yoğun stres ya da baş bölgesine alınan bir darbe ile oluşan rahatsızlıktır. beyin kanaması ya da beyne oksijen gitmemesi gibi sorunlarda da ortaya çıkabilir. uzun süren durumlarda doktora başvurmak ihmal edilmemelidir.
(bkz: beyin uyuşması)
yazması ayrı okuması ayrı sorun olan nottur. yazan gideceği yere gitmiş, okuyan kucağında bir bomba ile durmaktadır. böyle abuk sabuk şeylere özenmemek gerekir.
öğrenci evi çöp eve dönüşmek üzereyken evi paylaşan arkadaşlardan birinin duruma isyan etmesi ile başlayan bahar operasyonudur. zaten evde bu isyan eden akıllı şahıs da olmasa apartmanı kokular saracak, komşular evde ölü var diyerekten polise ihbarda bulunacaktır. ev kavga ederek temizlenir, bir daha böyle olmayacağına dair yeminler edilir. bir daha böyle olursa topunuzu öperim tadında mesajlar verilir ve herkes dağılır.
önceki akşamlardan kalma çitlenmiş çekirdek kabukları, iskambil destesi, kaç gün önce içildiği bilinmeyen ve içinde mantar oluşmuş olan demlik, tozlu 37 ekran televizyon, sağa sola savrulmuş kitaplar ile özetlenebilecek olan hücre evi toplanma merkezi. böyle bir salon görürseniz bilin ki öğrenci evinin salonudur ve final haftasından yeni çıkılmıştır. duruma isyan eden bir arkadaşın sayesinde temizlik harekatına girişilir.
(bkz: öğrenci evi temizliği)
(bkz: öğrenci evi temizliği)
(bkz: öğrenci evi salonu)
bir şeyin başka insanlar ya da hayvanlar tarafından görülmesine engel olmak için üzerini örtmek, görülemez hale getirmek. ayrıca basketbolda çoğunlukla hücum oyuncuları tarafından defansı rahatlatmak için yapılan hareket.
mecazi anlamda insanın gözüne inerek gerçekleri görmesine engel olan örtü.
(bkz: perdelemek)
(bkz: perdelemek)
parlamenter sistemler ile yönetilen ülkelerde seçimler ile iktidara gelerek ülkeyi yönetme hakkı kazanan siyasi parti.
yönetme gücünü elinde bulunduran kişi ya da kişilerdir. bu yüzyılda iktidar partisi halini almıştır.
hislerin üretimini ve işleyişini ele alan emektir.
şartlara göre normalin üzerinde kabul edilebilecek abartılı davranışlar sergileyen kişilerin ruh hallerini tanımlayan bir rahatsızlıktır. uzun süreli mutluluk ve coşkulu olma hali mani, yine uzun süreli mutsuzluk hali ise depresyon olarak tanımlanır.
yoğunluğu az olmasına karşın duygulanımdan farklı olarak süresi daha uzun olan duygu halleridir. duygudurum yaşanılan süreç ile alakalı olarak birden fazla duyguyu içinde barındırabilir.
(bkz: duygudurum bozukluğu)
(bkz: duygudurum bozukluğu)
kişinin anlık olarak yaşadığı öfke, kızgınlık ve neşe gibi geçici duygular. mizacı ilgilendiren genel olanı duygudurumdur. bu iki kelime sıklıkla karıştırılmaktadır.
ertesi gün vize ya da finale girecek olan ve bundan dolayı yoğun kaygı yaşamakta olan öğrencinin yaptığı heyecanın gerilim dolu yansımasıdır. mümkünse bu kişiye karışmamak gerekir. arada çay kahve ikram edip kafasını dağıtmak gerekir.
ezberlemek için yapılan mecburi şey.
(bkz: sınava ayakta yürüyerek çalışmak)
(bkz: sınava ayakta yürüyerek çalışmak)
komşularla gerilim dolu aylar ve yıllar yaşamaya sebep olabilecek vaziyet. sabaha saksafon sınavı var. bu adam çalışmasın mı? nerede çalışsın?
(bkz: hazreti google)
çabuk bozulacağı için çabuk tüketilmesi gereken mallardır. tarım ve hayvancılık ürünleri bu gruba dahildir.
bir tıp terimi. silsile halinde birbiri ardına gelme, ardışıklık anlamına gelir.
her insanın en masum olduğu döneme tekabül ettiği için kimi zaman özlemle, kimi zaman mutlulukla, kimi zaman da üzüntü ile hatırlanan anılardır. kimi insanlar kaçar, hatırlamak istemez, kimi insanlar da sıkı sıkıya sarılır, benliğini unutmamak için, kimisi de saplanır kalır. herkes için farkı bir yeri olur.
(bkz: sobalı okulda okumak)
(bkz: sobalı okulda okumak)
insanı çocukluk anılarına götüren detaylardan biridir. sınıfın orta yerine doğru kurulmuş olan kocaman bir soba vardı. sabahları sobayı nöbetçi öğrenci öğretmenin yardımı ile yakardı. sınıf hamam gibi olurdu. sıcağı çok seven kedigillerden gelme olan tosuncuk arkadaşlarımız sobaya daha yakın yerde oturmaya çalışırdı. içinden çıt çıt sesler gelirdi. beslenme saatinde yenilen portakalların kabukları sobanın üzerine konulurdu sınıfa güzel bir esans versin diye. vay be...
bıçakla kurşun kalem açmak düşüncesi etrafında çocukluğa geri dönmektir. ister bıçakla ister kalemtıraşla, kurşun kalem açtıktan sonra artıkları sobada yakardık ilkokulda. sınıfın kocaman bir sobası vardı. vay be.
(bkz: sobalı okulda okumak)
(bkz: sobalı okulda okumak)