(bkz: tahtaya vurmak)
genelde siyah sacdan yapılan yuvarlak form verilmiş borulardır. sprial boru olarak da geçer.
yaklaşık 25 yıldır ilk başta star (interstar'dı o zaman) tv'de bi ufo programıyla biz 90'lar gençliğinin beyninin ırzına geçtiği yetmemiş gibi hala daha ufo mufo saçmalamaya devam eden adam.
o zamanlar, gençliğin verdiği gazla elime ışıldak alıp geceleri aklımca uzaya sinyaller gönderdiğimi bilirim bi uzayoğlusu gelip beni bulsun diye. hadi ben kıyısından köşesinden ıdısından dıdısından bulaştım bu işe ve baktım öss yaklaşıo diyerek kendimi kurtardım da 20 - 30 yıldır bu adam tek dünya dışı varlık görmüş mü bir sonraki çıktığı programda da onu anlatsın. mesela ben çok merak ediyorum andromeda galaksisindekiler rakı falan içio mu diye...
bana göre, """20 30 yıldır ekmek kapısı uzay olan bir adam""" ya dış güçler tarafından destekleniyordur ya da babadan dededen aşırı zengindir ve kendine takılmak için böyle bir fantazi uydurmuştur boşluktan. benim, çalışmaktı, geçinmekti derken bu skindirik işe ayıracak 20 30 senem yok açıkçası.
hem ne malum a.k belki de uzaylılar aramızda görünmez bir şekilde ya da başka frekanslarda dolaşıyorlar ille de bacası ayağı olan bi uçan daire olmak zorunda mı buna inananların beynini skiim ben. diyelim ki çok uzak gezegenlerde biri ufo benzeri bir cisim keşfetti ve onunla yapıyor uzak seyahatlerini eyvallah peki ondan çok daha uzak başka galaksidekilerde mi benzer süreçten geçip benzer şeyler icat ediyorlar, bir diğerinin tamamen başka bir teknolojik gelişimi olması ve başka şeyler icat etmesi lazım buna inanmak cidden aptallık.
not: dünya dışı varlıklara inanıyor olmam, bir ışık yılının 9.6 milyar km olduğunu bilmem bu saçmalıklara prim vermemi meşru kılmaz.
o zamanlar, gençliğin verdiği gazla elime ışıldak alıp geceleri aklımca uzaya sinyaller gönderdiğimi bilirim bi uzayoğlusu gelip beni bulsun diye. hadi ben kıyısından köşesinden ıdısından dıdısından bulaştım bu işe ve baktım öss yaklaşıo diyerek kendimi kurtardım da 20 - 30 yıldır bu adam tek dünya dışı varlık görmüş mü bir sonraki çıktığı programda da onu anlatsın. mesela ben çok merak ediyorum andromeda galaksisindekiler rakı falan içio mu diye...
bana göre, """20 30 yıldır ekmek kapısı uzay olan bir adam""" ya dış güçler tarafından destekleniyordur ya da babadan dededen aşırı zengindir ve kendine takılmak için böyle bir fantazi uydurmuştur boşluktan. benim, çalışmaktı, geçinmekti derken bu skindirik işe ayıracak 20 30 senem yok açıkçası.
hem ne malum a.k belki de uzaylılar aramızda görünmez bir şekilde ya da başka frekanslarda dolaşıyorlar ille de bacası ayağı olan bi uçan daire olmak zorunda mı buna inananların beynini skiim ben. diyelim ki çok uzak gezegenlerde biri ufo benzeri bir cisim keşfetti ve onunla yapıyor uzak seyahatlerini eyvallah peki ondan çok daha uzak başka galaksidekilerde mi benzer süreçten geçip benzer şeyler icat ediyorlar, bir diğerinin tamamen başka bir teknolojik gelişimi olması ve başka şeyler icat etmesi lazım buna inanmak cidden aptallık.
not: dünya dışı varlıklara inanıyor olmam, bir ışık yılının 9.6 milyar km olduğunu bilmem bu saçmalıklara prim vermemi meşru kılmaz.
hayat içinde kafanızda olmayan, aklınıza gelmeyen ama başınıza gelen olaylardır.
Pek çok insanın aklını kurcalayan mevzu.
Öyle ya, erkek emzirmediği halde neden meme ucu olan bir canlıdır? Bilim bu sorunun cevabını anne karnında geçirdiğimiz süre ile açıklıyor.
Lan Tattersall bu meseleyi, "Temelde erkekler ve kadınlar aynı genetik plana sahiptirler. Ancak ergenlik ile birlikte bu iki cinsiyetin üyeleri farklı yönlerde gelişmeye başlarlar" şeklinde açıklıyor.
Öyle ya, erkek emzirmediği halde neden meme ucu olan bir canlıdır? Bilim bu sorunun cevabını anne karnında geçirdiğimiz süre ile açıklıyor.
Lan Tattersall bu meseleyi, "Temelde erkekler ve kadınlar aynı genetik plana sahiptirler. Ancak ergenlik ile birlikte bu iki cinsiyetin üyeleri farklı yönlerde gelişmeye başlarlar" şeklinde açıklıyor.
kanunlar örümcek ağı gibidir tadı veren tespit. bizim gibi toplumlarda demokrasi her derde deva bir ilaç olarak pazarlanır. oysa gerçekte ihtiyacımız olan gerçek bir vatan sevgisi, eşitlik, adalet, iş ve eğitimdir.
unesco tarafından ölümünün 450. yılı anısına matrakçı nasuh'u anma yılı ilan edilen 2014 yılıdır.
