rte'nin kameralara 'kriz bizi teğet geçecek' dedikten sonra yılışarak kurmaylarına dönüp bunlar harbi kerizler diye sırnaşarak etmiş olma olasılığı yüksek laftır.
düşünülenin aksine çok sağlıklı bir sosyal aktivite. kişinin daha iyi tanıdığı biri olmadığı düşünülürse konuşacak daha iyi biri olabilir mi?
-naber?
-iyi. sen?
-söyledin ya.
zamanla alışıveriyor insan ve daha makul sohbet konuları bulabiliyor.
-naber?
-iyi. sen?
-söyledin ya.
zamanla alışıveriyor insan ve daha makul sohbet konuları bulabiliyor.
pc başında unutmaya başladığımız ikili. arada pcnin düğmesine basıp kağıt kalemle oynaşmak lazım.
bir araştırma ya da inceleme yazısı, makale veya kitap sonlarında bulunan bölüm. o çalışmanın yazımı sırasında hangi kaynakların kullanıldığının dökümüdür.
okuma meraklıları için sözlük içinde bu anlama buraya bakınızlar ekleyerek farklı konularda okuma listeleri ve kaynaklar oluşturabiliriz.
(bkz: göstergebilim)
(bkz: william shakespeare)
okuma meraklıları için sözlük içinde bu anlama buraya bakınızlar ekleyerek farklı konularda okuma listeleri ve kaynaklar oluşturabiliriz.
(bkz: göstergebilim)
(bkz: william shakespeare)
'bikini kill' ve 'le tigre 'nin kurucularından. 'riot grrrl' hareketinin önemli temsilcilerinden.
nirvana nın smeel like teen spirit adlı parçasının isminin ondan esinlenerek konulduğu söylenir. bir gün kurt ün duvarına sprey boyayla kurt smells like teen spirit yazdığı ve kurt ün şarkıyı bundan sonra yaptığı söylenir.
nirvana nın smeel like teen spirit adlı parçasının isminin ondan esinlenerek konulduğu söylenir. bir gün kurt ün duvarına sprey boyayla kurt smells like teen spirit yazdığı ve kurt ün şarkıyı bundan sonra yaptığı söylenir.
kinder süpriz çukulatadan çıkan sarı eşofmanlı uzun favorili kahverengi maymundur. idolümdür, ilham kaynağımdır. bu arada nette bulunabilecek karete öğretilmiş maymunların idolümle bir alakası yoktur. esefle kınıyoruz o rezillikleri.
1993 yılında boston da geoff farina, eamonn vitt ve gavin mccarthy tarafından kurulmuş indie müzik topluluğu. yumuşak tonları, sakin gitarları, süpürülen davullarıyla jazz dinleyenlerin de duyduklarında kulak kbartmalarına sebep olan gruptur. unsolved, pockets, some boots, karate adlı albümleri var.
muammer bey'in gözdesidir. karakız kantosuna çıktı mı deprem oldu sanarmış millet. bir feci kadınmış anlaşılan, çok başkaymış her kadından, her bakımdan.
1997 de ankara´da kurulan müzik grubu. sokaklarda birden karşınıza çıkabilirler. barış için 100 kısa film , red 1111 vijdani red belgeseli, 25+ , videa gibi muhalif çalşmalara da müzikleriyle katılmışlar. pek çok demosu ortalıkta döne durur.
ürk gölge oyunu. hacivat ile karagöz oyunun baş kahramanlarıdır. türkiye ye uzak doğudan mısır yoluyla gelmiş, kendi şeklini 17. yüzyılda almıştır. java, endonezya ve çin de bu oyunun kökenlerine rastlanır. deriden yapılan tasvirler arkadan ışık vurulan bir perdede sergilenir. oynatan kuklacıya 'hayali' denir. hacivat ve karagöz dışında, zenneler, kanlı nigar, salkım inci, karagöz ün karısı, hacıvat ın kızı (kadınlar), çelebi,tiryaki (istanbul efendileri), laz, bolulu, kayserili, kürt, kastamonulu (anadolulular), arnavut, arap, acem (anadolu dışından olanlar), rum, ermeni, yahudi (gayri müslimler), kekeme, kambur (özürlüler), matiz, tuzsuz deli bekir, sarhoş (kabadayı ve sarhoşlar), köçek, çengi, cambaz, hokkabaz (eğlendiriciler), cazular, cinler, canan (olağanüstü kişi ve yaratıklar) ve çeyiz taşıyıcaları, satıcılar gibi ikincil kişiler kullanılır.
dört bölümden oluşur karagöz oyunu.
