`the coca cola company ` nin ürettiği bir gazoz markası.
ingilizlerin peter croutch için kullandıkları ingilizce kelime. meali; kemikleri görünecek kadar zayıf, bir deri bir kemik, çiroz, sıska.
peter croutch: kendisi, liverpool` da oynayan `peter crouch `ile alakası olmayan, mereyside kasbının çırağıdır. uzun boyu ve sıska vücudu ile tanınır.
peter croutch: kendisi, liverpool` da oynayan `peter crouch `ile alakası olmayan, mereyside kasbının çırağıdır. uzun boyu ve sıska vücudu ile tanınır.
beş (penta) karenin yan yana gelerek oluşturdukları şekil.
kapalı bir elektrik devresinde, devreden geçen akımın devrenin direnciyle ters, devreye uygulanan gerilimin doğru orantılı olması kanunudur. formülü:
V=R*I
U=voltaj
R=direnç
I=akım
V=R*I
U=voltaj
R=direnç
I=akım
elektriğe karşı gösterilen zorluğa direnç. yine direncin birimini de ohm denir.
gece ve hafta sonunu daima açık geçirmek zorunda olan, parayla değil sırayla bu sıfatı alan eczanelerdir.
tıp ile alakalı anlamına gelen terim.
bulunan yerleşim biriminin zenginliğini gösteren liman.
vücudun belli bir bölgesindeki duyum hissini kaybettirmek için kullanılan anestezi türü. kişinin bilinci açıktır, fakat uygulanan uzuvlarda hiç bir his yoktur.
bir özdemir asaf şiiri. feriduz düzağaç yorumlamıştır ve mükemmel bir hal almıştır.
sana gitme demeyeceğim.
üşüyorsun ceketimi al.
günün en güzel saatleri bunlar.
yanımda kal.
sana gitme demeyeceğim.
gene de sen bilirsin.
yalanlar istiyorsan yalanlar söyleyeyim,
incinirsin.
sana gitme demeyeceğim,
ama gitme, lavinia.
adını gizleyecegim
sen de bilme, lavinia.
sana gitme demeyeceğim.
üşüyorsun ceketimi al.
günün en güzel saatleri bunlar.
yanımda kal.
sana gitme demeyeceğim.
gene de sen bilirsin.
yalanlar istiyorsan yalanlar söyleyeyim,
incinirsin.
sana gitme demeyeceğim,
ama gitme, lavinia.
adını gizleyecegim
sen de bilme, lavinia.
kültür mantarının yetiştirildiği gübre.
çok kitap okuyan kişileri anlatmak için kullanılan kelime grubu.
bir işle veya konuyla ilgili deyimler toplamı; üslup.
bir sezai karakoç şiiri.
inci dakikaları
sen bana yeni yılsın her dakika
her dakika bir yaşıma daha giriyorum
sen benim üstüne titrediğim güzel ve yeni
saatim kadar saadetimin gözbebeği zamansın
ben bin parçaya bölündüm her parçasında
her parçasındayım kırkayak sesli boğuk arkadaşlığın
çalkantısız üniversitenin yalnızlığın ve ağlamanın
erkek ağlar mı diyeceksin
hayber`in kapısı ağlar mı erkek ağlar mı
ben yel gibi erkekler ağlar diyorum
bir dakika ağlar yılbaşı dakikasında
daha gözlerinin gerçek yaşları belirmeden
ağlamak diye bir şey yoktur diye bir şey
yüzme bilmeyen bir uyurgezer yüzer ya
çürük ve havada asılı tahtalar üstünde
hafif kedi ayaklarıyla yürür gerçekten yürür ya
sen benim ağlamamı erkekliğime
uyanan ölmeyen yenilenen
azgın kışlar içinde keskin baharlar bulan
seni bulan yeniden bulan tekrar tekrar bulan erkekliğime say
bütün bir yıl bütün bir yaşama boyu
gizli heybelere binbir gece eşyası doldurduğuma say
ben otomobilleri böylesine yankısız sağır komam
öyle bir isyan şiiri var ki ben onu yakalayacağım
bu yunan şehrinin düzenini öper ve yalvarırım
şehrin ölümünü yanlış anlama
gözleri kör oldu doğrudur ama o kadar
ve şehrin gözlerini geri verme dakikalarıdır bu yılgın çanlar
senin odan günışığı en güzel müzik bana
farklılıklar odası
giden tren buharları içinde örümcek ağı
sen güzel örümcek ağı yaşamakla yaşamamak
doğduğumuz şüpheyle öldüğümüz şüphe arasına gerilmiş
garip bulut farklı müzik güzel örümcek ağı
ben bir yabancı buğunun kokusunu alıyorum
bu kokuyu alıyorsam onulmaz kıskançlık yaramdandır
benim garipliğime bakma benim kıskançlığıma bakma benim
incilerin ilk gerçek ve yeni yorumunu bulur gibi oluyorum
bu inciler denizlerin en karanlık noktalarında bile yoktur
benim ak ve kara kayalar içinde bulduğum inciler
bu inciler sen olmasan bende bile yoktur
oldukları yerde bile .
