(bkz: takometre devir ölçer)
zooloji biliminin alt dalıdır.
(bkz: tembellik)
hayvanların da duyguları, üzüntüleri ve mutlulukları olduğunu belgeleyen bilim. doğada davranış modelleri çoğunlukla doymak, barınmak ve çiftleşmek gibi unsurlar üzerine kurgulu olsa da ölmüş yavrusunun başında ağlayan bir zürafanın diğer hayvanların yavrusunun ölüsüne dokunmamaları için verdiği mücadele gösteriyor ki, sadece ağlayan ve yas tutan bizler değiliz.
son derece pahalı olan bir otomobil tekerleği jantı. volkswagen marka otomobiller için idealdir.
(bkz: pretoria jant)
(bkz: ayrılsak da beraberiz)
kahveyi andıran bir ismi olan şehir.
90'larda çocuk olan kişilerin bilinçaltına yazılmış olan başarılı korku nesnesi.
orange nehrinin kıyısında olan ve nüfusu 400 bin civarı olan şehir.
haramileri bitmek bilmeyen bir ülke için söylenmiş olan söz.
ingiliz kültürünün en yaygın olduğu afrika ülkesi.
atlas okyanusu kıyısında kurulmuş olan şehir. bir portekiz kolonisi olarak kurulmuştur.
herkesin kusurunu yine herkes ders alsın diye sadece bir kişiden çıkarmayı anlayan sözcükler.
(bkz: tanrılar kurban istiyor)
(bkz: tanrılar kurban istiyor)
(bkz: ne olacak bizim sonumuz)
küçücük çocukların eline oyuncak diye verilen, daha küçücük yaşlarda, öldürmeyi oyunmuş gibi bilinçaltına işlemeye neden olan oyuncak(!). bir de üzerine televizyonlardan körüklendiğinde, ortaya ölüm makineleri çıkıyor. belki sen etkilenmiyorsun bunlardan ama emin ol bu tür şeylerin etkisinde fazlaca kalan, gaza gelmeyi alışkanlık haline getirmiş olan bir yığın var.
son zamanlarda çocukların elinde görülmez olan eğlenceli oyuncak. daha çok oyuncak tabanca var artık çocukların elinde.
narsist kelimesinin anadolu topraklarında vücut bulmuş hali. kendini beğenmiş, bir deyim olarak insanlara tepeden bakan, kendini sürekli ön plana çıkaran, kendinden başka hiçkimseyi haklı ve doğru görmeyen kişileri ifade etmek için söylenir.
(bkz: kendini beğenmiş)
sahnenin başından itibaren sonunun nasıl olacağını belirten klişelerdir. 100'lerce hatta 1000'lerce kez işlenen temalardır. aşık olunan kadının belalı bir abisi olması, arabanın uçurumdan şarampole yuvarlanması, kaybolan kardeşin yıllar sonra ortaya çıkması ve tabi ki taksiye ihtiyaç duyulduğunda taksinin anında belirmesi gibi...
(bkz: türk film ve dizi klişeleri)
hayatın bir dönemi. yaşlar ile sınırlamaya gerek yok. el ayak tutuyorsa ve akıl baştaysa geçen süre. kimseye muhtaç olmadan kendi işini görebildiğin sürece.
(bkz: live at pompeii)
fransızca kökenli bir kelimedir. bizde kullanılan "sarıya çalıyor" gibi bir anlamı vardır. sarıya çalan şey sarı değildir ama sarıyı andırır gibi bir şey.
aydın ve muğla il sınırları içerisinde uzanan, güney doğu kuzey batı eksenli, en yüsek yeri 1892 metre olan ve doğu menteşe ile batı menteşe dağları olarak ikiye ayrılan dağ sırası.