(bkz: pop müziğin kraliçesi)
2011 yılında yayın hayatına başlamış olan doğuş grubu yayını.
(bkz: tüzük değil büzük lazım)
metin üstündağ`ın söylemiyle: "evde aile baskısı, sokakta toplum baskısı, okulda patates baskısı..."
kişinin tutarlı, mantıklı ve makul olmasına engel olmayan ve nadir görülen bir tür ruhsal hastalık. bu kişiler gündelik hayatlarına normal hatta yüksek işlevlilik halinde devam edebilirler ancak sanrısal düşünceler hayatlarını meşgul ettiği için sosyal ilişkilerinde bazı bozulmalar gözlemlenebilir.
(bkz: sanrısal bozukluk)
(bkz: önce yemeğini bitir)
e devlet üzerinden sorgulanabilen bilgi.
insan ırkının 4500 yıldan bu yana yetiştiriciliğini yaptığı böcek.
(bkz: anlamak)
artan şikayetler üzerine kültür ve turizm bakanlığı'nın yayınladığı bir gerekçe ile yasakladığı iletişim şekli. halkımızın turistlere bağırarak türkçe bir şeyler anlatmasına aşinayız ama sen turist rehberi sıfatını taşıyorsun be kardeşim. sen de mi?
dahası;
(bkz: turist rehberinin turistle bağırarak konuşması)
(bkz: turist rehberinin turistle bağırarak konuşması)
sevgili ile yaşanan güzen anlarda akla takılan hayal.
navigasyon çıktığından bu yana çok fazla bakılmayan, karayollarında kilometreleri belirtmek için dikilmiş olan taşlar.
(bkz: kilometre taşı)
değişken bir adam. bir dönemin solcusu sonra ne olduğu anlaşılamayanı.
ahmet hamdi tanpınar şiiri.
Bir adın kalmalı geriye
Bütün kırılmış şeylerin nihayetinde
Aynaların ardında sır
Yalnızlığın peşinde kuvvet
Evet nihayet bir adın kalmalı geriye
Birde o kahreden gurbet
Sen say ki ben hiç ağlamadım
Hiç ateşe tutmadım yüreğimi
Geceleri koynuma almadım ihaneti
Ve sanki bütün şiirler gözlerini
Bütün şarkılar saçlarını söylemedi
Hele nihavend hele buselik hiç geçmedi fikrimden
Ve hiç gitmedi bir topak kan gibi adın
İçimin nehirlerinden
Evet yangın
Evet salaş yalvarmanın korkusunda talan
Evet kaybetmenin o zehirli buğusu
Evet isyan
Evet kahrolmuş sayfaların arasında adın
Sokaklar dolusu bir adamın yalnızlığı
Bu sevda biraz nadan
Biraz da hıçkırık tadı
Pencere önü menekşelerinde her akşam
Bir adın kalmalı, bir adın kalmalı geriye
Kırılmış şeylerin nihayetinde
Ayrılık, ah ayrılık kurşun kadar ağır
Bir adın kalmalı geriye
Bir adın kalmalı, bir adın kalmalı geriye
Ayrılık kurşun kadar ağır
Beni affet, kaybetmek için erken
Sevmek için çok geç
Dağlar sonra oynadı yerinden
Ve hallaçlar attı pamuğu fütursuzca
Sen say ki yerin dibine geçti, geçmeyesi sevdam
Ve ben seni sevdiğim zaman bu şehre yağmurlar yağdı
Yani ben seni sevdiğim zaman
Ayrılık kurşun kadar ağır
Gülüşün kadar felaketiydi yaşamanın
Yine de bir adın kalmalı geriye
Bütün kırılmış şeylerin nihayetinde
Aynaların ardında sır
Yalnızlığın peşinde kuvvet
Evet nihayet, bir adın kalmalı geriye
Bir de o kahreden gurbet
Beni affet
Kaybetmek için erken
Sevmek için çok geç
Sen say ki, ve sen say ki, hiç ağlamadım
Ateşlere tutmadım yüreğimi
Sen say ki, sen san ki
Geceleri koynuma almadım ihaneti