1)mukaddime (giriş)
2)muhavere (söyleşi, atışma)
3)fasıl (bir öykünün anlatıldığı asıl oyun)
4)bitiş
dört bölümden oluşur karagöz oyunu.
1)mukaddime (giriş)
2)muhavere (söyleşi, atışma)
3)fasıl (bir öykünün anlatıldığı asıl oyun)
4)bitiş
anarşizmin simgelerinden biri. aşağıdaki reınventıng anarchy'den alıntı. çeviren anarşist bakış.
neden bayrağımız kara? kara yadsımanın gölgesidir. kara bayrak bütün bayrakların yadsımasıdır. o, insan ırkını kendi kendisiyle karşı karşıya getiren ve insanoğlunun tekbirliğini engelleyen ulusallığın yadsımasıdır. kara, şu veya bu devlet için, sadakat adına insanlığa karşı işlenen tüm suçlara karşı oluşan kızgınlık ve hakaret halinin rengidir. o, hükümetlerin hilekarlıklarında, ikiyüzlülüklerinde ve entrikalarında ifade edilen insan zekasına karşı aşağılamanın karşısındaki kızgınlık ve hakaretin rengidir. kara yine matemin rengidir; ulusu geçersiz hale getiren kara bayrak, onun kurbanlarının matemini tutar --daha büyük zaferler ve kanlı devletlerin istikrarı için, iç ve dış savaşlarda sayısız milyonlar katledildi. emeği çalınarak (vergilendirilerek), insanların boğazlanmasında ve zulüm altına alınmasında kullanılanların matemini tutar. sadece bedenin ölümünün değil, aynı zamanda otoriter ve hiyerarşik sistemler altında kötürümleştirilen ruhun matemini tutar; dünyayı aydınlatmak için asla bir şans bulamayan sansürlenmiş milyonlarca beyin hücresinin matemini tutar. tesellisi imkansız bir kederin rengidir.
ama kara güzeldir de. azmin, kararlığın ve gücün rengidir; diğer herşeyin açığa çıktığı ve tanımlandığı bir renktir. kara filizlenmenin, doğurganlığın gizemli çevresinin; karanlıkta kendini daima değiştiren, yenileyen, hayat veren ve yeniden üreten yeni bir yaşamın yetişme zeminidir. dünya'da saklı tohum, spermin garip yolculuğu, embriyonun rahimdeki gizemli büyümesi, tüm bunların hepsinde, karanlık çevreler ve korur ...
yani kara yadsımadır, kızgınlıktır, matemdir, güzelliktir, umuttur; insan yaşamının yeni biçimlerinin, ve bu biçimlerin dünya ile beraber ve onun üstündeki ilişkilerinin beslenmesi ve korunmasıdır. kara bayrak tüm bunları anlatır. onu taşımaktan gurur duyuyoruz; ama taşımak zorunda olduğumuz için üzgünüz de ve bu gibi sembollerin bir daha gerekli olmayacağı günü şevkle bekliyoruz.
(bkz: anarşizm)
neden bayrağımız kara? kara yadsımanın gölgesidir. kara bayrak bütün bayrakların yadsımasıdır. o, insan ırkını kendi kendisiyle karşı karşıya getiren ve insanoğlunun tekbirliğini engelleyen ulusallığın yadsımasıdır. kara, şu veya bu devlet için, sadakat adına insanlığa karşı işlenen tüm suçlara karşı oluşan kızgınlık ve hakaret halinin rengidir. o, hükümetlerin hilekarlıklarında, ikiyüzlülüklerinde ve entrikalarında ifade edilen insan zekasına karşı aşağılamanın karşısındaki kızgınlık ve hakaretin rengidir. kara yine matemin rengidir; ulusu geçersiz hale getiren kara bayrak, onun kurbanlarının matemini tutar --daha büyük zaferler ve kanlı devletlerin istikrarı için, iç ve dış savaşlarda sayısız milyonlar katledildi. emeği çalınarak (vergilendirilerek), insanların boğazlanmasında ve zulüm altına alınmasında kullanılanların matemini tutar. sadece bedenin ölümünün değil, aynı zamanda otoriter ve hiyerarşik sistemler altında kötürümleştirilen ruhun matemini tutar; dünyayı aydınlatmak için asla bir şans bulamayan sansürlenmiş milyonlarca beyin hücresinin matemini tutar. tesellisi imkansız bir kederin rengidir.
