batı kolundan bir 'sami' dili. kendine has kare harfli alfabesiyle yazılır. çok zengin bir kelime dağarcığına sahiptir. 'kutsal kitap''taki bir çok metin klasik ibranice olarak yazılmıştır. modern ibranice ise yeniden doğuşunu 19. yüzyılda yaşamış 'eliezer ben yehuda''ya borçludur. diğer sami dillerindeki gibi ibranice'de de 'ebced' benzeri bir yazı-değer sistemi bulunmaktadır.
güney marmara'da kapıdağ yaramıadasının hemen yanında körfezde kuytulanmış şehir. dünyanın en güzel şehridir. aşktır, özlemdir. balıkesir'e bağlı olduğunu söyleyler ama aslı yoktur.
bugün varlığını üç aşağı beş yukarı 'süryanice' olarak sürdüren ölü sami dili. 'kutsal kitap''ın da kimi bölümleri -babil sürgünü'nden sonra yazıldığı için- bu dildedir. ayrıca 'isa''nın konuştuğu dil olarak da bilinir.
ferç. müzikte la minör. almanca'da bir prepozisyon. ingilizce'de olmak fiilinin birinci tekil present çekimi. arapça ve ibranice'de halk, fransızca'da 'ruh' anlamına gelen ame sözcüğünün okunuşu, 'amerikyum''un simgesi, öğleden önce anlamındaki latince ante meridiem'in kısaltması.
son 3-4 yıldır ortaya çıkan ve göçmen kuşlar ile (bu kuşların uçuş güzergahlarındaki) tüm ülkelerde görülen ve kanatlı 'hayvan itlafı'na sebep olan hastalıktır.
kuş gribinden kaynaklı ülkemizde de yapılan toplu hayvan öldürme eylemidir.
kenelerin yaşam koşullarını düzeltmiş ve sayılarının insana zarar verecek kadar artmasına neden olmuştur.
(bkz: besin zinciri)
kenelerin yaşam koşullarını düzeltmiş ve sayılarının insana zarar verecek kadar artmasına neden olmuştur.
(bkz: besin zinciri)
belirli sebeplerden dolayı belirli hayvan türlerinin toplu halde öldürülmesi olayıdır.
doğadaki tüm canlıların dahil olduğu zincirdir.
pakistan sinema endüstrisinin kurulduğu şehir olan lahore dan ismini almıştır. daha sonra iki şehirde daha sinema endüstrisi yaygınlaşsa da bu isim genel endüstriyi kapsamaktadır. düşüşe geçmiş, son zamanlarda tekrar toparlanmaya çalıştığını gösteren kaliteli yapımlar çabasına girmiştir.
haluk leventin akşam üstü adlı albümünde bulunan çok müthiş ve hikayesi çok güzel olan bir şarkısıdır.
elfidanın asıl anlamı feda etmeyi bilmek, gözden çıkarmak anlamında, bazen çekip gitmeyi bilmek, sevdiğini yitirme acısıyla ayakta kalabilmekdir. arapça bir kelimedir.
kanser hastası 16 çocuğun bakımını üstlenmiş olan levent,bu çocuklar arasında bulunan 9 yaşındaki elfida'nın vefatıyla yıkılmıstır. bu şarkıyı küçük elfida için yazmıştır.
şarkının sözleri:
yüzün geçmişten kalan, aşka tarif yazdıran
bir alaturka hüzün, yüzün kıyıma vuran
anne karnı huzuru, çocukluğumun sesi
senden bana şimdi zamanı sızdıran
şımartılmamış aşkın sessizliğe yakın
kimbilir kaç yüzyıldır sarılmamış kolların
sisliydi kirpiklerin ve gözlerin yağmurlu
yorulmuşsun hakkını almış yılların
elfida bir belalı başımsın
elfida beni farketme sakın
omzumda iz bırakma yüküm dünyaya yakın
elfida hep aklımda kalacaksın
elfida sen eski bir şarkısın
elfida beni farketme sakın
omzumda iz bırakma yüküm dünyaya yakın
elfida hep aklımda kalacaksın
elfidanın asıl anlamı feda etmeyi bilmek, gözden çıkarmak anlamında, bazen çekip gitmeyi bilmek, sevdiğini yitirme acısıyla ayakta kalabilmekdir. arapça bir kelimedir.
