İstanbul - karaköy`de bulunan bir mahalle. cadde boyunca ve ara sokaklarda tamir gereçleri olarak ne arasanız uygun fiyatlara bulabileceğiniz küçük esnaf dükkanlarına sahiptir. istanbul`da özellikle mimarlık ve mühendislik öğrencilerinin en uğrak mahallesidir.
panpedia cultural center`ın mimarı.
minimalizm ve modernizimin mimarlıktaki babasıdır. yapılarında 2 temek unsur vardır cam ve çeliktir. ayrıca bir bayan arkadaşına yaptığı fransworth evi ile mimarlık tarihine yeni boyut açarak ismini yazdıran ünlü mimar.
betonarma ve yığma binalarıyla tanınan bir mimardır. malzemelerini doğal halleriyle, yani kusurlarını gizlemeden kullanır. binaların canlı olduğuna inanan ve binalara felsefik açıdan yaklaşırdı. 3 tane ilişkisi vardır ve bundan biri resmidir.en son mimar babam adlı belgeseli gayrimeşru oğlu tarafından çekilmiş ve oscara aday gösterilmiştir.
yer bulmak için insanların yüzyıllar boyu ve hala kullandığı bir araçtır. mimari olarak bir noktayı temsil eder ve insanları etrafına toplar. imparatorluk döneminde iktidarın gücünün bir simgesidir. buyüzden o zamanki kuleler gösterişli ve zamanın yapılarına göre büyüktürler. cumhuriyet dönemine geldiğimizde ise saat kulelerini görürüz. bu halkı esas alan rejimin bir tür göstergesidir.
sezgileri, verilen tasarım projesinin kurallarına uygu hale getirmek. bir mantık çerçevesine sezgileri oturtmak. mesela bir tarafı mantık ve diğer tarafı sezgi olan iki zıt kutup olarak düşündüğümüzde sezgiyi ve mantığı dengeli bir şekilde getirebildiğimiz en yakın noktadır içgüsel mantık.
eve giren çıkanla yakinen igilenen bir model olma olasılığı yüksek hele ki öğrenci eviyse kiracıya illalah dedirten amcalardır, teyzelerdir.
fotoğraf makinalarındaki ışık düzenleyicidir. geçen ışığın ışık aralığını ve netlikğini derinliğini ayarlar. ancak geniş bir ışık aralığı seçildiğinde ışıklama süresinin kısaltılması, dar bir ışık aralığı seçildiğinde ise, ışıklama süresinin, uzatılması gerekir.
betonarme yapılarda kolon ya da perde yapımında kullanılan bir malzemedir. uçları kıvrılmış çelik çubuğun karşılıklı düşey donatıyı tutması işine yarar. bombelenme boyunu kırmak için kullanılır.
üzüm salkımından koparılan bir sapa bağlı üzümler.
insanoğlunun henüz tamamlayamadığı evriminin sonuçlarından biri olan diş. modern insanın artık işine yaramayan bu dişler anatomimizde fazladan yer kaplamakta ve çıkmaya çalıştıklarında da çoğu kişiye hayatı cehenneme çevirmektedirler. şöyle ki:
