confessions
  1. toplam entry 5134
  2. takipçi 0
  3. puan 1464685

hannah arendt

eski türkiye sözlük
14 ekim, 1906 - 4 aralık, 1975 tarihleri arasında yaşamış olan alman kadın siyaset bilimcidir. kendisi felsefenin "bireyin kendisi"ne dair sorunlarla uğraştığını söyleyerek bu sıfatı reddetmiştir. siyaset bilimci olarak tanımlanmayı istemesinin sebebi çalışmalarının "tekil olarak insana değil, dünyada yaşayan ve dünyayı kaplayan insanlığa" odaklanmış olmasıdır. almanya'nın aşağı saksonya eyaletinin linden şehrinde musevi bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelmiştir. 1933 yılında yahudi olduğu için alman üniversitelerinde hocalık yapması engellenmiştir. 1940 yılında alman şair ve felsefeci heinrich blücher ile evlendi. 1941 yılında kocasıyla abd'ye göç etmiştir. 1950 yılında abd vatandaşı olup 1959 yılında princeton üniversitesi'nin ilk tam kadrolu kadın profesörü olmuştur. 1975 yılında new york'ta vefat etmiştir.

sözleri

1. herhangi birini yok saymak, onu kendi varlığından kuşku duymaya yöneltir.
2. şiddet araçlarının teknik gelişimi artık öyle bir noktaya geldi ki, hiç bir siyasal amaç, insan aklının sınırları içinde, bu araçların yıkıcı potansiyeline denk değildir;ne de silahlı çatışmalarda bu araçların kullanılmasını haklı kılabilir.
3. eğer düşündüğüm herşeyi aklımda tutabilecek kadar güçlü bir hafızam olsaydı, bana öyle geliyor ki hiçbir şey yazmazdım... benim için önemli olan düşünme sürecinin kendisi.
4. insan zorunluluğa neden maruz kaldığım bilemediği takdirde, özgür olamaz ve kendisini zorunluluktan kurtarmaya çalışması da onu hiç bir zaman özgür kılmaz.

eserleri

the origins of totalitarianism 1951

the human condition chicago: university of chicago press, 1958.

rahel varnhagen: the life of a jewess 1958

between past and future: six exercises in political thought new york: viking, 1961

on revolution new york: viking, 1963

eichmann in jerusalem: a report on the banality of evil 1963

men in dark times new york: harcourt, brace and world, 1968

on violence new york: harcourt, brace and world, 1970

crises of the republic new york: harcourt, brace, jovanovich, 1972

the life of the mind ed. mary mccarthy 2 vols. new york: harcourt brace jovanovich, 1978

hannah arendt / karl jaspers correspondence, 1926-1969 new york: harcourt brace jovanovich, 1992

essays in understanding, 1930-1954 paperback ed. ; new york: schocken, 2005

between friends: the correspondence of hannah arendt and mary mccarthy, 1949-1975
ed. carol brightman. new york: harcourt, brace, 1995.

hannah arendt and kurt blumenfeld. " . . . in keinem besitz verwuzelt": die korresponenz
ed. ıngeborg nordmann and ıris pilling
hamburg: rotbuch, 1995

within four walls: the correspondence between hannah arendt and heinrich blücher, 1936-1968
ed. lotte kohler. new york: harcourt, 1996

hannah arendt and hermann broch briefwechsel 1946 bis 1951
ed. paul michale lutzler. frankfurt am main: judischer verlag/suhrkamp, 1996

responsibility and judgment
ed. jerome kohn. new york: schocken, 2003

hannah arendt and martin heidegger. letters, 1925-1975
ed. ursula ludz. new york: harcourt, 2004

the promise of politics-2005

resmi sitesi
http://www.hannaharendt.org/

give it away

eski türkiye sözlük
rhcp parçası. gıbırıweynaw olarak da bilinir. biraz alkolle barlarda en cool olanı bile komik şekillere sokabilen parçadır. şoparlar~buyrun benim~ içinse tam beklediğim an diyerek piste fırladıkları şarkıdır.

futbol yorumculuğu

eski türkiye sözlük
enteresan bir meslektir. hayatlarını televizyon karşısında maç izleyerek ve stadyumdan stadyuma koşturarak geçirdikleri gibi bir izlenim yaratsalar da, ortalama bir futbol seyircisinden fazla maç izlediklerini sanmıyorum. günün saatleri ve insanın sabrının sonsuz olmadığı gibi bir bilgiye nailiz neyse ki. bir de adı zekiye çıkanları vardır ki, futbolun özelliğinin ortalama hatta ortalamanın altında bir zekaya seslendiğini unutmuş görünürler. tamam her yerde zeki olan dikkat çekip öne çıkar da, en aptalın bile oynayabileceği bir spordan bahsediyoruz. e kardeşim ne kadar zekice yorumlar yapabilirsin ki böyle bir spor hakkında? ne diye kasılır durursun ki ekran karşısında?

flaneur

eski türkiye sözlük
elizabeth wilson un görünmez flaneur yazısından alıntı;
flaneur sözcüğünün kökenleri belirsizdir; 19. yüzyıl larousse ansiklopedisi, sözcüğün irlanda dilindeki libertine sözcüğünden türemiş olabileceğini yazıyor. larousse nin bu basımının yazarları, zamanın dışında bir aylak, bir müsrif olarak tanımladıkları flâneur üzerine uzun bir makale kaleme almışlar ve onu, yeni şehirli alışveriş ve kalabalığı izleme eğlenceleriyle ilişkilendirmişlerdir. larousse a göre the flanéur, ancak büyük şehirlerde, metropollerde varolabilir; çünkü küçük taşra şehirleri onun hareketlerini kısıtlayabilir ve gözlemleri için yeterince geniş bir alan sunmaz. larousse, flanéurlerin çoğunun aylak olmasına rağmen, aralarında sanatçıların da bulunduğunu söylüyor ve yeni şaşırtıcı şehir manzarasının çok çeşitli yüzlerinin onlar için hammadde olduğunu ekliyor.

ayrıca jean baudrillard ve walter benjamin bu konuda okunması gerek kaynaklar. özellikle benjamin in pasajlar ı dikkatle okunmalı. bülent usta gonçarov un oblomov unu da flaneura örnek gösteriyor.
120 /
dubai vize izmir masaj izmir masaj salonu