confessions
  1. toplam entry 5134
  2. takipçi 0
  3. puan 1464687

3 bant bilardo

eski türkiye sözlük
3 topla ve 2 oyuncuyla oynanan bilardo oyunu. bir kırmızı ve iki beyaz topla oynanır. bazı salonlarda teki sarı da olabilen beyaz toplar oyuncuların topudur. oyunun amacı oyuncunun kendi topunu diğer toplardan birine çarptırdıktan sonra bilardo masasının 3 kenarına vurdurarak diğer topa çarptırmasıdır. bir başka sayı alma yolu ise önce bantlara sonra toplara çarptırmaktır. üç bant masası ile karambol masasının arasındaki fark üç bant masasının bantlarının topların hızının kesilmemesi için daha alçakta olmasıdır.
(bkz: bilardo)
(bkz: bant)

ultra gauche

eski türkiye sözlük
fransız tf1 televizyonunun fransız hızlı demir yolu hattına yapılan sabotaj eyleminden elle tutulur bir kanıt olmamasına rağmen sorumlu tutulan anarşistleri anlatmak amacıyla kullandığı deyim. fransızcada klasik sol partilerin dışında kalan sol hareketleri adlandırmak için kullanılan extreme gauche, yani aşırı sol deyişine aşırının aşırısı anlamında ultra sıfatı eklendi.
eylem sarkozy'den burjuva medyasına, anti-terör polis takımından lcr'ye (fransa'daki troçkist parti) pekçok kesimi otonomcu anarşistlerin peşine düşürdü. avrupa'da hayalet peşinde koşanlar ne hallerde işte. nasıl çıkacaklar çiçekli böcekli pankartlarıyla küreselleşme karşıtı eylemlere bakalım. politik geçmişlerindeki yüzsüzlükleri hatırlandığında troçkistlerin bekleneni yapacakları ortada ya, bize de dalgasını geçmek kalıyor. eylemcilerin almanya'daki g8 ve anarko-nükleer karşıtı gruplarla bağlantılı oldukları söyleniyor.

trouble in mind

eski türkiye sözlük
klasik bir blues parçasıdır. söylemeyen kalmamış desek abartı olsa da yakışır. 'big bill broonzy', 'janis joplin', 'johnny cash', 'marianne faithfull', 'nina simone've 'albert king' diyerek daha gidiyor liste. şarkı sözlri bluesa uygun şekilde söyleyenden söyleyene değişebiliyor ama üç aşağı beş yukarı aynı.
trouble in mind, babe, ı'm blue,
but ı won't be blue always
yes, the sun gonna shine,
in my back door someday

ı'm goin' down, down to the river,
ı'm gonna take my rockin' chair
lord, if the blues overtake me,
ı'm gonna rock on away from here

'cause ı'm trouble in mind, you know that ı'm blue,
but ı won't be blue always
yes, the sun gonna shine,
in my back door someday

ı'm gonna lay, lay my head,
on some sad, old railroad iron
ı'm gonna let that 2:19,
pacify my mind

ı'm trouble in mind, baby you know that ı'm blue,
but ı won't be blue always
yes, the sun gonna shine,
in my back door someday

travelling riverside blues

eski türkiye sözlük
1937 yılında kaydedilen robert johnson parçasıdır. tüm zamanların en süper slide parçalarından biridir. led zeppelin versiyonu çok daha meşhurdur. bir de klibi vardır led zeppelin'in bu parçaya. eric clapton'un 2004 tarihli robert johnson parçalarını çaldığı me and mr. johnson albümünde de bulunur parça.
(bkz: slide) (bkz: slide gitar) (bkz: robert johnson) (bkz: led zeppelin)
(bkz: eric clapton)
ahanda bu da sözleri;
ıf your man gets personal, want to have your fun
ıf your man gets personal, want to have your fun
just come on back to friar's point, mama, and barrelhouse all night long
ı got womens in vicksburg, clean on into tennessee
ı got womens in vicksburg, clean on into tennessee
but my friar's point rider, now, hops all over me
ı ain't gon' to state no color, but her front teeth is crowned with gold
ı ain't gon' to state no color, but her front teeth is crowned with gold
she got a mortgage on my body, now, lien on my soul
lord, ı'm goin' to rosedale, gon' take my rider by my side
lord, ı'm goin' to rosedale, gon' take my rider by my side
we can still barrelhouse, baby, 'cause it's on the river side
now you can squeeze my lemon till the juice run down my...
(spoken: till the juice run down my leg, baby, you know what ı'm talkin' 'bout)
you can squeeze my lemon till the juice run down my leg
(that's what ım talkin about now)
but ı'm goin' back to friar's point, if ı be rockin' to my head

