samimi ise güzel, değilse itici olan cümledir. laf olsun torba dolsun şeklinde söylendiğinde güzel şeyler hissettirmiyor insana.
sakızını çoğunlukla televizyon kenarı, koltuk üstü gibi yerlere koyup sonra bulamayan teyze nene sorusu. sakızı bulamamaları ayrı dert, kızmaları ayrı dert, bulunca çocuk gibi sevinmeleri ise ayrı meseledir.
çiğnenmiş sakız kuruduğu yerde daha sert hale geldiği için kimi insanların yapmaktan haz aldıkları çiğneyiş şeklidir.
sevgilisinden bahsetmeyen kişinin "neden bahsetmediği" üzerine yaptığı açıklama cümlesi. hala var mı bunlardan bilmiyorum.
"ufak tefek de olsa yapılan bir iyilik vefa doğurur" anlamına gelen cümle.
bir kurum ile yapılan telefon görüşmesinde aldığı bilgilerden tatmin olmayan ya da öküzlüğü hat safhada olan cahil kişinin kurduğu cümledir. böylelerine "hemen bağlıyorum" diyerek telefonu kapatmak verilebilecek en güzel cevaptır. ulan ben müdüre ulaşabiliyor muyum ki seni bağlayayım? aç santralden kendin iste.
sosyal deney olarak yapılması gereken hareket. elbette kasiyerlerin bu durum ile bir alakaları yok ama verilecek olan tepkiler evlere şenlik olacaktır.
(bkz: bana müdürü bağla)
(bkz: bana müdürü bağla)
benzer bir şekilde;
(bkz: kusmanın bulaşıcı olması)
(bkz: kusmanın bulaşıcı olması)
dışarıda her şeyin fiyatı ateş pahası olduğu için yaşanan korkudur. öyle fobi ya da sosyalleşmekten korkma falan da değildir. cepteki parasızlığın yarattığı korkudur. çocuğuyla birlikte dondurmacının önünden geçmekten korkan babanın hissettiğidir. insanı eve kapatır, aptal saptal televizyon dizileri izletir. böyle de ilginç bir korkudur.
şöylesi var;
(bkz: gezmekten korkmak)
(bkz: gezmekten korkmak)
"evet" diye cevaplanması gereken soru. öyle olmuyor tabi, keşke diyebilsek.
normal şartlarda gerçekleşme oranı oldukça düşük olan olayların gerçekleşmesidir.
saatlerdir denizde debelenen sigara tiryakisinin yaptığı iştir.
(bkz: saatlerdir sigara içmemiş olan tiryaki)
(bkz: saatlerdir sigara içmemiş olan tiryaki)
bir yeni türkü eseri olması beklenirken metin kemal kahraman imzalı olan eser. ikisinin sentezi gibi, mükemmel.
köylerde takılanı efsanedir. hepsinin ayrı birer hikayesi ve mazisi vardır. ilk başlarda uzun bir formatta konulur, zamanla başka bir şeye evrilir. soranlara hikaye baştan anlatılır, her defasında bir kahkaha tufanı patlar. samimiyetin göstergesidir.
sevişme seslerinizden rahatsız olan komşudur. açtığınız müziğin çıkardığınız sesleri bastırmasını talep etmektedir. istek şarkı isterse ambulansı da çağırabilirsiniz.
yapılmakta olan işten aşırı beklentiye giren kişilere "fazla beklentiye girmeyin, ben o kadar yetenekli değilim" demektir.
2 eylül 1996 tarihinden beri ukrayna'da kullanılan parama birimidir. şaşırtıcı bir şekilde türk lirası'ndan değersizdir.
müslüm gürses'e hayattayken hayranları tarafından takılmış olan lakap. özellikle 90'lı yıllarda çıkmış olduğu konserlerde kendisine sürekli olarak baba diye bağırılan bir dönem yaşanmıştır.
türk insanının sonuna baba koyarak uydurduğu lakaplardan biri; müslüm baba gibi. süleyman demirel'e de doğrudan baba demişliği vardır bu kitlenin.
ilk olarak 1969 yılında açılmış olan sınır kapısıdır. bulgaristan ile türkiye'yi birbirine bağlar.
kendilerini "muhafazar eşcinseller" olarak tanımlayan oluşum. şimdi nerede oldukları merak edilmektedir.
sözlük aleminde kült olmuş konulardan birini anlatan replik. bu repliğin kült olmasında sözüm ona siyasi olan şahısların ve onulmaz fanatiklerin yoğun katkıları bulunmaktadır.
el altından düzenlenmiş olan "en yalaka kim" yarışmasıdır.
(bkz: cumhurbaşkanımızı en çok benim sevmem)
(bkz: cumhurbaşkanımızı en çok benim sevmem)