her yerde kendiliğinden bittiği için değeri pek bilinmeyen orman meyvesi.
gol atan futbolcuyu golü attığına pişman eden dağdır. bu dağın en altında golü atan futbolcu, hemen üstünde onu peşinden kovalayıp yere düşüren ilk düşüren futbolcu ve onların da üstünde diğerleri, hatta bazen onların da üstünde yedek oyuncular olur. merak ediyorum acaba bu türden kutlamalarda sakatlanan futbolcu var mıdır?
memleket insanının çoğunun özeti olan karakteristik özelliğidir. iğnenin ucu kendine dokunup canı yandığında feryat figan uğradığı haksızlığı dile getiren kimselerin es kaza bir yerlerde sorumluluk alıp gücü ele geçirdiklerinde kendi başına gelenlerden bile daha zalimce işler yaptıklarına tanık olmuşuzdur. insanları bu denli değiştirebilen nedir, ben bu durumu bir türlü anlayamayanlardanım. belki de hayat çok kısadır, intikam almayacak kadar kısadır.
"otostop çekerken yağmurun başlaması" şeklinde cereyan etmesi vardır ki insanı hayattan soğutur.
ümit ışık tarafından yazılmış olan bir şiir.
Çekilmez bi adamım
ilgisiz umursamaz
kaygısız dengesiz
kendini bile sevmeyen biri
evet evet haklısın sevgilim
ben hayatı sevmedim ki
seninle yaşamayı seveyim
seni sevdim yalan yok
göstermedim ki egomu bastırıp
ulan çok sevdim be seni
haykırsam şimdi
duyarda gelir misin
duysanda gelmezsin ki
sana çok ettim
kırdım güvenini
son bi hafta sinyal verdin ipucu verdin
görmedim anlamadım
mankafayım ağır derecede
o sırrı ögrenince rahatlatmam gerekirken
üstüne gittim hep o konularda gezdim
konuşmak istemiyorum dedin
parantez içi
sus işte biliyosun üstüme düşme
sinirliyim sus ama seni seviyorum
konuşup kırmak dökmek istemiyorum senin gibi
şimdi görüyorum kelimenin altındaki anlamları
işte şimdi koca bir aferim bana
kimsenin yapamacagı kötülügü
ben yaptım kendime
ama çok geç anladım bunu
şimdi faydasız ifadelerde
anlamlı bir sevgi
içinde yapyalnızım
Çekilmez bi adamım
ilgisiz umursamaz
kaygısız dengesiz
kendini bile sevmeyen biri
evet evet haklısın sevgilim
ben hayatı sevmedim ki
seninle yaşamayı seveyim
seni sevdim yalan yok
göstermedim ki egomu bastırıp
ulan çok sevdim be seni
haykırsam şimdi
duyarda gelir misin
duysanda gelmezsin ki
sana çok ettim
kırdım güvenini
son bi hafta sinyal verdin ipucu verdin
görmedim anlamadım
mankafayım ağır derecede
o sırrı ögrenince rahatlatmam gerekirken
üstüne gittim hep o konularda gezdim
konuşmak istemiyorum dedin
parantez içi
sus işte biliyosun üstüme düşme
sinirliyim sus ama seni seviyorum
konuşup kırmak dökmek istemiyorum senin gibi
şimdi görüyorum kelimenin altındaki anlamları
işte şimdi koca bir aferim bana
kimsenin yapamacagı kötülügü
ben yaptım kendime
ama çok geç anladım bunu
şimdi faydasız ifadelerde
anlamlı bir sevgi
içinde yapyalnızım
taban uzunluğu ile yükseklik uzunluğunun çarpımının 2'ye bölünmesi ile hesaplanabilen alan.
(bkz: eşkenar üçgenin alanı)
hala niye yaptığı anlaşılamayan satın alma olayı. üzerinden reklam ya da gelir de elde etmiyorlar. insan haklı olarak soruyor: "kullanıcıların verilerini ne gibi amaçlarla kullanıyorlar"?
pek çok kişinin cevabını merak ettiği mesele. "mitomani şizofreniye döner mi" diye soranlar için konuyu araştırmış bir kişi olarak bilim insanları ışığında diyebilirim ki: "evet, döner". bir yalan söyleme hastalığı olan mitomani tedavi edilmediği takdirde maalesef şizofreniye dönebilmektedir.
kusurlu, özürlü ve hatalı ürünleri tanımlama için kullanılan kelime.
(bkz: defolu)
yaptığı kötü işleri bir kılıfa büründürmeye çalışan insan sözü.
kurumsal ortamlarda eşitlik koşulunun sağlanabildiği ilişki türüdür. dikey ilişkinin aksine demokratik bir ilişki halidir.
(bkz: yatay ilişki)
umulmayan bir kişinin umulmayan bir yere geldiğini gören kişinin söylediği söz.
türkiye'deki en büyük problemlerden biri olan eksikliktir. her yanlışı görmezden görmek her zaman mütevazilik ya da büyüklük olmadığı gibi uzun vadede kötülük de olabilir. bu sebeple, kullanılan üslup ve dil önemli olsa da bazı keskin hatlarda doğruya doğru yanlışa da yanlış diyebilmek gerekir.
herkesin kendi yaptığı iş hakkında söylediği söz. kimisi esnaflık zor zanaat der, kimisi doktorluk için kullanır. herkese kendi yaptığı iş zor gelir öyle ya da böyle.
(bkz: krater gölü)
sıkıntılı ve donuk bir günde, hiç de öyle bir modda değilken bir anda yaptığı bir hareket ya da söylediği bir söz ile gülmeye neden olan kişiye söylenen söz.