okaliptusa küsen koala

içilen çorba işkembe kelle paça gibi bir çorba ise tadından yenmeyecek olan bir iştir.

(bkz: kızgın kumlardan serin sulara atlamak)

(bkz: hamamda maden suyu ayran içmek)

gereksiz iş, atar, muhabbet, kabadayılık, efelik yapan kişilere söylenen argomsu ikaz cümlesi. kimi zaman direkt kavga başlangıcı olabilmektedir.

(bkz: boş yapma)

cevabı aldığı halde lafı muhabbet edecek kadar uzatanların yaptığı dışında normal bir davranış.

ciğerlerinde delik olan kişinin başarabileceği türden sağlıklı yaşam. hem karaciğer hem de akciğerlere baktırsın.

çok fazla müşteriye sahip olan sitelerdir. yani tahmin edildiğinden de fazla.

uçurtma ile özgürlük metaforunun ağır bir şekilde işlendiği türk sinemasının en iyi filmlerindendir.

insanın içinde bulunduğu koşullar sıkıntılıysa kişiyi direk depresyona sürükleyen iptal bir gündür.

lokum, şerbet vb. tatlı ikramından önce söylenen cümle. iç ısıtıcı bir havası vardır bu cümlenin, yemeden önce yemiş kadar eder kişiyi.

(bkz: ağzımız tatlansın)

bugünlerde pek tutmayacak olan ikram. malum cezalar da bir katlandı bir katlandı.

bir garip sapıklığın dışavurumudur. yahu ben ne yapayım elin çamaşırını?

arkeolojik kazıların önemini anlamaya neden olan tohum. bir gün dünya kıtlığa düşerse harıl kazacağız neyin üzerine çöreklendiysek. o zaman çok sağlam dersler de çıkarmış olacağız. şimdi ise hoyratça bellemeye devam.

halka mal olmuş bir orhan veli şiiri olmakla birlikte cem karaca tarafından seslendirilip bestelenen eser.

istanbul'u dinliyorum gözlerim kapalı
önce hafiften bir rüzgar esiyor;
Yavaş yavaş sallanıyor
Yapraklar, ağaçlarda;
Uzaklarda, çok uzaklarda,
Sucuların hiç durmayan çıngırakları
istanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı.

istanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı;
Kuşlar geçiyor, derken;
Yükseklerden, sürü sürü, çığlık çığlık.
Ağlar çekiliyor dalyanlarda;
Bir kadının suya değiyor ayakları;
istanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı.

istanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı;
Serin serin Kapalıçarşı
Cıvıl cıvıl Mahmutpaşa
Güvercin dolu avlular
çekiç sesleri geliyor doklardan
Güzelim bahar rüzgarında ter kokuları;
istanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı.

istanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı;
Başımda eski alemlerin sarhoşluğu
Loş kayıkhaneleriyle bir yalı;
Dinmiş lodosların uğultusu içinde
istanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı.

istanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı;
Bir yosma geçiyor kaldırımdan;
Küfürler, şarkılar, türküler, laf atmalar.
Birşey düşüyor elinden yere;
Bir gül olmalı;
istanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı.

istanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı;
Bir kuş çırpınıyor eteklerinde;
Alnın sıcak mı, değil mi, biliyorum;
Dudakların ıslak mı, değil mi, biliyorum;
Beyaz bir ay doğuyor fıstıkların arkasından
Kalbinin vuruşundan anlıyorum;
istanbul'u dinliyorum.

(bkz: istanbul'u dinliyorum gözlerim kapalı)

ayrılık olayını yanlış anlayan adamın sıçmık davranışı ve cümlesi.

doğumdan ölüme erkeğe yüklenen misyon. çocuksanız ananız, evliyseniz de karınız yollar. sırf bu yüzden bile sabah yataktan kalkmak zul gelir insana. özellikle de bu aylarda.

(bkz: bakkala gidip ekmek almak)

sonbaharı itici yapan detaylardan biri. ne güzeldi değil mi yaz boxer atlet uyurken...

belirli bir yaşın üzerindeki kişilerin sabah hobisi.

uyanır uyanmaz iş yapmaya koyulan kişilere söylenen cümle. bir azar cümlesi gibi dursa da aslında bu kişi kıskanılmaktadır. düşünsene, sen yataktan zor bela kalkarken adam kalkmış zıp zıp dolanıyor evin içinde.

sabah sabah bu enerjiyi nereden buluyorsun diye sorulan kişiye ek olarak söylenen cümle. hakikaten de bazı insanlar uyanır uyanmaz başlıyorlar bıdı bıdı konuşmaya. işte bu cümle tam da onlar için söylenir.

kahve içenlerin sıkça sığındıkları bahanedir. kendim tiryakisiyim oradan biliyorum.

(bkz: daha afyonum patlamadı)