ama kara güzeldir de. azmin, kararlığın ve gücün rengidir; diğer herşeyin açığa çıktığı ve tanımlandığı bir renktir. kara filizlenmenin, doğurganlığın gizemli çevresinin; karanlıkta kendini daima değiştiren, yenileyen, hayat veren ve yeniden üreten yeni bir yaşamın yetişme zeminidir. dünya'da saklı tohum, spermin garip yolculuğu, embriyonun rahimdeki gizemli büyümesi, tüm bunların hepsinde, karanlık çevreler ve korur ...
yani kara yadsımadır, kızgınlıktır, matemdir, güzelliktir, umuttur; insan yaşamının yeni biçimlerinin, ve bu biçimlerin dünya ile beraber ve onun üstündeki ilişkilerinin beslenmesi ve korunmasıdır. kara bayrak tüm bunları anlatır. onu taşımaktan gurur duyuyoruz; ama taşımak zorunda olduğumuz için üzgünüz de ve bu gibi sembollerin bir daha gerekli olmayacağı günü şevkle bekliyoruz.
(bkz: anarşizm)
son zamanlarda bol bol duyduğumuz kafasız insan hareketi. 'friedrich dürrenmatt', hiç kimse, kafası olmayanlardan daha kolay kafa koparamaz diyor, ne de güzel diyor.
içkinin dört duyu organıyla alışverişi olduğunu farkedip beşinciyi de bundan faydalandırmak için bulunmuş bir alkol merasimi. içki göze hitabeder rengini bakarak hakkında bir fikriniz olabilir, koklayarak bir zevk alma şansınız vardır, dokunursunuz kadehi elde tutmanın da bir zevki vardır, zaten dilinizle olan ilişkisini anlatmaya gerek yok. duymayla ilgili eksikliği de kadeh tokuşturma ile giderirsiniz. çinçin.
'tırsı filmi' sözü.
jazz istanbul (volume 1) adlı albümün sahibi. duru sesiyle dikkat çeken jazz vokalisti albümünde kendi bestelerinin yanında türkülerin coverlarıyla da süper iş çıkarmış
1973 california doğumlu, katil doğanlar adlı filmle gönlümüzde hoş bir yeri bulunan oyuncu. juliette and the licks adlı bir de rock grubunun kurucu ve vokalisti güzel insan.
juliette lewis'in yeni grubu. juliette and the licks defteri kapanıyor. yeni bir soundla yola devam edeceğim diyor juliette ablamız bakalım yapacak göreceğiz. albüm, konserler ve yeni sitesi yakında ortaya çıkacakmış.
(bkz: juliette lewis)
(bkz: juliette and the licks)
(bkz: juliette lewis)
(bkz: juliette and the licks)
1922 polonya doğumlu ressam, grafiker, sahne tasarımcısı, yönetmen, oyun yazarı, tiyatro kuramcısı. direnişçi. 1941 - 1945 yılları arasında auschwitz ve buchenwald toplama kamplarında kaldı. bulaştığı her işte başarılı olmuş bir insan. 'tadeusz kantor' ve 'jerzy grotowski' yi çok etkilemiş. haziranda 86 yaşında öldü.
2003 yılında ölen siyah giysiler içindeki amerikalı folk rock şarkıcısı. konserlerine merhaba ben johnny cash diyerek başlardı. walk the line adlı film hayat hikayesini anlatır.
1944 yılında abd'nin oregon kenti yakınlarında küçük bir kasabada doğan aktivist.
stanford üniversitesi siyasal bilimler fakültesi'ni ve ardından san
francisco eyalet üniversitesi tarih bölümünü bitirdi. üniversite yıllarında öğrenci hareketi içinde yer alarak vietnam savaşı karşıtı eylemlerinden dolayı tutuklanıp bir süre hapis yatan zerzan, daha sonra akademik çevreleri terk ederek kamyon şoförü ve marangoz olarak san francisco bölgesindeki sendikal çalışmalar içinde yer aldı.