kanser hastası 16 çocuğun bakımını üstlenmiş olan levent,bu çocuklar arasında bulunan 9 yaşındaki elfida'nın vefatıyla yıkılmıstır. bu şarkıyı küçük elfida için yazmıştır.
şarkının sözleri:
yüzün geçmişten kalan, aşka tarif yazdıran
bir alaturka hüzün, yüzün kıyıma vuran
anne karnı huzuru, çocukluğumun sesi
senden bana şimdi zamanı sızdıran
şımartılmamış aşkın sessizliğe yakın
kimbilir kaç yüzyıldır sarılmamış kolların
sisliydi kirpiklerin ve gözlerin yağmurlu
yorulmuşsun hakkını almış yılların
elfida bir belalı başımsın
elfida beni farketme sakın
omzumda iz bırakma yüküm dünyaya yakın
elfida hep aklımda kalacaksın
elfida sen eski bir şarkısın
elfida beni farketme sakın
omzumda iz bırakma yüküm dünyaya yakın
elfida hep aklımda kalacaksın
hakan yeşilkurtun çok güzel bir parçasıdır.
sözleri:
bir el uzanır bana
sınırların ardında
büyümeli sevdamız
kardeşlik toprağında
ver elini ver bana
eftelya
uzansın elimiz eftelya
benim divane gönlüm
seni ister eftelya
aynı topraktan geldik
biz bize benzeriz
sevda ile dururken
neden kavga ederiz
sözleri:
bir el uzanır bana
sınırların ardında
büyümeli sevdamız
kardeşlik toprağında
ver elini ver bana
eftelya
uzansın elimiz eftelya
benim divane gönlüm
seni ister eftelya
aynı topraktan geldik
biz bize benzeriz
sevda ile dururken
neden kavga ederiz
yeni türkünün " aşk yeniden " adlı bir albümüdür.
albümdeki şarkılar:
yedikule
aşk yeniden
bir çapkın dilenci
açıl doğu açıl
(bkz: akasya kokulu sabahlar)
ağır kapı
dolunay
(bkz: karanfil )
sen (lem a)
sitem
uzak bir gölge
rebetiko
aynı zamanda albümde yer alan doğru sözlerle oluşturulmuş bir şarkıdır:
aşk yeniden
akdeniz'in tuzu gibi
aşk yeniden
rüzgârlı bir akşam vakti
aşk yeniden
karanlıkta bir gül açarken...
aşk yeniden
ürperen sahiller gibi
aşk yeniden
kumsalların deliliği
aşk yeniden
bir masal gibi gülümserken
gözlerim doluyor aşkımın şiddetinden
ağlamak istiyorum
yıldızlar tutuşurken gecelerin şehvetinden
kendimden taşıyorum
aşk yeniden
akdeniz'in tuzu gibi
aşk yeniden
rüzgârlı bir akşam vakti
aşk yeniden
karanlıkta bir gül açarken...
aşk yeniden
bitti artık, bu son derken
aşk yeniden
aynı sularda yüzerken
aşk yeniden
rüya gibi bir yaz geçerken...
gözlerim doluyor aşkımın şiddetinden
ağlamak istiyorum
yıldızlar tutuşurken gecelerin şehvetinden
kendimden taşıyorum
aşk yeniden
unutulmuş yemin gibi
aşk yeniden
hem tanıdık hem yepyeni
aşk yeniden
kendini yarattı kendinden...