kazık kadar olmanız bir şey ifade etmez, pek sevgili yirmilik dişlerinizden biri `bir gece ansızın` diş etinizi delmeye karar verebilir. uzun süredir diğer dişlerinizi alttan alttan iteklemekte olan bu arkadaş yüzsüz bir biçimde diş etinizi delmeye çalışırken diş etinizi iltihaplandırır ve balon gibi şişirir. bu ona yetmez, inatla oradan çıkmaya çalışır. bir müddet antibiyotik ve ağrı kesiciyle kandırırsınız `neyse sonra çıkarım` der ve size başka bir gece yeniden eziyet etmek üzere bir süreliğine şiddetli sancıya son verir. ancak bu işkencenin tamamen sona erdiği manasına pek tabii gelmez. münasebetsiz diş ara sıra ince ince sızlar, hiçbir şeyi bulunduğu yönde çiğnemenize müsaade etmez ve kendini bu şekilde hatırlatır. tüm korkuları yenip o koltuğa oturmak üzere diş hekiminin yolunu tutarsınız. şimdi burada sanılabilir ki diş hekimi uyuşturucu iğnesini yapıp `ya allah` diyerek o dişi bir hamlede sökecek ve siz de basit bir diş çekme eylemiyle bu sancıdan kurtulacaksınız. hayır, yok öyle yağma! bu dişin psikopatlığını yukarıda birazcık anlattık, o halde kalıbının adamı olacak ve öyle diş hekimi koltuğunda bir kerpeten darbesiyle çenenizden ayrılmaya asla razı gelmeyecektir. diş hekimi yirmiliğe bakar ve dişten bir küfür yemiş olacak ki yüz ifadesi değişir, `bu benim işim değil, işinin ehli bir çene kemiği cerrahının yapacağı iş` der. olayın öz şudur: yirmilik dişimiz çene kemiğimize asla sökülmemek üzere çivilenmiş gibi sağlam durmakta ancak çıkmaya çalıştığı çene ve ağız bölgesinde kendisine yer olmadığı için yan çıkmaya çabalamaktadır. üstüne üstlük diş etinize büyük ölçüde gömülü bir biçimdedir ki bu diş etinizin kesilip dişin oradan sökülmesi manasına gelmektedir. fakat bu diş etini kesme işlemi öyle bir dikkatle yapılmalıdır ki oradaki sinirler ve kılcal damarların zarar görmesi ve istenmeyen bir felç halinin yaşanması engellenmelidir. bunu da muayenehanesinde bir diş hekiminin yapması oldukça zordur. bu nedenle uzman bir çene kemiği cerrahının bu noktada hikayeye dahil olması ve sizi bu dertten kurtarması gerekir. zaten kolay olmayacaktır. en kolay kısmı cerrahın diş etinizi dikkatle kesip o dişi çeşitli karmaşık aletlerle bulunduğu yerden söküp diş etinize dikiş atması kısmı olsa da daha sonrasında devam edecek şiddetli ağrılar, yanağınızın şişmesi, bir süre çeneyi oynatamama, sıvı gıdalarla beslenme ve dikişlerde meydana gelecek ve hafif de olsa saatler sürecek kanamalar bu işin daha zor olan kısımlarıdır.
bunları öğrenip de kim koşa koşa gidip yirmilik dişinden kurtulmak ister bilemiyorum, fakat şu da bir gerçek ki, bu yaşa kadar doğru düzgün çıkmayıp da şimdi çene ve kemik yapısı bir şekilde artık tamamen oturduktan sonra çıkmaya çabalayan ve bu esnada yer bulamadığı için yan çıkan, can acıtan ve diğer dişleri de kendine yer açmaya çalışırken çarpıklaştıran bu psikopattan bir defa acı çekip kurtulmak yine de en mantıklısıdır. tabii birinden kurtulsanız daha üç tanesi ağzınızın içinde diş etlerinizin derinliklerinde sinsi planlar kurmakta olacaklar. ama en azından cephelerden birinde zafer kazanmış olmak bile bir şeydir değil mi?