68 hareketinin durulmasıyla birlikte, 60'lı yıllardaki yükselişin
sınırlılığını ve sisteme yönelik eleştirinin yeterince derin olmadığını fark eden zerzan, devrim olgusunu sorgulamaya başladı. 70'li yıllarda sanayileşmenin kökeni ve teknolojinin doğası üzerine başladığı tarih çalışmalarını modern tarih ve antropoloji üzerine yoğunlaştırdı. 80'li yıllarla birlikte bir bütün olarak uygarlığı ve sembolik kültürü sorgulayan zerzan, yabancılaşmanın ve uygarlığın kökenlerine inerek, zaman, dil, sayılar, sanat ve tarım üzerinde yoğunlaşmaya başladı.
halen abd'nin eugene kentinde yaşayan zerzan, bir bütün olarak uygarlığı ve sembolik kültürü sorgulayan genel çalışmalarının yanı sıra, yerel anarşist hareket içinde de aktif bir şekilde yer almaktadır.
amerika'daki başlıca anarşist yayınlardan biri olan anarchy dergisinin
sürekli yazarları arasında yer alan zerzan'ın başlıca çalışmaları şunlardır:
future primitive, elements of refusal (reddedişin unsurları), alice carnes ile birlikte derlediği questioning technology (teknolojiyi sorgulamak) ve against civilization (uygarlığa karşı).
stanford üniversitesi siyasal bilimler fakültesi'ni ve ardından san
francisco eyalet üniversitesi tarih bölümünü bitirdi. üniversite yıllarında öğrenci hareketi içinde yer alarak vietnam savaşı karşıtı eylemlerinden dolayı tutuklanıp bir süre hapis yatan zerzan, daha sonra akademik çevreleri terk ederek kamyon şoförü ve marangoz olarak san francisco bölgesindeki sendikal çalışmalar içinde yer aldı.
68 hareketinin durulmasıyla birlikte, 60'lı yıllardaki yükselişin
sınırlılığını ve sisteme yönelik eleştirinin yeterince derin olmadığını fark eden zerzan, devrim olgusunu sorgulamaya başladı. 70'li yıllarda sanayileşmenin kökeni ve teknolojinin doğası üzerine başladığı tarih çalışmalarını modern tarih ve antropoloji üzerine yoğunlaştırdı. 80'li yıllarla birlikte bir bütün olarak uygarlığı ve sembolik kültürü sorgulayan zerzan, yabancılaşmanın ve uygarlığın kökenlerine inerek, zaman, dil, sayılar, sanat ve tarım üzerinde yoğunlaşmaya başladı.
halen abd'nin eugene kentinde yaşayan zerzan, bir bütün olarak uygarlığı ve sembolik kültürü sorgulayan genel çalışmalarının yanı sıra, yerel anarşist hareket içinde de aktif bir şekilde yer almaktadır.
amerika'daki başlıca anarşist yayınlardan biri olan anarchy dergisinin
sürekli yazarları arasında yer alan zerzan'ın başlıca çalışmaları şunlardır:
future primitive, elements of refusal (reddedişin unsurları), alice carnes ile birlikte derlediği questioning technology (teknolojiyi sorgulamak) ve against civilization (uygarlığa karşı).
john mellor. the clash'in vokalisti ve gitaristi. 1952 ankara doğumlu. babası o dönem türkiye'de büyükelçiymiş.
(bkz: the clash)
(bkz: the clash)
bir çeşit brickball oyunu. dx-ball'un gelişmişi denebilir. bu oyunda tuğlaları kırmanın yanında tuğlaların üzerinde takılan ve fırlattığı saksılarla oyun çubuğunun geçici felç olmasına neden olan noel babanın yanında dolaşan yeşil kıyafetli cücelerden var. cüceleri topla aşağı düşürebiliyor ve onları 5-6 kere sektirerek bir şeyler kazanma şansını yakalıyabiliyorsunuz.
jason kay'in vokallerini yaptığı drum n' bassli 70'lere modern elektronik altyapıları ekleyerek funkın yeniden diskolara dönmesini sağlayan ingiliz grup. jason kay'in kendine has dansları da gruba ve kliplerine ayrı bir hava katıyor. dinlerken insanı komik şekillere de sokmaktan geri kalmıyorlar.
ne me quitte pas' adlı parçayı söyleyen amcamız. 8 nisan 1929 - 9 ekim 1978. belçikalı amcamız ama hayatının büyük kısmını fransa'da geçirmiş. paris varoşlarında akciğer kanserinden ölmüş. şarkıcılık yanında yönetmenlik ve oyunculuk kariyeri de var.
(bkz: ne me quitte pas)
(bkz: ne me quitte pas)
aslında söylerken köpeklere haksızlık edilen ama bir şekilde dile pelesenk olmuş tamlama.