bazen gözlemlenen bir olay, bazen bir insan durumu sonucu ders almaktır.
(bkz: ibretlik olaylar)
her şeyin ilkidir. öncülüdür.
bazı durumlarda bir işi beceremeyen veya becerecek yeteneği olmayan kişilerin "ben neden bunu yapamıyorum" diye durumu kendisine dert etmesidir.
sevimsiz şeyler için söylenen bir ifade.
bir vakitler meydanlarda kendilerinden olmayanların kanında banyo yapacağını iddia eden ve o dönem ayakta alkışlanan ancak bugünlerde suç örgütü lideri ilan edilenlerin ruh halidir.
öküz öldü ortaklık bozuldu mu diyelim, yoksa kandırıldık halkımız bizi affetsin mi bilmiyorum.
öküz öldü ortaklık bozuldu mu diyelim, yoksa kandırıldık halkımız bizi affetsin mi bilmiyorum.
insan azminin ifadesidir. bir işi kesinlikle gerçekleştirecek olan kişinin işidir.
olmamış bir olayı olmuş gibi ama abarta abarta söylemek.
tıkır tıkır işlemek.
boşuna uğraşmaktır.
anadolu'da bir evin bacasının tütmesi o evde bir yaşam olduğunun göstergesidir. baca yanan ocağın sembolüdür. yanan ocak ise evin yaşayan bir birey gibi canlı olduğunun. bu nedenle ocağın sönmesi evin ölmesi manasına da gelir.
1700 lü yıllarda londra'da idamların gerçekleştirildiği köyün adı.
sen de mi brütüs sorusu ile özdeşleşebilecek durumdur.
cahit sıtkı tarancı'nın yaş 35 şiiri'nde geçen ve edebiyat dersi gören her öğrencinin bir gün mutlaka örnek olarak verdiği söz.
samsun'da bir şehit cenazesinde şehidin annesinin oğlunun silah arkadaşına sarılıp sorduğu soru. yanan bir ciğerin sorusu.
ortamın sakinleşmesi için söylenen söz.
kendi başına anlamsız ifadelerden, anlamsız bir ifade çıkarmaktır.
(bkz: bıçak kemiğe dayandı)
cahit sıtkı tarancı şiiridir.
Kapımı çalıp durma ölüm,
Açmam;
Ben ölecek adam değilim.
Alıştım bir kere gökyüzüne;
Bunca yıllık yoldaşımdır bulutlar.
Sıkılırım,
Kuşlar cıvıldamasa dallarında,
Yemişlerine doymadığım ağaçların,
Yağmur mu yağıyor,
Güneş mi var,
Farketmeliyim
Baktığım pencereden.
Deniz görünmeli çıksam balkona.
Tamamlamalı manzarayı
Karlı dağlarla sürülmüş tarlalar.
Ekmekten olamam doğrusu,
Nimet bildiğim;
Sudan geçemem,
Tuzludur teneffüs ettiğim hava.
Ya nasıl dururum olduğum yerde,
Öyle upuzun yatmış,
İki elim yanıma getirilmiş,
Hareketsiz,
Sükûta râmolmuş;
Sanki devrilmiş bir heykel?
Ellerim ne der sonra bana?
Soğumuş kalbime ne cevap veririm?
Utanmaz mıyım ayaklarımdan?
Kalkmalıyım,
Dolaşmalıyım,
Sokaklarda, parklarda.
El sallamalıyım
Giden trenlere,
Kalkan vapurlara.
Bilmeliyim,
Gölgelerin boyundan,
Saatin kaç olduğunu...
Islık çalmalıyım.
Türkü söylemeliyim
Yol boyunca,
Keyfimden ya hüznümden.
Geçmiş günleri hatırlamalıyım,
Dalıp dalıp akarsuya,
Hayaller kurmalıyım,
Güzel geleceğe dair.
Yanımdan geçenler olmalı,
Selâm almalıyım;
Robenson'u düşünmeliyim,
Garipliğini:
Şükretmeliyim
İnsanlar arasında olduğuma.
Nedir ki eninde sonunda ölüm?
Ayrı düşmek değil mi aşinalardan?
Kapımı çalıp durma ölüm,
Açmam;
Ben ölecek adam değilim.