albümdeki şarkılar:
yedikule
aşk yeniden
bir çapkın dilenci
açıl doğu açıl
(bkz: akasya kokulu sabahlar)
ağır kapı
dolunay
(bkz: karanfil )
sen (lem a)
sitem
uzak bir gölge
rebetiko
aynı zamanda albümde yer alan doğru sözlerle oluşturulmuş bir şarkıdır:
aşk yeniden
akdeniz'in tuzu gibi
aşk yeniden
rüzgârlı bir akşam vakti
aşk yeniden
karanlıkta bir gül açarken...
aşk yeniden
ürperen sahiller gibi
aşk yeniden
kumsalların deliliği
aşk yeniden
bir masal gibi gülümserken
gözlerim doluyor aşkımın şiddetinden
ağlamak istiyorum
yıldızlar tutuşurken gecelerin şehvetinden
kendimden taşıyorum
aşk yeniden
akdeniz'in tuzu gibi
aşk yeniden
rüzgârlı bir akşam vakti
aşk yeniden
karanlıkta bir gül açarken...
aşk yeniden
bitti artık, bu son derken
aşk yeniden
aynı sularda yüzerken
aşk yeniden
rüya gibi bir yaz geçerken...
gözlerim doluyor aşkımın şiddetinden
ağlamak istiyorum
yıldızlar tutuşurken gecelerin şehvetinden
kendimden taşıyorum
aşk yeniden
unutulmuş yemin gibi
aşk yeniden
hem tanıdık hem yepyeni
aşk yeniden
kendini yarattı kendinden...
haluk leventin 2006 da çıkarmış olduğu albümüdür.
albüm parçaları :
1- akşamüstü
2- (bkz: bahar şarkısı)
3- (bkz: bir güldün yar)
4- (bkz: eflatun)
5- (bkz: elfida)
6- (bkz: gitme)
7- (bkz: hoşgeldin)
8- (bkz: töre)
9- (bkz: tutki çıldırdım)
10- (bkz: vapurum)
11- (bkz: vazgeçmem)
12- (bkz: yusa tepesi)
akşamüstü adlı parçanın sözleri:
hatırlamak zor olsa da
babam gitmiş ya bir sabah ben uyurken
onun gibi bir eylüldü
sen de gittin babam gibi bu şehirden
inandım kandım sevdim belki
her sevda bir adım yalnızlığa
sen su oldun ben balık sanki
med-cezir vakti çekti gitti
ne gece ne gündüz
akşamüstü sevdim seni
ben yine yersiz yurtsuz
beklerim bir gün dönmeni
eylül gelirken bir düş gibi
sonbaharı sil baştan dinliyorum
güneş soğuk yağmur kuru daha dün gibi
geri gelmedi, gelmez giden biliyorum
inandım kandım sevdim belki
her sevda bir adım yarınlara
hayat bir saklambaç gel bul beni
biter bütün rüyalar uyanınca
ne gece ne gündüz
akşamüstü sevdim seni
ben yine yersiz yurtsuz
beklerim bir gün dönmeni
albüm parçaları :
1- akşamüstü
2- (bkz: bahar şarkısı)
3- (bkz: bir güldün yar)
4- (bkz: eflatun)
5- (bkz: elfida)
6- (bkz: gitme)
7- (bkz: hoşgeldin)
8- (bkz: töre)
9- (bkz: tutki çıldırdım)
10- (bkz: vapurum)
11- (bkz: vazgeçmem)
12- (bkz: yusa tepesi)
akşamüstü adlı parçanın sözleri:
hatırlamak zor olsa da
babam gitmiş ya bir sabah ben uyurken
onun gibi bir eylüldü
sen de gittin babam gibi bu şehirden
inandım kandım sevdim belki
her sevda bir adım yalnızlığa
sen su oldun ben balık sanki
med-cezir vakti çekti gitti
ne gece ne gündüz
akşamüstü sevdim seni
ben yine yersiz yurtsuz
beklerim bir gün dönmeni
eylül gelirken bir düş gibi
sonbaharı sil baştan dinliyorum
güneş soğuk yağmur kuru daha dün gibi
geri gelmedi, gelmez giden biliyorum
inandım kandım sevdim belki
her sevda bir adım yarınlara
hayat bir saklambaç gel bul beni
biter bütün rüyalar uyanınca
ne gece ne gündüz
akşamüstü sevdim seni
ben yine yersiz yurtsuz
beklerim bir gün dönmeni
