batısında birbirinden güzel plajlar bulunan şehirdir. bu plajların en sevilenleri sırasıyla santa amaro, oeiras, carcavelos ve cascais`tır. yankesicilerini bütün şehir tanır fakat kimsenin elinden bir şey gelmez.
80`li yıllarda çocukların cicili bicili giydirilip şıra içmeye, lunaparkta oyuncaklara binmeye götürüldüğü yer.
Eş katili koca çıkardığı programını eleştirenlere `sakın! bana dokunmayan yılan bin yaşasın, dokunanı da perişan ederim.` sözleriyle cevap vermiş kadındır.
ilk sayısı 2014 yılının haziran ayında çıkmış olan popüler tarih dergisidir. kökleri eski ntv tarih dergisindedir. eylül 2014 tarihli üçüncü sayısında yer alan `dünden bugüne eşcinsellik` dosyasıyla dergi memleketimizin tabularından birinin üstüne üstüne gitmektedir.
türkçeyi sonradan öğrenenlerin nerede ve nasıl kullanılacağını anlamakta epey zorlandıkları bir sözcüktür.
Tarlabaşı`nda bulunan ispanyol kültür ve eğitim merkezidir. ispanyolca dil kursları, diğer kurslara kıyasla pahalı olsa da, müthiş yetenekli ve yaptığı işten keyif alan öğretmenler tarafından verilir. arkadaş gibi bir kurumdur. görmeyince sohbetini özlersin mesela. ya da yeri gelir kaprisini çekersin. birbirinden renkli hocalarıyla dilin ve kültürün hakkını veren okuldur.
reşat nuri güntekin`in çalıkuşu romanının baş karakterinin gerçek adı.
reşat nuri güntekin`in 1922 tarihli romanıdır. feride, kamran, dame de sion, gülbeşeker, renk renk fondanlar, munise ve müjgan hikayenin akıllardan çıkmayan karakter ve öğeleridir. osman f. seden romanın 1966 yılında filmini, 1986`daysa dizisini çekmiştir.
1925 tarihli reşat nuri güntekin romanıdır. kınalı yapıncak dendiğinde ilk akla gelendir.
reşat nuri güntekin`in ` dudaktan kalbe` romanının kahramanı lamia`nın takma ismidir.
2013 yazında sansüre kurban gitmiş bir popüler tarih dergisidir.
türkiye`de yayımlanmış tarih kitaplarının en yüz kızartıcı örneklerinden biri olan `padişah anaları` adlı ali kemal meram eserinin `anna`ya (mahidevran sultan), rozalina`ya (gülfem sultan), roksalan`a (hürrem sultan) adlarını taktılar` başlıklı bölümüne bakılırsa süleyman`ı kendisine çılgınca aşık ederek avucunun içine almış olan rus kızı roksalan`a sarayca takılmış addır. yine aynı eserde bu hanımdan `rus papazın kurnaz kızı` diye söz edilmektedir.
denise chalem`in 2004`te kaleme aldığı üç kişilik oyundur. oyun kadın hapishanesinde bir koğuşta, caroline ve dominique adlı iki mahkumun arasında geçmektedir.
1925 tarihli virginia woolf romanıdır. bilinç akışı tekniğinin kitabıdır bir anlamda. tomris uyar`ın billur türkçesi okuyucuyu mest eder. iletişim yayınlarından `mrs. dalloway` (bu sefer noktalıdır) ismiyle çıkmıştır. mitra edebiyat dizisi`nden çıkan çevirinin ismiyse `bayan dalloway`dir.
eskinin başbakanlık, şimdinin cumhurbaşkanlığı ve geleceğin başkanlık konutuna verilmesi uygun görülmüş isim.
ilk olarak 1971`den itibaren beş sezon süreyle yayınlanmış ingiliz dizisidir. zamanında türk televizyonlarında da `yukarıdakiler aşağıdakiler` adıyla gösterilmiştir. yirminci yüzyılın ilk çeyreğinde bir malikanenin üst katında yaşayan efendilerle alt kattaki uşaklarının hayatını anlatır. son yılların gözde dizisi `downton abbey`nin fikir ebeveynidir. dizi gösterildiği yıllarda (ve sonrasında) o kadar beğenilmiştir ki bbc 2010 yılında aynı adlı, iki sezonluk ve pek de tutulmamış bir devam dizisi çekmiştir.
2000'li yılların türk dizi sektörünün bayıldığı eserleri kaleme alan yazardır.
altyazı çevirisinde kullanılmışsa beceriksiz çevirmen elinden çıkma sözcük grubudur.
pera müzesi genel müdürü özalp birol`un istanbul kafası programında anlattığı kadarıyla `kız bekçisi`nden gelen sözcüktür.
daha yüzyıllarca anlatmakla bitmeyecek bir şehre çok yakışan bir dolunay obruk şarkısıdır.
yedi düvelle arası yalanlarından bozulsa dahi huyundan vazgeçemeyendir.
`necmettin kahvesi` adı verilen hoş bir kahvenin satıldığı şehirdir. şehre dair başka gıda dışı güzel şey var mıdır, bilmem.
türkçeye farsçadan geçme bir sözcüktür. nişanyan`ın etimoloji sözlüğüne göre `suç` ve `tazminat gerektiren eylem` anlamlarına gelir. çocukken tabakta bıraktığımızda aile büyüklerinden papara yememize sebep olan yemek artıklarıdır.
mizaç olarak mesafeli kişilerden duyulduğunda hoşa gidebilen ifade.
tiyatrocu argosunda heyecanlanmak, beğenmek, heves etmek anlamına gelen bir ifade. yeni bir oyun, yeni bir fikir, yeni bir proje ortaya atıldığında yükselinir. böyle durumlarda yükselmek yerine heyecanlanıyorsan dostum, ve kendine tiyatrocu demek istiyorsan, daha fırın fırın ekmek yemen gerekir, heyhat.