Kapımı çalıp durma ölüm,
Açmam;
Ben ölecek adam değilim.
Alıştım bir kere gökyüzüne;
Bunca yıllık yoldaşımdır bulutlar.
Sıkılırım,
Kuşlar cıvıldamasa dallarında,
Yemişlerine doymadığım ağaçların,
Yağmur mu yağıyor,
Güneş mi var,
Farketmeliyim
Baktığım pencereden.
Deniz görünmeli çıksam balkona.
Tamamlamalı manzarayı
Karlı dağlarla sürülmüş tarlalar.
Ekmekten olamam doğrusu,
Nimet bildiğim;
Sudan geçemem,
Tuzludur teneffüs ettiğim hava.
Ya nasıl dururum olduğum yerde,
Öyle upuzun yatmış,
İki elim yanıma getirilmiş,
Hareketsiz,
Sükûta râmolmuş;
Sanki devrilmiş bir heykel?
Ellerim ne der sonra bana?
Soğumuş kalbime ne cevap veririm?
Utanmaz mıyım ayaklarımdan?
Kalkmalıyım,
Dolaşmalıyım,
Sokaklarda, parklarda.
El sallamalıyım
Giden trenlere,
Kalkan vapurlara.
Bilmeliyim,
Gölgelerin boyundan,
Saatin kaç olduğunu...
Islık çalmalıyım.
Türkü söylemeliyim
Yol boyunca,
Keyfimden ya hüznümden.
Geçmiş günleri hatırlamalıyım,
Dalıp dalıp akarsuya,
Hayaller kurmalıyım,
Güzel geleceğe dair.
Yanımdan geçenler olmalı,
Selâm almalıyım;
Robenson'u düşünmeliyim,
Garipliğini:
Şükretmeliyim
İnsanlar arasında olduğuma.
Nedir ki eninde sonunda ölüm?
Ayrı düşmek değil mi aşinalardan?
Kapımı çalıp durma ölüm,
Açmam;
Ben ölecek adam değilim.
1910 yılında diyarbakır'da doğup 1956 da viyana'da hayatını kaybeden şair.
46 yıllık kısa yaşamında cumhuriyet dönemi türk şiirinin önde gelen isimlerinden biri olmuştur. en bilindik eserleri memleket isterim,
yaş 35 şiiri dir.
bir çok şiiri bestelenmiş ve bugün hala dillerde dolanmaktadır.
46 yıllık kısa yaşamında cumhuriyet dönemi türk şiirinin önde gelen isimlerinden biri olmuştur. en bilindik eserleri memleket isterim,
yaş 35 şiiri dir.
bir çok şiiri bestelenmiş ve bugün hala dillerde dolanmaktadır.
cahit sıtkı tarancı'nın şiiridir.
Memleket isterim
Gök mavi, dal yeşil, tarla sarı olsun;
Kuşların çiçeklerin diyarı olsun.
Memleket isterim
Ne başta dert, ne gönülde hasret olsun;
Kardeş kavgasına bir nihayet olsun.
Memleket isterim
Ne zengin fakir, ne sen ben farkı olsun;
Kış günü herkesin evi barkı olsun.
Memleket isterim
Yaşamak, sevmek gibi gönülden olsun;
Olursa bir şikayet ölümden olsun.
Memleket isterim
Gök mavi, dal yeşil, tarla sarı olsun;
Kuşların çiçeklerin diyarı olsun.
Memleket isterim
Ne başta dert, ne gönülde hasret olsun;
Kardeş kavgasına bir nihayet olsun.
Memleket isterim
Ne zengin fakir, ne sen ben farkı olsun;
Kış günü herkesin evi barkı olsun.
Memleket isterim
Yaşamak, sevmek gibi gönülden olsun;
Olursa bir şikayet ölümden olsun.
ilk kavgadan bu yana tüm insanlığın sahiplendiği güç gösterisi.
büyüdükçe tiksinmeyi öğrendiğimiz doğal atık.
üstüne basa basa, vurgulaya vurgulaya
"haberin alırım yoldaşlardan"
sözü ile noktasını uzatan ezgidir.
"haberin alırım yoldaşlardan"
sözü ile noktasını uzatan ezgidir.
cem adrian'ın ben bu şarkıyı sana yazdım isimli şarkısının sözlük formatlı türevidir.