yeni türkünün çok hoş ve müziği dinlendiren bir parçasıdır,
geri verin
dalgaların kıyılara çarparak
herhangi bir makamda
bir şarkı söylediği
akasya kokulu sabahlarımı
geri verin
arnavut kaldırımı yollarda
bir kızın saçlarında
gönlümün vals yaptığı
akasya kokulu sabahlarımı
geri verin zamanın geçmek bilmediği
gençliğimin sırtıma bir yük gibi bindiği
akasya kokulu sabahlarımdan
hiç olmazsa birini
geri verin
dalgaların kıyılara çarparak
herhangi bir makamda
bir şarkı söylediği
akasya kokulu sabahlarımı
geri verin
arnavut kaldırımı yollarda
bir kızın saçlarında
gönlümün vals yaptığı
akasya kokulu sabahlarımı
geri verin zamanın geçmek bilmediği
gençliğimin sırtıma bir yük gibi bindiği
akasya kokulu sabahlarımdan
hiç olmazsa birini
müzik ve eğlence dolu bir emir kusturica filmi.
ünye'nin eski ismi.
bir yunus emre şiirinde de geçer.
bir yunus emre şiirinde de geçer.
türkiye'nin en önemli iletişimcilerinden.
ekürisi 'irfan erdoğan''dır.
beraberce öteki kuram diye tuğla gibi bir kitap yazmışlar ki okuyup anlayana aşkolsun.
ekürisi 'irfan erdoğan''dır.
beraberce öteki kuram diye tuğla gibi bir kitap yazmışlar ki okuyup anlayana aşkolsun.
merkez kampüsten uzağa kurulmuş gazi üniversitesinin üç üvey fakültesinden biri.
2005 yılı yapımı, 'tommy lee jones' un yönetmenliğini ve başrolunu üstlendiği, 'barry pepper' ı yakın plana alıp takip etmemiz gerektiğini gözümüze gözümüze sokan, cannes film festivalinde ödüller kapmış; duygu, aldatma, anlık olayların hayatımıza etkisi, kadın-erkek ilişkileri, bir kadınla bir erkeğin ilişkiden ve hayattan bekledikleri ve her ikisininde hayattaki konumları gibi pek çok önemli olguyu sorgulayan ve nihayetinde bir sonuca ulaşan başarılı bir film. şöyle ki;
hayatındaki rengin sadece siyah beyaz olduğu tipik genç bir erkek. iş dışında
sevgilisiyle seks yapmak ya da masturbasyon yaparken daha başka kişileri hayal etmek onun hayatındaki tek renkli durum denilebilinir. bir yerlerde kaybolmuş özünde duygusalllığı hisseden ama toplumun kalıplarıyla şekillendiği için bu karanlık ama özgür alanından sıyrılması zorunlulugu hissedip hayatına sıradan biçimde devam eden bir karakter.
gelelim eşine... sevgilisini sevsede paylaşımların darlığı ve ilişkide konumlandırmaların arasındaki uçurum yüzünden hayatının ve ilişkinin sıradanlığını kabullenemeyen genç bir kadın.
nihayetinde genç kadın tarafından gerçekleştirilen bir aldatma...
ve eşinin onu aldattığı adamı, masturbasyon yaparken anlık bir ses uğruna ateş ettiği bölgede vuran genç adam...
sıradan ve körelmiş bir yaşamda tek renkli yanın cinsellik olabilceğini(kaldı ki bu sıradanlıktan kaçışın en basit biçimde yaşanacagı alandır. iş ki bu olayı duygularda uygulamaya dökebilmektir) , kalıplaştırma ve aslında hepimizin birbirimize yüklediği zorunluluklar yüzünden duygularımızı yaşayamadığımızı üstüne anlık olaylarla büyük sonuçlara mahruz kalacağımızı, biten ya da bitmesi gereken durumlarında elbet sonlanacağını gözler önüne temiz, titiz ve net bir şekilde seriyor yapıt...