inci dakikaları
sen bana yeni yılsın her dakika
her dakika bir yaşıma daha giriyorum
sen benim üstüne titrediğim güzel ve yeni
saatim kadar saadetimin gözbebeği zamansın
ben bin parçaya bölündüm her parçasında
her parçasındayım kırkayak sesli boğuk arkadaşlığın
çalkantısız üniversitenin yalnızlığın ve ağlamanın
erkek ağlar mı diyeceksin
hayber`in kapısı ağlar mı erkek ağlar mı
ben yel gibi erkekler ağlar diyorum
bir dakika ağlar yılbaşı dakikasında
daha gözlerinin gerçek yaşları belirmeden
ağlamak diye bir şey yoktur diye bir şey
yüzme bilmeyen bir uyurgezer yüzer ya
çürük ve havada asılı tahtalar üstünde
hafif kedi ayaklarıyla yürür gerçekten yürür ya
sen benim ağlamamı erkekliğime
uyanan ölmeyen yenilenen
azgın kışlar içinde keskin baharlar bulan
seni bulan yeniden bulan tekrar tekrar bulan erkekliğime say
bütün bir yıl bütün bir yaşama boyu
gizli heybelere binbir gece eşyası doldurduğuma say
ben otomobilleri böylesine yankısız sağır komam
öyle bir isyan şiiri var ki ben onu yakalayacağım
bu yunan şehrinin düzenini öper ve yalvarırım
şehrin ölümünü yanlış anlama
gözleri kör oldu doğrudur ama o kadar
ve şehrin gözlerini geri verme dakikalarıdır bu yılgın çanlar
senin odan günışığı en güzel müzik bana
farklılıklar odası
giden tren buharları içinde örümcek ağı
sen güzel örümcek ağı yaşamakla yaşamamak
doğduğumuz şüpheyle öldüğümüz şüphe arasına gerilmiş
garip bulut farklı müzik güzel örümcek ağı
ben bir yabancı buğunun kokusunu alıyorum
bu kokuyu alıyorsam onulmaz kıskançlık yaramdandır
benim garipliğime bakma benim kıskançlığıma bakma benim
incilerin ilk gerçek ve yeni yorumunu bulur gibi oluyorum
bu inciler denizlerin en karanlık noktalarında bile yoktur
benim ak ve kara kayalar içinde bulduğum inciler
bu inciler sen olmasan bende bile yoktur
oldukları yerde bile .
binmeye veya yük taşımaya alıştırılmamış at veya eşek sürüsü, olarak tanımlanmış sıcak bir küfür.
