(bkz: mürit)
tasavvufla uğraşan, bunu yaymaya çalışan anlamına gelen arapça sözcük.
musluğun contasının artık işlevini yitirdiğini gösteren sestir. gece yarısı işkencesi olabilir.
tofaş'ın ürettiği bir dönemin efsane arabası.
divan edebiyatında bir nazım biçimidir. her beyti başlı başına kafiyeli ve başından sonuna kadar aynı vezinde olan manzume demektir.
ancak asıl anlamını mevlana ile kazanır. mevlana'nın 26000 beyitlik farsça eserinin adıdır.
ancak asıl anlamını mevlana ile kazanır. mevlana'nın 26000 beyitlik farsça eserinin adıdır.
her örgenliğin kalıtımla geçebilen niteliklerin bir toplamı olduğunu ileri süren kuram. avusturyalı din adamı ve bitki bilimci johann mendel genetiğin kurucusudur. bitkiler üstünde yaptığı denelerden çıkardığı kalıtım yasalarıyla yaşambilime kesin yön vermiştir. mendel in melezleşmeyle ilgili yasalarına mendel yasaları denir.
~orhan hançerlioğlu~
~orhan hançerlioğlu~
genellikle moda evlerinde giysileri alıcılara göstermek işiyle görevli kimse, model.
siyasal amaca ulaşmak için her türlü ahlaksızlığın yapılabileceği savı. italyan düşünürü, ünlü niccolo macchiavelli'nin adından türetilmiştir. yapıtında devletin gücünü dinden değil ulustan, töre bilimden değil pratikten alması gerektiğini savunan macchiavelli, devleti yaşatmak için her türlü kötülüğün yararlı ve iyi olduğunu ileri sürer.
(bkz: makyavelizm)
yaşamsal sürecin çevreye uyma zorunluluğundan doğan dönüşümlerini kalıtımla kuşaklardan kuşaklara geçirerek evrimleştiğini ileri süren kuram. adını fransız doğabilimcisi jean babiste lamarck tan alır.
~orhan hançerlioğlu~
~orhan hançerlioğlu~
insan kişiliğini evrensel yapıda en üstün ve en gerçek değer olarak ileri süren idealist ve dinsel akım.
~orhan hançerlioğlu~
~orhan hançerlioğlu~
antisthenes ile diogenes in oluşturdukları sokratesçi öğreti. sokrates in öğrencisi atinalı antisthenes, bir hayli yaşlandığı sırada, bütün dünya zevklerine ve özentili felsefelere sırt çevirir. köleler gibi giyinir ve zevk almaktansa ölmeyi yeğlerim der. öğretmeninden öğrendiği erdem anlayışını herkesin anlayabileceği bir dille anlatmaya başlar. her türlü mal ve mülk edinmeye, aile ve kölelik kurumlarına, din inançlarına karşı çıkar. çevresindekilere iyilik öğütleri verir. gerçekleştirmek istediği bir çeşit çilecilikle insanın tam bağımsızlığını kazanabileceğini ve böylelikle mutluluğa kavuşabileceği düşüncesini okullaştırmaktır.
hıristiyan felsefesinin başlangıç dönemindeki din adamı düşünürler. hıristiyan felsefesinin kiliseden yetişen ilk düşünürlerine kilise babaları, bunların geliştirdikleri dinsel felsefeye de 'patristik felsefe 'denir.
durdurma anlamına gelen sözcük. ruh bilimde bir sürecin sürüp gitmesine ya da başlamasına engel olan bir örgenlik durumunu dile getirir. örneğin, yeni öğrenilen bir şey, benzeri olan eski öğrenilene ket vurur ve onu unutturur.
~orhan hançerlioğlu~
~orhan hançerlioğlu~
kendi başıma bu derdi ben açtım, sonuçta da sıkıntısını ben çekiyorum anlamına gelen deyiş.
fotoğrafçıların film banyosu yaptıkları ışıksız oda.
olumsuz olayların ya da kazık atan kişilerin adlarının bulunduğu farazi liste.
ama devlet yapınca gayet somut bir liste de olabiliyor tabi.
ama devlet yapınca gayet somut bir liste de olabiliyor tabi.
kavgasını delikanlı gibi meydanda, düşmanın karşında durarak değil de, farklı ve mertçe olmayan yollardan yapanlar için söylenen deyiş.
