kanserli hastanın tamamen iyileşmesini amaçlayan tedavi yöntemi.
(bkz: küratif radyoterapi)
ilacın deri içine yüzeysel enjeksiyonudur. 15 derecelik bir açı ile tüysüz bölgeye uygulanır.
(bkz: intradermal enjeksiyon)
toplar damar ağına uygulanan ama daha çok dirsek içindeki toplar damara uygulanan, sıvı solüsyonun doğrudan kana enjekte edilme işlemi.
(bkz: intravenöz enjeksiyon)
dermis tabakasının altındaki gevşek bağ dokusuna, deri ile kas arasındaki yağ dokusu tabakasına ilaç verme işlemidir.
(bkz: deri altı enjeksiyon)
(bkz: subkutan enjeksiyon)
bir ilacın vücutta oluşturduğu etkileri inceleyen alan.
(bkz: farmakodinamik)
bir ilacın tekrar eden dozlarda sürekli olarak verilmesine bağlı olarak kendini metabolize eden enzim sistemini etkilemesi ile plazmadaki ilaç oranının azalmasıdır.
(bkz: biyokimyasal tolerans)
(bkz: farmakokinetik tolerans)
bir ilacın meydana getirebileceği maksimum etki.
alman kimyacı ve eczacı. 1868 ile 1946 yılları arasında yaşamıştır.
yunanca'da "hem ilaç hem zehir" anlamına gelen kelime.
ilacın sindirim kanalı dışında bir yol ile verilmesidir.
1936 ile 2013 yılları arasında yaşamış olan diplomat. ankaralıdır.
tarihe 300 spartalı ile damga vuran orantısız savaş. persler ile antik yunan şehir devletlerinin ittifak ordusu arasında geçen savaşta tahmini 1 milyona karşı 10 bin gibi orantısız bir güç söz konusu iken yunanlılar vatanlarını savunurken 20 bin kadar pers'i öldürmeyi başarmışlardır ancak kendileri de imha olmuşlardır.
(bkz: termofil savaşı)
(bkz: termofil savaşı)
çok geç kalınan bir çağrı.
çocukken yaz tatillerinde mahalle maçı yaptıktan sonra yapılan. o suyun tadı hiçbir şeyde yok.