(Bir adın kalmalı) Bir adın kalmalı (bir adın kalmalı geriye) bir adın kalmalı geriye
(Ayrılık kurşun kadar ağır) Ayrılık kurşun kadar ağır
(Beni affet) Beni affet
(Kaybetmek için erken) Kaybetmek için erken
Sevmek için çok çok geç (Sevmek için çok geç)
Bir adın kalmalı geriye
Bütün kırılmış şeylerin nihayetinde
Aynaların ardında sır
Yalnızlığın peşinde kuvvet
Evet nihayet bir adın kalmalı geriye
Birde o kahreden gurbet
Sen say ki ben hiç ağlamadım
Hiç ateşe tutmadım yüreğimi
Geceleri koynuma almadım ihaneti
Ve sanki bütün şiirler gözlerini
Bütün şarkılar saçlarını söylemedi
Hele nihavend hele buselik hiç geçmedi fikrimden
Ve hiç gitmedi bir topak kan gibi adın
İçimin nehirlerinden
Evet yangın
Evet salaş yalvarmanın korkusunda talan
Evet kaybetmenin o zehirli buğusu
Evet isyan
Evet kahrolmuş sayfaların arasında adın
Sokaklar dolusu bir adamın yalnızlığı
Bu sevda biraz nadan
Biraz da hıçkırık tadı
Pencere önü menekşelerinde her akşam
Bir adın kalmalı, bir adın kalmalı geriye
Kırılmış şeylerin nihayetinde
Ayrılık, ah ayrılık kurşun kadar ağır
Bir adın kalmalı geriye
Bir adın kalmalı, bir adın kalmalı geriye
Ayrılık kurşun kadar ağır
Beni affet, kaybetmek için erken
Sevmek için çok geç
Dağlar sonra oynadı yerinden
Ve hallaçlar attı pamuğu fütursuzca
Sen say ki yerin dibine geçti, geçmeyesi sevdam
Ve ben seni sevdiğim zaman bu şehre yağmurlar yağdı
Yani ben seni sevdiğim zaman
Ayrılık kurşun kadar ağır
Gülüşün kadar felaketiydi yaşamanın
Yine de bir adın kalmalı geriye
Bütün kırılmış şeylerin nihayetinde
Aynaların ardında sır
Yalnızlığın peşinde kuvvet
Evet nihayet, bir adın kalmalı geriye
Bir de o kahreden gurbet
Beni affet
Kaybetmek için erken
Sevmek için çok geç
Sen say ki, ve sen say ki, hiç ağlamadım
Ateşlere tutmadım yüreğimi
Sen say ki, sen san ki
Geceleri koynuma almadım ihaneti
(Bir adın kalmalı) Bir adın kalmalı (bir adın kalmalı geriye) bir adın kalmalı geriye
(Ayrılık kurşun kadar ağır) Ayrılık kurşun kadar ağır
(Beni affet) Beni affet
(Kaybetmek için erken) Kaybetmek için erken
Sevmek için çok çok geç (Sevmek için çok geç)
(bkz: bir adın kalmalı)
bazı şeyleri çok iyi özetleyen söz öbeği. bak ama bağzı şeyler.
uyuşturucu kullanımında durum nedir bilinmemek ile birlikte gelen müthiş vergiler ile birlikte alkol kullanımında sönen bir patlama olmuştur. iki şişe 100 lük gram altın ile yarışıyor be.
(bkz: alttan ders almak)
amerika - kansas'ta telefon numaralarının başlangıcı. +1 316 şeklinde.
1990'lı yılların lüks seyahat aracı. ortadan kapılı olan ilk otobüs olarak da hatırlanır. uzun yolda gerçek anlamda klima ile ilk tanıştığımız otobüstür. muavinlerin orta kapıdan inmesi, inerken çok havalı bir iş yerinde çalışıyorum edaları dün gibi aklımdadır. yerini 403 serisine bırakmıştır.
(bkz: mercedes o 304)
son yıllarda oldukça revaçta olan, muadillerine göre daha sağlıklı olan termos. fiyatı biraz pahalı gibi gözükse de uzun yıllar kullanılabileceği için ucuz dahi sayılabilir.