artık çöplerde görülen, kütüphanelerin bile kabul etmediği ansiklopedi ve türevleridir. insanın bakınca acıyası geliyor. zaten internet ortamına taşındı çoğu.
- sen küçükken kaç yaşındaydın?
- sen büyükken kaç yaşındasın?
- sen büyükken kaç yaşındasın?
bir konu hakkında gereğinden fazla düşünmenin evham ve korkuya neden olacağı üzerine söylenmiş olan söz.
yanındaki ile muhabbet açmak isteyen insan işidir. o bilgisayarda saat, takvim ve internet bağlı ise her türden bilgi vardır.
mehmet akif ersoy'un şu şekilde ifade ettiği söz:
"hiçbir şey gökten inmez, yerden taşar; kendi ahlakıyla bir millet ölür yahut yaşar".
"hiçbir şey gökten inmez, yerden taşar; kendi ahlakıyla bir millet ölür yahut yaşar".
kadınlara yönelik satılan desenli çorap. son zamanlarda çok fazla moda olmuşa benziyor. üzerinde "bob is my soulmate" gibi bir yazı bulunuyor çoğunda.
(bkz: sigara desenli çorap)
(bkz: oyuncakçı)
edinilmiş sinestezi olarak da bilinir. normal sinestezi hastalığının aksine kişinin yaşadığı bir hastalığın yan etkisi olarak duyular arası geçiş (sinestezi) rahatsızlığını yaşamasıdır.
(bkz: sonradan kazanılan sinestezi)
bir suçu işlemek konusunda düşüncesi ve kararı olmayan ya da kararsız olan kişiye suçu işleme konusunda telkinde bulunarak suç ortağı olmaktır.
(bkz: suça azmettirme)
terminolojik olarak soğuk savaşın bittiği, sovyetler birliği'nin dağıldığı 1990 yılında başlayan, günümüzde hala devam eden süreç. gelişen olaylara, yaşanan savaşlara, ekolojik felaketlere, ekonomik bunalımlara ve getirisi olan yıkımlara bakıldığında insanlık için çok da güzel bir düzen olmadığı iliklere kadar hissedilmiştir.
yurdum insanında sıkça görülen bir iş yapma hali. bugün birazını halledeyim gerisini yarın yaparım derken biraz daha iş yapmak, sonra ben bu kadarını hallettiysem şu kadarını daha hallederim demek ve bir de bakmışsın ki işin tamamı bitmiş.
(bkz: ben kendimden biliyorum)
(bkz: ben kendimden biliyorum)
ortamda gitarı elinde bulunduran şahıs "ne çalayım" diye sorduğunda samimiyet belirtmek için söylenen cümle. aslında samimiyet belirtse de "ben müzikten anlamıyorum" ya da "benim anladığım müzikten sen anlamazsın şimdi sorun çıkmasın" gibi alt anlamları da vardır.
(bkz: kafana göre çal bir şeyler)
kimi zaman özgüven belirtmek için kullanılan kalıp. "siz buraya kadar iyilik yaptınız arık sıra bende" demek için kullanılır.
rahat tavırlı pişkin kişilerin yaptıkları garip iş. ulan zaten o riski göze alarak içeri girmişsin, zaten etik dışı bir iş yapıyorsun, daha ne demeye mesaj vermeye çalışıyorsun. sonra yakalanınca da pişmanım masalları anlatıyorsun. efendi efendi yap hırsızlığını işte.
yemek takımı içerisinde bulunan en önemli aparatlardan biri. hani biz bize yerken çok ihtiyaç olmuyor da misafir geldiğinde kabalık olmasın diye ortaya çıkarılıyor. hah işte o büyük koca tabak.
(bkz: servis tabağı)
(bkz: görünmezlik pelerini)
bir renan bilek şarkısı.
yeni doğan güneşlerden
içimizde açan çiçeklerden
karanlıkta parlayan ümitlerden
damar damar şişmiş öfkemizden
sevgimizden, nefretimizden
gözyaşımızdan, alınterimizden.
çek o pis ellerini üzerimizden,
çek o pis ellerini.
sevdamızdan, yağmurumuzdan
satır satır öykümüzden
topraktaki kavgamızdan
bahar günü meydanlardan
sevgimizden, nefretimizden
gözyaşımızdan, alınterimizden.
çek o pis ellerini üzerimizden,
çek o pis ellerini.
yeni doğan güneşlerden
içimizde açan çiçeklerden
karanlıkta parlayan ümitlerden
damar damar şişmiş öfkemizden
sevgimizden, nefretimizden
gözyaşımızdan, alınterimizden.
çek o pis ellerini üzerimizden,
çek o pis ellerini.
sevdamızdan, yağmurumuzdan
satır satır öykümüzden
topraktaki kavgamızdan
bahar günü meydanlardan
sevgimizden, nefretimizden
gözyaşımızdan, alınterimizden.
çek o pis ellerini üzerimizden,
çek o pis ellerini.