ajda pekkan ın kedisi ile çelişen şarkısı. sözleri için:
sisli gözlerin dalmış uzaklara
dargın gibisin insanlara
yabancısın sanki geçtiğin sokaklara
tozlu çapraşık yollara
geçerken yanımdan o an tanımadın beni
hatırlamadın bile belki ismimi
ben de değiştim sevgilim en az senin kadar
inan ki her yaşın bir güzelliği var
yüzündeki çizgilerinle saçındaki beyazlarla
benim için eskisinden daha güzelsin
bırak varsın geçsin yıllar
bitsin artık bu korkular
her yaşın ayrı bir güzelliği var
duygular vardır duygularla beslenen
belki yaşadık biz çok erken
bir dönem gelir ömür boyu özlenen
her anı canım seninle geçen
inanmaz gözlerle bakma bakma yüzüme
artık mutlusun belli, benden gizleme
hatırlayıp da üzülme unut gülü
sisli gözlerin dalmış uzaklara
dargın gibisin insanlara
yabancısın sanki geçtiğin sokaklara
tozlu çapraşık yollara
geçerken yanımdan o an tanımadın beni
hatırlamadın bile belki ismimi
ben de değiştim sevgilim en az senin kadar
inan ki her yaşın bir güzelliği var
yüzündeki çizgilerinle saçındaki beyazlarla
benim için eskisinden daha güzelsin
bırak varsın geçsin yıllar
bitsin artık bu korkular
her yaşın ayrı bir güzelliği var
duygular vardır duygularla beslenen
belki yaşadık biz çok erken
bir dönem gelir ömür boyu özlenen
her anı canım seninle geçen
inanmaz gözlerle bakma bakma yüzüme
artık mutlusun belli, benden gizleme
hatırlayıp da üzülme unut gülü
çocukların biraz büyümüş fakat adam olmamış hali.
nakarat kısmını hıncal uluç` un yazmış olduğu sezen aksu şarkısı:
bende zincirlere sığmayan o deli sevdalardan
kızgın çöllerde rastlanmayan büyülü rüyalardan
kolay kolay taşınmayan dolu dizgin duygulardan
yalanlardan dolanlardan daha güçlü bir yürek var
haydi gel benimle ol
oturup yıldızlardan bakalım dünyadaki neslimize
ordaki sevgililer özenip birer birer
gün olur erişirler ikimize
uzanıp yüreğimin ateşiyle yeniden
yıldızları tek tek yakacağım
sarılıp güneşlere, sevgimize göklerden
mavi mavi taçlar takacağım, ne olursun
haydi gel benimle ol
oturup yıldızlardan bakalım dünyadaki neslimize
ordaki sevgililer özenip birer birer
gün olur erişirler ikimize.
bende zincirlere sığmayan o deli sevdalardan
kızgın çöllerde rastlanmayan büyülü rüyalardan
kolay kolay taşınmayan dolu dizgin duygulardan
yalanlardan dolanlardan daha güçlü bir yürek var
haydi gel benimle ol
oturup yıldızlardan bakalım dünyadaki neslimize
ordaki sevgililer özenip birer birer
gün olur erişirler ikimize
uzanıp yüreğimin ateşiyle yeniden
yıldızları tek tek yakacağım
sarılıp güneşlere, sevgimize göklerden
mavi mavi taçlar takacağım, ne olursun
haydi gel benimle ol
oturup yıldızlardan bakalım dünyadaki neslimize
ordaki sevgililer özenip birer birer
gün olur erişirler ikimize.
zihnin bir şeyi anlama ve kavrama yetisi.
bir maçta, oyuncunun üç gol atma şerefine nail olması anlamına gelen ingilizce futbol terimi.
(bkz: hat trick)
umay umay` dan dinlenildiğinde muhatabının tabiri yerindeyse feleğini şaşırtan şarkıdır.