ve sonunda çift yaşamlarını baştan aşağı değiştirme zorunluluğunu (ki burada bile bir zorunluluk var) taşıyarak yaşamlarına ayrı ayrı devam ediyorlar...
hayatındaki rengin sadece siyah beyaz olduğu tipik genç bir erkek. iş dışında
sevgilisiyle seks yapmak ya da masturbasyon yaparken daha başka kişileri hayal etmek onun hayatındaki tek renkli durum denilebilinir. bir yerlerde kaybolmuş özünde duygusalllığı hisseden ama toplumun kalıplarıyla şekillendiği için bu karanlık ama özgür alanından sıyrılması zorunlulugu hissedip hayatına sıradan biçimde devam eden bir karakter.
gelelim eşine... sevgilisini sevsede paylaşımların darlığı ve ilişkide konumlandırmaların arasındaki uçurum yüzünden hayatının ve ilişkinin sıradanlığını kabullenemeyen genç bir kadın.
nihayetinde genç kadın tarafından gerçekleştirilen bir aldatma...
ve eşinin onu aldattığı adamı, masturbasyon yaparken anlık bir ses uğruna ateş ettiği bölgede vuran genç adam...
sıradan ve körelmiş bir yaşamda tek renkli yanın cinsellik olabilceğini(kaldı ki bu sıradanlıktan kaçışın en basit biçimde yaşanacagı alandır. iş ki bu olayı duygularda uygulamaya dökebilmektir) , kalıplaştırma ve aslında hepimizin birbirimize yüklediği zorunluluklar yüzünden duygularımızı yaşayamadığımızı üstüne anlık olaylarla büyük sonuçlara mahruz kalacağımızı, biten ya da bitmesi gereken durumlarında elbet sonlanacağını gözler önüne temiz, titiz ve net bir şekilde seriyor yapıt...
ve sonunda çift yaşamlarını baştan aşağı değiştirme zorunluluğunu (ki burada bile bir zorunluluk var) taşıyarak yaşamlarına ayrı ayrı devam ediyorlar...
dj shadow ve jason lavelle ortaklaşa çıkardıkları proje.
'thom yorke' , 'richard ashcroft' , 'ian astbury' , 'ian brown' gibi şarkıcıların destekleri de bulunmakta
(bkz: rabbit in your headlights)
(bkz: burn my shadow)
(bkz: be there)
(bkz: lonely soul)
'thom yorke' , 'richard ashcroft' , 'ian astbury' , 'ian brown' gibi şarkıcıların destekleri de bulunmakta
(bkz: rabbit in your headlights)
(bkz: burn my shadow)
(bkz: be there)
(bkz: lonely soul)
diskografileri 'bedlam ın goliath ', 'amputechture', 'frances the mute' , 'scabdates' , 'de-loused ın the comatorium ' diye sıralanabilecek ilk albümleri de-loused ın the comatorium ile dikkatleri çekip umut vadeden gruplar arasında üst sıralara yerleşmeyi başarabilmiş, daha sonra bu umutları diğer albümleriyle gerçeğe dönüştürmüş ve 2000li yılların pink floydu unvanını elde edebilmiş iki kişiden oluşan müthiş grup. tarzları progressive, punk rock üzerine kuruludur. 'cedric zavala' adlı vokalistleri öyle vokal tekniklerine ve iç burkar ses tonuna sahiptir ki şarkılarındaki o sert ve zor anlaşılır sözlerle olduğunuz yere mıhlanırsınız.
frances the mute albümlerinin kapağı çok başarılıdır.
ve dikkat çeken şarkıları için
(bkz: televators)
(bkz: the widow)
frances the mute albümlerinin kapağı çok başarılıdır.
ve dikkat çeken şarkıları için
(bkz: televators)
(bkz: the widow)
zihni sökücü ritimlerin' karin dreijer' adlı hatunun süper sesiyle hayat bulduğu, son zamanlarda alternatif soundlarına rağmen populerliğe ulaşmış isviçre semalarından yükselen güzide grup. 'jay jay johanson' ile düet yaptıkları ' marble house' adlı şarkılarının klibi yüzleri gülümsetir, uzaklara daldırır.