çalışan kişilerin sahip olması gereken değer yargıları.
güzel huy ve yüksek fazilet sahibi kimse.
hayvanı gerekliliğe iten dürtü. hayvanlara özgüdür. içgüdünün ayırıcı niteliği, bir hayvan türünün bütün bireylerinde ortak oluşudur. içgüdüler, ruhsal değil, fizyolojik; eğitimsel değil, kendiliğindendir.
~orhan hançerlioğlu~
~orhan hançerlioğlu~
evden çalışmak deyiminin ingilizcesi.
genelde belli bir yerde, büroda vs. de çalışanlar tarafından özenilerek bakılsa da belli bir çalışma prensibi olmadığı takdirde insanın gecesini gündüzünü birbirine karıştıran bir çalışma türüdür.
genelde belli bir yerde, büroda vs. de çalışanlar tarafından özenilerek bakılsa da belli bir çalışma prensibi olmadığı takdirde insanın gecesini gündüzünü birbirine karıştıran bir çalışma türüdür.
bir işe girerken olabilecek bütün kötü sonuçlara göğüs germek demektir.
edat sakman ve leman sam'ın müthiş uyumuyla insanın içine işleyen şarkı.
ve ben artık seninle yapamıyorum
bir tanem elimde değil
istesem de istesem de yapamıyorum
ve seni aramak gelmiyor içimden
sarılsan da yalvarsan da yapamıyorum
inanamıyorum bu hale nasıl düştük bilemiyorum
sende mi bende mi
her neyse, her kimdeyse neyse
bilemiyorum
ve ben artık seninle yapamıyorum
bir tanem bırak beni
istesem de istesem de yapamıyorum
ve seni aramak gelmiyor içimden
aşk sözlerin batıyor
eskisi gibi değil
sarılsan da yalvarsan da yapamıyorum
inanamıyorum bu hale nasıl düştük bilemiyorum
sende mi bende mi
her neyse, her kimdeyse neyse
bilemiyorum
her neyse
ve ben artık seninle yapamıyorum
bir tanem elimde değil
istesem de istesem de yapamıyorum
ve seni aramak gelmiyor içimden
sarılsan da yalvarsan da yapamıyorum
inanamıyorum bu hale nasıl düştük bilemiyorum
sende mi bende mi
her neyse, her kimdeyse neyse
bilemiyorum
ve ben artık seninle yapamıyorum
bir tanem bırak beni
istesem de istesem de yapamıyorum
ve seni aramak gelmiyor içimden
aşk sözlerin batıyor
eskisi gibi değil
sarılsan da yalvarsan da yapamıyorum
inanamıyorum bu hale nasıl düştük bilemiyorum
sende mi bende mi
her neyse, her kimdeyse neyse
bilemiyorum
her neyse
nesnel gerçekliğin düşüncedeki yansısı. arapça kökenli bir sözcüktür.
hakikat kavramı her ne kadar "gerçek" kavramıyla özleştirilmekteyse de, gerçek kavramının asıl anlamı felsefi olarak farklıdır. gerçek, nesnel gerçekliği; hakikat ise bu nesnel gerçekliğin zihnimizdeki öznel yansısını tanımlar. örneğin; elimizde tuttuğumuz kalem gerçek; o kalemin zihnimizdeki yansıması ise hakikattir.
~orhan hançerlioğlu~
hakikat kavramı her ne kadar "gerçek" kavramıyla özleştirilmekteyse de, gerçek kavramının asıl anlamı felsefi olarak farklıdır. gerçek, nesnel gerçekliği; hakikat ise bu nesnel gerçekliğin zihnimizdeki öznel yansısını tanımlar. örneğin; elimizde tuttuğumuz kalem gerçek; o kalemin zihnimizdeki yansıması ise hakikattir.
~orhan hançerlioğlu~