toplumu kutuplaştıran bir mantık. %51 ile %49'un, hatta %60 ile %40'ın çok bir farkı yok. bir taraf diğer tarafı bir ya da iki boy farkla geçip senelerce düşüncelerini yok sayarak yönetmemeli. daha çoğulcu olmalı sistem.
dolar / türk lirası kuruna bakan bazı uzmanların gelecek hakkında konuşurken kullandıkları kalıp.
(bkz: paint terk)
(bkz: ölüdeniz)
fetö kapsamında türkiye'de de gerçekleşmiş olan uygulama. yalnız bizdeki eksiklik çok derin. bir cemaatin her şeyi kamulaştırılırken yerini başka yapılar alıyor. bir cemaatten kurtulup diğeri tarafından gasp edilmeye başlıyoruz. oysa devlet tektir, tek kalmalıdır. ah bir anlasalar.
insana çoğu zaman kazandıran bir karakter özelliği. sabredersiniz emeğiniz birikir böylece ileride rahat edersiniz ya da sabretmezsiniz ve saçma sapan kararlar ile hem bugününüzü hem de yarınınızı mahfedersiniz.
(bkz: sabır)
ilki omurgalı ve tutarlı olan bir şahsiyeti, ikincisi ise günün çıkarlarına uygun olarak konumlanan bir kişiyi temsil eden versus.
sedat peker ile devam eden hobi pardon lobidir. o değil de ne günlere kaldık.
her defasında inkar edilen lobi ve lobiler. hatta dinlediğiniz için siz bile suçlu olabilirsiniz.
211. sayıya ulaşmış olan dergi. e dergi formatında da yayın yapmaktadır.
sokak hayvanlarının çok üşüdüğünü gözlemleyebilmiş bir şahsın uydurduğu, oradan da herkesin diline dolanan bir deyim.
(bkz: çalgıcı karısı binnaz)
pek çok kişinin sandığından farklı olarak trt 1 değil itü tv'dir. bir yarışma programında sorarlarsa diye yazayım da bilin istedim.
(bkz: itü tv)
ilk olarak 31 ocak 1968 tarihinde yayın hayatına başlayan devlet televizyon kanalı. 1976 yılında ilk renkli yayınını yapmış, 2012 yılında hd yayına geçmiştir. vergilerimiz ile ayakta durmaktadır. bilinen yaygın kanının aksine türkiye'deki ilk televizyon kanalı değildir. ilk kanal itü tv'dir.
80'li yıllar türkiyesine tanık olmuş kişilerin anımsayabileceği televizyon programı. bu programda turgut özal trt 1 kanalında halkın karşısına geçer ve hükümeti elinde bulunduran partisinin hedeflerini anlatırdı. biz ne mi yapardık, tıpkı bugünlerde olduğu gibi kuzu kuzu dinlerdik. ne vaatler vardı be, şimdikilerden eksik kalır yanı yoktu. dünyanın ilk 10 ülkesi falan oluyorduk, uzaya astronot gönderiyorduk, her eve bir ev bir de araba alıp motorları maviliklere sürüyorduk.
(bkz: icraatın içinden)
uzun bir yolculuğun bittiği yerdir. önce bir nefes alırsınız, olan biteni anlamaya çalışırsınız, şanslıysanız anlarsınız çünkü hayat sizin anlamanızı beklemeyecek kadar hızlı akar bazen. hatta öyle şeyler olur ki, birkaç yolu aynı anda yürürsünüz. birkaç yol aynı anda yürünebilir mi? öyle bir yürünür ki, kaç cephede savaşacağınızı bilemez olursunuz. yeni bir yolculuğun başladığı yer, bilinmezlere açılan kapılar diyarıdır. biraz yeniden doğmak, biraz da ölmek, bir yandan ölürken diğer yandan doğmak gibidir.
siyasilerin bireysel anlamda insan hayatının üzerine olan etkilerini ele alan bir eser.
biraz distopya, biraz da yabancılaşma temalı bir eser.
en az insanlık tarihi kadar eski bir meseledir.