kazık kadar olmanız bir şey ifade etmez, pek sevgili yirmilik dişlerinizden biri `bir gece ansızın` diş etinizi delmeye karar verebilir. uzun süredir diğer dişlerinizi alttan alttan iteklemekte olan bu arkadaş yüzsüz bir biçimde diş etinizi delmeye çalışırken diş etinizi iltihaplandırır ve balon gibi şişirir. bu ona yetmez, inatla oradan çıkmaya çalışır. bir müddet antibiyotik ve ağrı kesiciyle kandırırsınız `neyse sonra çıkarım` der ve size başka bir gece yeniden eziyet etmek üzere bir süreliğine şiddetli sancıya son verir. ancak bu işkencenin tamamen sona erdiği manasına pek tabii gelmez. münasebetsiz diş ara sıra ince ince sızlar, hiçbir şeyi bulunduğu yönde çiğnemenize müsaade etmez ve kendini bu şekilde hatırlatır. tüm korkuları yenip o koltuğa oturmak üzere diş hekiminin yolunu tutarsınız. şimdi burada sanılabilir ki diş hekimi uyuşturucu iğnesini yapıp `ya allah` diyerek o dişi bir hamlede sökecek ve siz de basit bir diş çekme eylemiyle bu sancıdan kurtulacaksınız. hayır, yok öyle yağma! bu dişin psikopatlığını yukarıda birazcık anlattık, o halde kalıbının adamı olacak ve öyle diş hekimi koltuğunda bir kerpeten darbesiyle çenenizden ayrılmaya asla razı gelmeyecektir. diş hekimi yirmiliğe bakar ve dişten bir küfür yemiş olacak ki yüz ifadesi değişir, `bu benim işim değil, işinin ehli bir çene kemiği cerrahının yapacağı iş` der. olayın öz şudur: yirmilik dişimiz çene kemiğimize asla sökülmemek üzere çivilenmiş gibi sağlam durmakta ancak çıkmaya çalıştığı çene ve ağız bölgesinde kendisine yer olmadığı için yan çıkmaya çabalamaktadır. üstüne üstlük diş etinize büyük ölçüde gömülü bir biçimdedir ki bu diş etinizin kesilip dişin oradan sökülmesi manasına gelmektedir. fakat bu diş etini kesme işlemi öyle bir dikkatle yapılmalıdır ki oradaki sinirler ve kılcal damarların zarar görmesi ve istenmeyen bir felç halinin yaşanması engellenmelidir. bunu da muayenehanesinde bir diş hekiminin yapması oldukça zordur. bu nedenle uzman bir çene kemiği cerrahının bu noktada hikayeye dahil olması ve sizi bu dertten kurtarması gerekir. zaten kolay olmayacaktır. en kolay kısmı cerrahın diş etinizi dikkatle kesip o dişi çeşitli karmaşık aletlerle bulunduğu yerden söküp diş etinize dikiş atması kısmı olsa da daha sonrasında devam edecek şiddetli ağrılar, yanağınızın şişmesi, bir süre çeneyi oynatamama, sıvı gıdalarla beslenme ve dikişlerde meydana gelecek ve hafif de olsa saatler sürecek kanamalar bu işin daha zor olan kısımlarıdır.
bunları öğrenip de kim koşa koşa gidip yirmilik dişinden kurtulmak ister bilemiyorum, fakat şu da bir gerçek ki, bu yaşa kadar doğru düzgün çıkmayıp da şimdi çene ve kemik yapısı bir şekilde artık tamamen oturduktan sonra çıkmaya çabalayan ve bu esnada yer bulamadığı için yan çıkan, can acıtan ve diğer dişleri de kendine yer açmaya çalışırken çarpıklaştıran bu psikopattan bir defa acı çekip kurtulmak yine de en mantıklısıdır. tabii birinden kurtulsanız daha üç tanesi ağzınızın içinde diş etlerinizin derinliklerinde sinsi planlar kurmakta olacaklar. ama en azından cephelerden birinde zafer kazanmış olmak bile bir şeydir değil mi?
`devotchka``nın `little miss sunshine` film müzikleri albümündeki güzel şarkısı.
islam hukukunda üçlü boşanma. süt kardeşler filmindeki meşhur ` `boşol boşol boşol` ` sözlerinin geçtiği boşanma türü.
islam hukukunda cayılabilir boşanma.
islam hukukunda ayırıcı boşanma.
islam hukukunda boşanmak.
amerikalı korku ve gerilim yazarı. korku-gerilim türü roman denince ilk akla gelen yazar olduğunu ve hatta bu türe ilgisi olan hemen herkesin en az bir kitabını okumuş olduğunu söylemek yalan olmaz. `carrie`, green mile, christine gibi birçok kitabı beyaz perdeye de uyarlanmıştır.
