enine uzun bir yorgan almak ile çözülebilecek olan kavga. esas zor olan;
(bkz: eşler arasında yaşanan horlama kavgası)
cinayete neden olan tiktir. malumunuz memleket insanı şaka yapmayı fazlası ile abartan, bir insanın zayıf noktasını keşfettiğinde üzerine üzerine giden bir karaktere sahiptir. haberi paylaşmak istemedim. iki tarafa da yazık olmuş.
(bkz: salağa yatmak)
"muhafızlar!" olarak da söylenen cümle. daha kısa ve kestirme.
kötü bir haberin etkisini azaltayım derken daha da artıran bir giriş. bir insanı kara habere alıştırmanın giriş cümlesi kesinlikle bu olmamalı.
birçok bölümü okumaya gerek olmadan o bölüm ile alakalı profesyonel olunabileceğini anlayan kişi cümlesi. sorun okumakta değil, türkiye'deki üniversite ortamında.
koskoca bir hayal kırıklığının sonucudur. akademi ortamından beklenileni alamayan insan "düştük bir kere, bari ite kaka diplomayı alıp gidelim de evdekiler bıdı bıdı etmesin" der ve mevzular bu ve benzeri kıvamlara gelir.
kim tarafından istenmediği belli olmayan tüylerdir. herkes tarafından istenmeyen tüyler değillerdir. az da olsa savunucuları vardır.
(bkz: 100 yılda tamamlanan sözlük)
zayıflamak için doyma hissi sağlamak isteyen insan girişimi. "yorulurum da az yerim" hesabı.
bir insanı başka bir insana anlatırken kullanılan kalıplardan biri. ne yapıyor bu barışık insan? sabah akşam yoga mı yapıyor? hiç mi ağlamıyor, hiç mi öfke nöbeti geçirmiyor? hiç mi dolu dolu kahkaha atmıyor? sürekli aynı modda mı yaşıyor? hakikaten var mı böyle bir zat?
"kendisi ile barışık bir insan" cümlesine alternatif. ne bu böyle herkes kendisi ile karışık? bu kadar hapı kim kullanıyor o zaman, niye bu psikologlar deli gibi para kazanıyor?
eş dostun "kendisi ile karışık bir insan" olarak tanımlayacağı türden bir insan olmaktır.
"ona göre lavaboya gitmek için izin isteyeceğim ya da istemeyeceğim" demektir.
normal olmayan insan sayısının normal insan sayısını geçtiği toplumlarda pek ala yaşanabilecek türden bir bozulma. psikolog dediğin de etten kemikten bir canlı sonuçta.
(bkz: psikoloğun psikoloğa gitmesi)
(bkz: psikoloğun psikoloğa gitmesi)
iletişim kurulan insan ya da insanlar ile yeni tanışılmış ise, bu kişiler ile ortak bağ oluşmamış ise yaşanılan kuşku.
"üşümüyorum ki" diyerek kurtulamayacağınız anne tepkimesi. anneler de haklı bir yerde, kadın zaten bir sürü işe uğraşıyor "bir de hasta olup dertli başıma dert açma" demeye çalışıyor. "oku adam ol, git kendi evinde dilediğin kadar hasta ol" demek bir nevi.
(bkz: ayağına çorap giy)
insanın ihtimal vermediği bir dost kazığı ile yüzleştiği andır. "o öyle yapmaz", "o böyle düşünmez", "o kadar da kötü olamaz" dediğimiz kişilerin tahmin ettiğimizden de negatif olmaları hali.
"dipteyim sondayım boğazıma kadar borçtayım" olarak yorumlanabilecek olan cümle. memlekette kimi görsem borca takla attırmakla meşgul.
1947 yılında doğmuş olan akademisyen, felsefeci ve yazar. sırası ile odtü ve istanbul üniversitesi doktora mezunudur. 1989 yılından bu yana profesör unvanını taşımaktadır.
yazar ahmet inam'ın "yaşamın temel sorusu" üzerine yazmış olduğu eser. akademideki bilgilerin gerçek hayat ile alakası sorgulanmış. okunmaya değer.
batı toplumlarında olan odadır. adamlarda her şey için bir oda var. elbise odası, giyinme odası, soyunma odası, çamaşır odası, ebeveyn banyosu. adamlarda para bok gibi olduğu için o koca evleri de hizmetçilere temizletiyorlar. amerika birleşik devletleri'nde temizlik işleri devasa şirketler tarafından yapılıyor. bize zarar yazar yani.
yaramaz olan, zarar verici davranışları olan bir kişiyi zararsız hale getirmek, buyruk dinler olmasını sağlamak.
(bkz: muma çevirmek)