sözleri:
is yarası gibiyim o temiz ellerinde
dil yarası gibiyim o masum sözlerinde
kal deme hiç bunu benden isteme
sus bu gece bana aşktan sakın hiç bahsetme
dur bu gece bana dokunma beni delirtme
sana boşuna umut vermek istemem
çağıran bir şeyler var hep beni uzak şehirlerde
bana ait birşeyler var o sert gülüşlerde
sen yine olduğun gibi kal benim için sakın değişme
giderim bugün ha yarın hareket vakti gelince
sen yine olduğun gibi kal misafirim bu şehirde
bir el sallarsın yeter hareket vakti gelince
mum gibiyim senin ışıl ışıl gözlerinde
kum gibiyim uçsuz bucaksız o çöllerinde
kış gibiyim yakan yaz güneşinde
hırsız gibiyim kadehteki o ruj izlerinde
dil gibiyim yanağındaki o beninde
kal deme hiç bunu benden isteme
çağıran bir şeyler var hep beni uzak şehirlerde
bana ait birşeyler var o sert gülüşlerde
sen yine olduğun gibi kal benim için sakın değişme
giderim bugün ha yarın hareket vakti gelince
sen yine olduğun gibi kal ben misafirim bu şehirde
bir el sallarsın yeter hareket vakti gelince
çağıran bir şeyler var hep beni uzak şehirlerden
bana ait birşeyler var o sert gülüşlerde
sen yine olduğun gibi kal benim için sakın değişme
giderim bugün ha yarın hareket vakti gelince
sen yine olduğun gibi kal misafirim bu şehirde
bir el sallarsın yeter hareket vakti gelince
sen yine olduğun gibi kal ben misafirim bu şehirde
sözleri:
is yarası gibiyim o temiz ellerinde
dil yarası gibiyim o masum sözlerinde
kal deme hiç bunu benden isteme
sus bu gece bana aşktan sakın hiç bahsetme
dur bu gece bana dokunma beni delirtme
sana boşuna umut vermek istemem
çağıran bir şeyler var hep beni uzak şehirlerde
bana ait birşeyler var o sert gülüşlerde
sen yine olduğun gibi kal benim için sakın değişme
giderim bugün ha yarın hareket vakti gelince
sen yine olduğun gibi kal misafirim bu şehirde
bir el sallarsın yeter hareket vakti gelince
mum gibiyim senin ışıl ışıl gözlerinde
kum gibiyim uçsuz bucaksız o çöllerinde
kış gibiyim yakan yaz güneşinde
hırsız gibiyim kadehteki o ruj izlerinde
dil gibiyim yanağındaki o beninde
kal deme hiç bunu benden isteme
çağıran bir şeyler var hep beni uzak şehirlerde
bana ait birşeyler var o sert gülüşlerde
sen yine olduğun gibi kal benim için sakın değişme
giderim bugün ha yarın hareket vakti gelince
sen yine olduğun gibi kal ben misafirim bu şehirde
bir el sallarsın yeter hareket vakti gelince
çağıran bir şeyler var hep beni uzak şehirlerden
bana ait birşeyler var o sert gülüşlerde
sen yine olduğun gibi kal benim için sakın değişme
giderim bugün ha yarın hareket vakti gelince
sen yine olduğun gibi kal misafirim bu şehirde
bir el sallarsın yeter hareket vakti gelince
sen yine olduğun gibi kal ben misafirim bu şehirde
maçtan daha keyifli gelen, maç sonrası sen şunu yaptın, ben şöyle çaktım, sen eşşek ziktin, ben kuala dürttüm, sen koşmuyon gibi şeylerin konuşulduğu maç eleştrileridir.
- a: oğlum sen temposuzsun, defansla orta saha arasında bağlantı kurman gerek ama nerede. maç içinde istikrar sorunun var, organizasyon kıtlığı çekiyosun ve ferdi oynuyosun.
- b: ???
- c: yine `ömer üründül` ü dinlemiş bu hafta.
- a: oğlum sen temposuzsun, defansla orta saha arasında bağlantı kurman gerek ama nerede. maç içinde istikrar sorunun var, organizasyon kıtlığı çekiyosun ve ferdi oynuyosun.
- b: ???
- c: yine `ömer üründül` ü dinlemiş bu hafta.
eğlencenin doruğudur. bir kaç hafta üst üste aynı takımla oynadığınızda kişilerin gösterdiği gelişimi direk gözlemleyebilirsiniz. ilk defa oynuyorsanız da yine zevklidir merak etmeyin.
(bkz: halı saha maçı sonrası maçın kritiği)
(bkz: halı saha maçı sonrası maçın kritiği)
karikatürlere konu olmuş ünlem cümlesi.