(bkz: silent shout)
(bkz: ny hotel)
(bkz: pass this on)
(bkz: silent shout)
(bkz: ny hotel)
(bkz: pass this on)
the mars volta'nın 'de loused in the comatorium' adlı albümündeki en dikkat çeken parçalardan. dinlemeden önce bünyenin gereken hazırlığı yapması gerekir.
(bkz: sözlerini de yazayım tam olsun )
just as he hit
the ground
they lowered a tow that
stuck in his neck to the gills
fragments of sobiquets
riddle me this
three half eaten corneas
who hit the area
stalk the ground
stalk the ground
you should have seen
the curse that flew right by you
page of concrete
stained walks crutch in hobbled sway
autodafe
a capulary hint of red
only this manupod
crescent in shape has escaped
the house half the way
fell empty with teeth
that split both his lips
mark these words
one day this chalk outline will circle this city
was he robbed of the asphalt that cushioned his face
a room colored charlatan
hid in a safe
stalk the ground
stalk the ground
you should have seen
the curse that flew right by you
page of concrete
stain walks crutch in hobbled sway
autodafe
a capulary hint of red
only this manupod
crescent in shape
has escaped
pull the pins
save your grace
mark these words
on his grave
you should have seen
the curse that flew right by you
page of concrete
stain walks crutch in hobbled sway
autodafe
a capulary hint of red
everyone knows the last toes are
always the coldest to go
(bkz: sözlerini de yazayım tam olsun )
just as he hit
the ground
they lowered a tow that
stuck in his neck to the gills
fragments of sobiquets
riddle me this
three half eaten corneas
who hit the area
stalk the ground
stalk the ground
you should have seen
the curse that flew right by you
page of concrete
stained walks crutch in hobbled sway
autodafe
a capulary hint of red
only this manupod
crescent in shape has escaped
the house half the way
fell empty with teeth
that split both his lips
mark these words
one day this chalk outline will circle this city
was he robbed of the asphalt that cushioned his face
a room colored charlatan
hid in a safe
stalk the ground
stalk the ground
you should have seen
the curse that flew right by you
page of concrete
stain walks crutch in hobbled sway
autodafe
a capulary hint of red
only this manupod
crescent in shape
has escaped
pull the pins
save your grace
mark these words
on his grave
you should have seen
the curse that flew right by you
page of concrete
stain walks crutch in hobbled sway
autodafe
a capulary hint of red
everyone knows the last toes are
always the coldest to go
'patti smith' örnek alan, her albümde farklı soundlar üzerine gidip bunu hakkıyla başaran çoğu solistin özendiği tartışmasız 'indie rock' müziğin kraliçesi. kendi hayatını ballandıra ballandıra anlatıp baymayan, başkalarının hayatlarını gözlemleyip ele aldığı insanların ruh haline bürünerek her duyguyu şarkı sözlerine yansıtan 90lı yıllardan bizlere kalmış bir kadın ikonu, mini eteksever, ozan.
(bkz: who will love me now)
(bkz: dancer)
(bkz: this mess we are in)
(bkz: is this desire)
(bkz: the devil)
(bkz: who will love me now)
(bkz: dancer)
(bkz: this mess we are in)
(bkz: is this desire)
(bkz: the devil)
isminden de anlaşılabileceği üzere bir şarkının yapanından daha iyi yapılmış halleridir.
'nirvana' - 'the man who sold the world'
'nirvana' - 'the man who sold the world'