleeding man
she was practiced at the art of deception
well ı could tell by her blood-stained hands

you can't always get what you want
you can't always get what you want
you can't always get what you want
but if you try sometimes you just might find
you just might find
you get what you need

you can't always get what you want (no, no baby)
you can't always get what you want
you can't always get what you want
but if you try sometimes you just might find
you just might find
you get what you need, ah yes...

nana

eski türkiye sözlük
japonca yedi anlamına gelen kelime. ayrıca japonya' da pek tutulan bir anime serisi. aynı isme ~nana~ sahip biri rock vokalisti diğeri sevgi kumkuması iki genç bağyanın tokyo' ya giden bir trende karşılaşmalarıyla başlayan olaylar silsilesini konu alır. hoş müziklere sahip olan izlemeye değer eğlenceli bir animedir.

kulak deldirmek

eski türkiye sözlük
dövme gibi bağımlılık yapma etkisi olan olaydır. tırsa tırsa bir delik açtırdıktan sonra "hehihihi acımadı kiii" nidaları eşliğinde kulak ve bütçe elverdiğince sonuna kadar gidebilir insan. birden fazla deldirecek olanların deldirme küpesini çıkarma zorluğu denklem sabitini de hesaba alması gerekir zira tertemiz kulakla gidip kulak başına altışar küpeyle çıkmak, daha sonra o küpeler çıkartılırken insanın ömründen ömür götürür. eczane ortamı gibi temiz yerlerde kulak deldirmenin gerekliği de olası iltihap kapma durumu dahilinde acı bir deneyimle anlaşılır, fakat şu fani dünyada teramisin' in çözemeyeceği bir sorun yoktur neyse ki.

fuck yourself

eski türkiye sözlük
steve vai' nin flexable leftovers albümünden fantastik ve neşeli bir parça. ilk dört dakikasında sevgi dolu sözlerle şarkının muhattabına hitap edilirken son dört dakikada vai beyefendi özenle cilayı çeker. dinlenmeli, dinletilmeli.

fuck yourself with a rubber hose
stick it in your mouth and down your throat
up your nose and in your heinie hole
ı don't care where it goes
and it don't matter if you're straight or gay
you should fuck yourself anyway
now, you don't have to listen to a word ı say
but ı know you, you'll be humpin' away
fuck yourself with your neighbor's nose
ıf you can't use that, use a 10-foot pole
stick it up your ass and go for a stroll
everyone will know you've been to this show
ıf you can't take, eat my stool
masturbate with some crazy glue
ı don't care what you do
fock yourself with a garden tool
fuck yourself with politics
ahh they're full of fuckin' fuckin' shit
ı mean you know we've been lied to ever since we were born
ıt's amazing that we've been getting fucked that long
fuck yourself with the world wide web
man you could ride that sucker right from your bed
you may even meet a tom, dick, jane or billy
then grab onto your modem and fuck yourself silly
fuck yourself with your heart and soul
give it everything you got, hey ı'm talkin' to you
ıf you can't even fuck yourself,
how ya gonna fuck somebody else?
fuck yourself with my microphone
ı'll give it to you later when we're all alone
we can turn it up loud
and see if you come, but
don't get your jizz on my microphone
fuck yourself with organized religion
now that is some seriously sinnin' business
ıf the lord sees their pathetic crimes
he'll be fuckin' them 'til the end of time
and can someone explain to me this racist crap
ı know it isn't white, but it isn't black
and to all you people who only see things your way
well, you can suck my dick and take all day
fuck your nose with a pound of blow
watch your money get up and go
but when you burnt your brain and you say
ı don't know!
ı hate to tell you but ı told you so
fuck yourself with this grunge rock noise
ı mean, stuff those albums in your groin
they come down on me because ı know how to play -
hey... fuck you!
fuck yourself with a copy of rolling stone
or are they too holy for your holiest of holes
now those people think they're holier than moses
but aren't they just a bunch of fuckin' posers
fuck yourself with your mother's jewelry
ı won't tell, ı ain't a stooly
ıf you pounce hard enough you'll cough up a ruby
your blood will be rich and so will your doodie
fuck yourself with the latest fashion
with your spikes and your hair and those cute little buttons
and if you happen to have some leather and lace
fuck yourself 'til you're blue in the face
fuck yourself with your income tax
they're fucking you and that's a fact
before you know it your money's all spent
and you've just been fucked by the government
fuck yourself with your lawyer friend
you're the only one that's getting fucked in the end
ı have been so fucked by legal bills
that my asshole is the size of beverly hills
fuck yourself with your full-length sweater
with your minks and your diamonds and your ırish setter
with your cash and your trash and your sinks and your drinks
just fuck yourself 'til you can't even think
those of you who enjoy this song
thank you thank you, ı love you
let's get it on
but for those of you who are totally outraged
fuck yourself with your face
3 /
dubai vize izmir masaj izmir masaj salonu