(bkz: zaman tüneli)
meclis ve plan bütçe komisyonunda kabul edilen yasak.
kanun teklifinin yasalaşması durumunda başbakanlık ya da bakanların talimatı ile internete erişim yasağı gelebilecek.
kanun teklifinin yasalaşması durumunda başbakanlık ya da bakanların talimatı ile internete erişim yasağı gelebilecek.
gerçeği yalnızca biyoloji açısından, canlılık bakımından ele alma, organik yaşamın kavramlarını diğer gerçeklik alanlarına uygulama tavrı.
3 ağustos 2016 yılınca monaco ile oynanan maçta yenilerek şampiyonlar ligine katılamayan kulüp.
ses kaydı çıkmış kendilerine yakın olanlara troll dediği iddia edilmiş kişidir.
http://www.odatv.com/n.php?n=sumeyye-erdoganin-yeni-kaydi-sizdirildi-2002141200
http://www.odatv.com/n.php?n=sumeyye-erdoganin-yeni-kaydi-sizdirildi-2002141200
antalya`da bir öğretmenin öğrencileri dövmek için kullandığı iddia edilen sopanın adı.
öğretmen hakkında soruşturma açılmıştır.
öğretmen hakkında soruşturma açılmıştır.
polemik aktaran videolu haberlerde duyulan laflardan biri.
Alfred Hitchcock filmleri arasında yer alan filmdir.
Türkçeye sapık olarak çevrilmiştir.
konu :
--- alıntı ---
Marion Crane (Janet Leigh), Arizona`da bir emlak ofisinde çalışmaktadır.Sevgilisi Sam (John Gavin) ile evlenmek istemektedir ancak çiftin çok az parası vardır.Bir cuma günü, patronu Marion`a bankaya para yatırması için 40 bin dolar verir.Marion, bu parayla Sam`le hayal ettikleri hayatı kurabileceklerine karar verir ve parayı çalarak Sam`le buluşmaya gider. Yolda Bates Motel`de konaklamak zorunda kalır.Moteli işleten Norman Bates ( Anthony Perkins), annesiyle saplantısı olan genç bir adamdır.Beraber akşam yemeği yerler ve Marion odasına çekilir ve yatmadan önce duş almaya karar verir.Sinema tarihinde adından ünlü `duş sahnesiyle` söz ettiren, türünün en önemli örneklerinden Sapık, Alfred Hitchcock`un başyapıtlarından biri olarak kabul edilir.
--- alıntı ---
Türkçeye sapık olarak çevrilmiştir.
konu :
--- alıntı ---
Marion Crane (Janet Leigh), Arizona`da bir emlak ofisinde çalışmaktadır.Sevgilisi Sam (John Gavin) ile evlenmek istemektedir ancak çiftin çok az parası vardır.Bir cuma günü, patronu Marion`a bankaya para yatırması için 40 bin dolar verir.Marion, bu parayla Sam`le hayal ettikleri hayatı kurabileceklerine karar verir ve parayı çalarak Sam`le buluşmaya gider. Yolda Bates Motel`de konaklamak zorunda kalır.Moteli işleten Norman Bates ( Anthony Perkins), annesiyle saplantısı olan genç bir adamdır.Beraber akşam yemeği yerler ve Marion odasına çekilir ve yatmadan önce duş almaya karar verir.Sinema tarihinde adından ünlü `duş sahnesiyle` söz ettiren, türünün en önemli örneklerinden Sapık, Alfred Hitchcock`un başyapıtlarından biri olarak kabul edilir.
--- alıntı ---
abd'nin piyasaya sürdüğü kullanışlı aptallardan yalnızca biridir.
güney ve güneydoğu asya`da ormanlık bölgelerde yaşayan, boyları 25 cm`ye kadar çıkabilen bir baykuş türü.
yaygın bir tür olmalarına rağmen iyi kamufle olmaların sayesinde az görülürler.
yaygın bir tür olmalarına rağmen iyi kamufle olmaların sayesinde az görülürler.
mübadillerin bindiği geminin adıdır. maketi mübadele müzesinde sergilenmektedir.
Mehmet celal`in fırtınadan önce isimli albümünde bulunan enstrümantal ezgidir.
özetle `şu mültecileri botlarla geçirmeyin biz de size ab`de iki fasıl açalım, seçimde de birkaç film dönerse gözlerimizi kapatırız tamam mı canım` ziyaretidir.
şans, talih, kader gibi anlamalara gelen kelime.
deprem gündemini sıcak tutma açısından önemli bir araştırma olmakla birlikte deprem toplanma alanlarının istanbullunun elinden alınmasına engel olmak adına hiçbir faydası olmayan haberdir.
tsunaminin 2metre olması değil ki önemli olan depremden kurtulmak için insnalar nereye gidecek bunu söylemeli. tsunami olasılığı yüzde 10 muş peki depremde bir yere kaçamayan insanların hayatta kalma olasılığı nedir?
tsunaminin 2metre olması değil ki önemli olan depremden kurtulmak için insnalar nereye gidecek bunu söylemeli. tsunami olasılığı yüzde 10 muş peki depremde bir yere kaçamayan insanların hayatta kalma olasılığı nedir?
basit moleküllerden karmaşık moleküllerin sentezlenmesi olayı yani özümleme anlamına gelen ifade.