abi bir şey lazım mı sorusundan daha iyi olan sorudur.
uyuşturucu satmasınlar da yeter ki pişmaniye satsınlar...
anadolu insanının kankadan önce kullandığı kelimedir.
bir iş için kullanılan aletlerin tümü.
(bkz: takım taklavat)
"benim adım"la başlamış olan mevzu.
sözlüğün sevmediği şarkı. Bak ben de kıllandım hafiften ne onbeşi lan?
artık çok da önemi olmayan sınav.
bilinmeyen bir tarzanın nerede olduğuna dair bir tespit.
-ince dallarda mıymış?
-taam o zaman.
-ince dallarda mıymış?
-taam o zaman.
devasa kütüphanesi ve kaliteli filmlerin izlendiği sineması dışında kayda değer bir hadisesi bulunmayan üniversitedir...
*hocaların %80'i kocaları ya da karıları ile birlikte hocadır. değilse kızı ya da oğlu hocadır. sanırım noel baba yılbaşı akşamında kimi evlere fazladan ilim irfan dağıtıyor ve bu evden kim doğarsa hoca oluyor; ilginç...
*bir yabancı diller yüksek okulu vardır ki alman nazi kampını gölgede bırakır. çoğu öğrenci(en az %50), bu hazırlığı 2 senede anca bitirir, hatta bitiremeyip başka üniversitelere postalanır. ben afganistan'a ve batı trakya'ya postalanan 2 kişiye bizzat kendim şahit oldum. hem de, geçme notu olan 70'i 1 puanla, 69 la kaçırdıkları için...
*ota boka güvenlik görevlisi karışır. gece saat 11'den sonra okulun öğrencisi olsanız bile kampüse almazlar. eviniz tepebaşı semtinde ise yandınız. bağlar'dan tepebaşı'na gitmek için, kampüsün kestirme olan yolu yerine her türlü tehlikeye açık olan şehirlerarası yolu takip edersiniz...
*bir yüzme havuzu vardır ki öğrenciyi yüzdürmemek için kurulmuş sanki.
*yeşildir, yeşillik bir kampüstür ama binalar ve yeşillendirme çok yapmacıktır. mimarisi çok resmidir.
*bilgisayar odasındaki bilgisayarları yenilemek yerine her gün çiçekleri söküp yerine yenilerini dikmek gibi garip bir anlayışları vardır. yanlış duymadınız: ben 1 haftada 5 kez çiçeklerin değiştiğine bizzat kendim tanık oldum.
*bir japon bahçesi vardır kayda değer, üniversite tanıtım reklamlarına konulmasına rağmen içeriye öğrenciyi almazlar. okulda okuyan öğrenciler bilir, bu bahçe ile ilgili "rektörün kızı efsanesi" vardır ve palavradır. maksat öğrenciyi içeriye almamaktır. nasıl bir zihniyet ki ben de anlamadım. 25 yaşındaki adama "sen bahçeye girersen kesin fuhuş da yaparsın" gibilerinden bir bahane uydurmak da ne demek? elalemin uçkuru seni mi gerdi?
*okulun içindeki migros'ta, bahar şenliklerinde bira satılmaz. ama diğer zamanlarda iç içebildiğin kadar. tuhaf...
*yine bahar şenliklerinde 3 5 ayrı müziğin sesi birbirine karışır, her yer köfteci dumanı olur. arada su tabancası sıkarlar kızların göğüslerine. bir gün sevgilime yapacaklar, ben de o su tabancasını alıp... az kaldı.
*apolitik ve lümpen bir öğrenci profili vardır. ilişkiler samimiyetsiz ve sıkıcıdır. en son, abbas guclu ile genc bakis programında kendilerini yine sergilemişlerdir.
*okul kulüpleri palavradır. bir işe yaramaz. neye açıldığını bir türlü anlamadığım bu kulüpler hiçbir şey yapmazlar. aslında, aralarında bir şeyler yapmak isteyen çocuklar da çıkar ama bunlara da rektörlük zırnık koklatmaz. bu kulüpler, sırf dışarıdan bakan "ana, sizin okulda amma da çok kulüp varmış" densin diye açılmıştır sanki.
*radyosunun adı "radyo anadolu"dur. 7 yıldır bir tek türkçe şarkı çaldığına tanık olmadım.
*bir tv a sı vardır evlere şenlik. 3 yıldır ha açıldı ha açılacak dedikten ve onlarca iletişim öğrencisini stajda telef ettikten sonra fiziği düzgün kimseler sunucu olmuştur, bunla ne demek istendiğini de anladınız siz.
*ha bire avusturya'nın bilmem hangi köyünden keman virtiözü getirip sahneye çıkarmayı sosyal ve kültürel etkinlik yapmak sanan garip bir anlayışı vardır.
*hocaların %80'i kocaları ya da karıları ile birlikte hocadır. değilse kızı ya da oğlu hocadır. sanırım noel baba yılbaşı akşamında kimi evlere fazladan ilim irfan dağıtıyor ve bu evden kim doğarsa hoca oluyor; ilginç...