`ankara üniversitesi hukuk fakültesi` medeni usul ve icra iflas hukuku anabilim dalı öğretim üyesidir. değerli hocamızın, prof. dr. `ejder yılmaz` ve prof. dr. baki kuru ile beraber yazdığı `icra ve iflas hukuku` isimli ders kitabı tüm hukuk öğrencileri için her türlü ayrıntıyı içeren önemli bir kaynaktır fakat ortalama bir buçuk tuğla boyutlarında olması nedeniyle biraz göz korkutur.
islam hukukunda evliliğin zina nedeniyle sona erdirilmesinde izlenen usul.
en temel anlamda suç bilimi olarak tanımlanabilecek terim. sık sık kriminalistik ile karıştırılmasına rağmen, esasen sosyolojinin bir alt dalı olarak nitelendirilmesi daha doğrudur. fakat suçun ortaya çıkış nedenleri, kişileri suça iten nedenler, suç ve ceza arasındaki neden sonuç ilişkileri gibi sorunlarla uğraşması ve temelde suç ile suçlu arasındaki bağı çözmeye çabalamasıyla ceza hukuku açısından en çok önem taşıyan bilim dalları arasında gösterilebilir.
(bkz: kriminalistik)
(bkz: kriminalistik)
`kriminoloji` gibi bir bilim değildir, bir delil tespiti tekniğidir. delillerin tespiti suçun ve suçluluğun belirlenmesi için hayati önem taşıdığından, kriminoloji bilimi gibi kriminalistik de ceza hukuku açısından büyük önem taşır. csi:ny gibi bazı dizilerde krminalistik incelemelerin bazı uç örnekleri görülebilir.
sevimsiz hukuk alt dalıdır. ne yapılırsa yapılsın sevimli hale getirilemediği gibi, üstüne üstlük bir de ayrıntılı ve sıkıcıdır. fakat uygulamanın teorik kısmından çok daha kolay olması ve yaygın icra ve iflas problemleri nedeniyle, ülkemizde birçok avukat için en çok para kazanılan hukuk alanı olma ünvanını elinde tutmaktadır.
(bkz: ramazan arslan)
(bkz: ejder yılmaz)
(bkz: ramazan arslan)
(bkz: ejder yılmaz)
`cnbc-e` `in `pushing daisies` tanıtımlarında bolca kullandığı, çoğu kişinin kulak aşinalığının olduğu, neşeli `the beatles` şarkısı. sözleri de şu şekildedir:
oh yeah, i`ll tell you something,
i think you`ll understand.
when i`ll say that something
i want to hold your hand,
i want to hold your hand,
i want to hold your hand.
oh please, say to me
you`ll let me be your man
and please, say to me
you`ll let me hold your hand.
now let me hold your hand,
i want to hold your hand.
and when i touch you i feel happy inside.
it`s such a feeling that my love
i can`t hide, i can`t hide, i can`t hide.
yeah, you`ve got that something,
i think you`ll understand.
when i`ll say that something
i want to hold your hand,
i want to hold your hand,
i want to hold your hand.
and when i touch you i feel happy inside.
it`s such a feeling that my love
i can`t hide, i can`t hide, i can`t hide.
yeh, you`ve got that something,
i think you`ll understand.
when i`ll feel that something
i want to hold your hand,
i want to hold your hand,
i want to hold your hand.
oh yeah, i`ll tell you something,
i think you`ll understand.
when i`ll say that something
i want to hold your hand,
i want to hold your hand,
i want to hold your hand.
oh please, say to me
you`ll let me be your man
and please, say to me
you`ll let me hold your hand.
now let me hold your hand,
i want to hold your hand.
and when i touch you i feel happy inside.
it`s such a feeling that my love
i can`t hide, i can`t hide, i can`t hide.
yeah, you`ve got that something,
i think you`ll understand.
when i`ll say that something
i want to hold your hand,
i want to hold your hand,
i want to hold your hand.
and when i touch you i feel happy inside.
it`s such a feeling that my love
i can`t hide, i can`t hide, i can`t hide.
yeh, you`ve got that something,
i think you`ll understand.
when i`ll feel that something
i want to hold your hand,
i want to hold your hand,
i want to hold your hand.
`ankara üniversitesi hukuk fakültesi``nin saygın hocası, medeni usul hukuku ve icra iflas hukuku anabilim dalı öğretim üyesidir.
`ezginin günlüğü``nün `bir tuğla da siz koyun` şarkısında geçen sözü ve hatta şarkının 17 ağustos 1999`taki felaketten sonra yazılmış olması nedeniyle, belki de temennisi.