tom stoppard

eski türkiye sözlük
ingiliz oyun yazarı. oyunları postmodernizmin tiyatrodaki başarılı örnekleridir. ayrıca 'aşık shakespeare' filminin senaryo yazarlarından biridir. dost yayınları oyunlarını seri halde basıyor.
- faber and faber in ikinci basımına not
- aşkın icadı
- akrobatlar
- hapgood
- merdivenden inen saantçı
- kasti faul
- rosencrantz ve guildenstern öldüler
- travestiler
- gerçek şey
- hint mürekkebi
- arkadia
- gerçek müfettiş hound
- magritte ten sonra
- dogg un hamlet i, cahoot un macbeth i
- kirli çamaşır
- yeni dünya

the zutons

eski türkiye sözlük
amy winehouse' un da şu aralar klibi bolca dönen 'valerie' parçasının sahibi brit topluluğu. 2001 yılında liverpool da kurulmuş. david mccabe, abi harding, sean payne ve russell pritchard dan oluşuyor grup kadrosu. brit, indie rock türünün en iyi örneklerinden birisi.

the yardbirds

eski türkiye sözlük
1963 yılında kurulmuş ingiliz blues ve rock n' roll grubu. mızıka ve vokalde keith relf, solo gitarda anthony "top" topham, ritim gitarda chris dreja, bas gitar ve geri vokalde paul samwell-smith ile davul ve geri vokalde jim mccarty grubun ilk kadrosu. topham'ın yerine eric clapton ve sonrasında jeff beck, samwell smith'in de yerine jimmy page geçmiş zamanla, sonra page bas gitarı dreja'ya devretmiş, ver bakalım biraz da ben gitar çalayım demiş. beck'i kovmuşlar gruptan 1966'da. clapton kovulmamış aksine posta koyup gitmiş gruptan saçma sapan müzikler yapmaya başladınız diyerek beck kovulmadan önce. hatta 7 ages of rock adlı belgeselde clapton plaj grubuna döndüğünden bahseder yardbirds'ün.
grubun bir kısmı devam etmiş mevzuuya bir başka parçası da feci mevzuulara kaymış. 68'de page grup adını new yardbirds olarak değiştirmiş. jimmy page, robert plant, john paul jones (bas) ve john bonham'la takılmaya başlamış. ve nınınım grup led zeppelin adını almış.
yardbirds'e elini değdiren feci işler becermiş. en azından clapton, page ve beck gibi gitaristleri çıkarmış grup.
(bkz: eric clapton)
(bkz: jeff beck)
(bkz: jimmy page)
(bkz: led zeppelin)

the vagina song

eski türkiye sözlük
bloodhound gang'in komik vesternvari parçası.

some of them are hairy
some of them are bald
some are kinda scary
and this is what they're called

vagina!
vagi-hoo-a!
they call that thing
vagina

some belong to virgins
they're really tight and strong
but big or small, ı love 'em all
that's why ı sing my song

vagina!
vagi-hoo-a!
they call that thing
vagina

vagina

some of them are smelly
like clams and fish and such
some smell like a summer's eve
cause they've been duesched too much

vagina!
vagi-hoo-a!
they call that thing
vagina

vagina!
vagi-hoo-a!
they call that thing
vagina

nothin could be finer
than to be in a vagina
ın the morning

the machine girl

eski türkiye sözlük
noboru ıguchi nin yönettiği saçma sapan ama komik, fışır fışır kanların aktığı aksiyonu bol intikam filmi. başrolde okul eteğiyle intikam kovalayan çıtır kız, kopan kolunun yerine taktığı makineli tüfek ve hızarla onu bunu kesiyor.
112 /
dubai vize izmir masaj izmir masaj salonu