*bir yabancı diller yüksek okulu vardır ki alman nazi kampını gölgede bırakır. çoğu öğrenci(en az %50), bu hazırlığı 2 senede anca bitirir, hatta bitiremeyip başka üniversitelere postalanır. ben afganistan'a ve batı trakya'ya postalanan 2 kişiye bizzat kendim şahit oldum. hem de, geçme notu olan 70'i 1 puanla, 69 la kaçırdıkları için...
*ota boka güvenlik görevlisi karışır. gece saat 11'den sonra okulun öğrencisi olsanız bile kampüse almazlar. eviniz tepebaşı semtinde ise yandınız. bağlar'dan tepebaşı'na gitmek için, kampüsün kestirme olan yolu yerine her türlü tehlikeye açık olan şehirlerarası yolu takip edersiniz...
*bir yüzme havuzu vardır ki öğrenciyi yüzdürmemek için kurulmuş sanki.
*yeşildir, yeşillik bir kampüstür ama binalar ve yeşillendirme çok yapmacıktır. mimarisi çok resmidir.
*bilgisayar odasındaki bilgisayarları yenilemek yerine her gün çiçekleri söküp yerine yenilerini dikmek gibi garip bir anlayışları vardır. yanlış duymadınız: ben 1 haftada 5 kez çiçeklerin değiştiğine bizzat kendim tanık oldum.
*bir japon bahçesi vardır kayda değer, üniversite tanıtım reklamlarına konulmasına rağmen içeriye öğrenciyi almazlar. okulda okuyan öğrenciler bilir, bu bahçe ile ilgili "rektörün kızı efsanesi" vardır ve palavradır. maksat öğrenciyi içeriye almamaktır. nasıl bir zihniyet ki ben de anlamadım. 25 yaşındaki adama "sen bahçeye girersen kesin fuhuş da yaparsın" gibilerinden bir bahane uydurmak da ne demek? elalemin uçkuru seni mi gerdi?
*okulun içindeki migros'ta, bahar şenliklerinde bira satılmaz. ama diğer zamanlarda iç içebildiğin kadar. tuhaf...
*yine bahar şenliklerinde 3 5 ayrı müziğin sesi birbirine karışır, her yer köfteci dumanı olur. arada su tabancası sıkarlar kızların göğüslerine. bir gün sevgilime yapacaklar, ben de o su tabancasını alıp... az kaldı.
*apolitik ve lümpen bir öğrenci profili vardır. ilişkiler samimiyetsiz ve sıkıcıdır. en son, abbas guclu ile genc bakis programında kendilerini yine sergilemişlerdir.
*okul kulüpleri palavradır. bir işe yaramaz. neye açıldığını bir türlü anlamadığım bu kulüpler hiçbir şey yapmazlar. aslında, aralarında bir şeyler yapmak isteyen çocuklar da çıkar ama bunlara da rektörlük zırnık koklatmaz. bu kulüpler, sırf dışarıdan bakan "ana, sizin okulda amma da çok kulüp varmış" densin diye açılmıştır sanki.
*radyosunun adı "radyo anadolu"dur. 7 yıldır bir tek türkçe şarkı çaldığına tanık olmadım.
*bir tv a sı vardır evlere şenlik. 3 yıldır ha açıldı ha açılacak dedikten ve onlarca iletişim öğrencisini stajda telef ettikten sonra fiziği düzgün kimseler sunucu olmuştur, bunla ne demek istendiğini de anladınız siz.
*ha bire avusturya'nın bilmem hangi köyünden keman virtiözü getirip sahneye çıkarmayı sosyal ve kültürel etkinlik yapmak sanan garip bir anlayışı vardır.
"kepazelik perişanlık sıçtım sıvadım" gibi bir şeyin kısaltması olabilir.
arsızlıktır, saldırganlıktır, hakarettir, tecavüzdür, tacizdir ama yine de özgürdür.
"abi elimde iptal etmek istediğim bir bilet var almak ister misin" şeklinde yanaşanların oluşturduğu borsa.
(bkz: andımız)
testis mestis derken çok yanlış anlaşılabilecek türden bir albüm ismi hemi de elinde.
eski dönem insanlarının tütsü koyma kabı olarak kullanmak amacı ile çamurdan ürettikleri eşya.
eski dönem insanlarının lazımlık olarak kullandıkları ve tıpkı testi gibi çamurdan yapılan kap.
su koymak için kullanılan eski tip kap. tıpkı testi gibi çamurdan imal edilir.
halk eğitim merkezinin açtığı kursla öğrencilere yapımı öğretilmeye başlanan testi.
kursta şunlar da öğretiliyor:
(bkz: boduç)
(bkz: silbiç)
(bkz: buhur tabağı)
kursta şunlar da öğretiliyor:
(bkz: boduç)
(bkz: silbiç)
(bkz: buhur tabağı)
ingilizlere "burada köy falan yok gidin aşağıda takılın" demek istemiş olan köydür. ben öyle anladım ya da.
kısaca çalışan insanlar, elde olan enerji, ham madde ve tesis.
(bkz: işgücü)
yakın zaman içerisinde tekrar faaliyete geçirileceği söylenen gar.
(bkz: haydarpaşa garı)
(bkz: haydarpaşa garı)
ifade edilen şeye göre değişir.