(bkz: doğa felsefesi)
bak postacı geliyor üçün birini veriyor örneğinde olduğu gibi teknolojinin yaşamlarımızı an be an değiştirdiğini belgeleyen tespitlerdir. 5 yıl önce yaptığımız birçok şeyi bugün farklı kanallar üzerinden yapıyoruz. banabi'den damacana su siparişi veriyor, uygulama ile taksi çağırıyor, bankaya gitmeden kredi çekip kullanabiliyoruz. bir 5 sene sonra ne gibi değişiklikler olacağı ise muamma.
zamanın çok hızlı aktığını belgeleyen tespitlerden biridir. devir öyle hızlı değişmektedir ki dün aşina olduğumuz bir olgu bugün çöp olabilmektedir. artık postacılar su, elektrik faturası ve kredi kartı ekstresi getirmiyorlar. bunlar bile online oldu. özetle: bakma, postacı gelmiyor.
isim benzerliğine rağmen familya olarak kirpi olmayan canlı.
(bkz: oklu kirpi)
ağırlıklı olarak konya olmak üzere orta anadolu'ya özgür bir türdür.
türkiye'de yaşayan 6 endemik memeli türünden biri. 2000 yılında keşfedilen bir türdür.
türkiye'de sadece ığdır'da görülen tür. ana vatanı orta asya'dır.
hem sincaba hem de fareye benzeyen bir tür kemirgen. bu ismi almasının sebebi genellikle 7'li gruplar halinde yaşıyor olmalarıdır.
zekası başına bela olmuş olan bir canlı. akvaryumlarda en çok gösterileri düzenlenen yunus türü budur. eğitilebilmeleri ile ünlüdürler. dünyanın tüm sularında görülebilir.
ziya gökalp'in ala geyik şiirinde geçen, hemen herkesin dilinden en az bir kere kurulmuş olan cümle.
ziya gökalp şiiri.
çocuktum, ufacıktım
Top oynadım, acıktım
Buldum yerde bir erik
Kaptı bir Ala Geyik
Geyik kaçtı ormana
Bindim bir ak doğana
Doğan, yolu şaşırdı
Kaf Dağından aşırdı
Attı beni bir göle;
Gölden çıktım bir çöle
Çölde buldum izini
Koştum, tuttum dizini
Geyik beni görünce
Düştü büyük sevince
Verdi bana bir elma
Dedi, dinlenme, durma
Dağdan yürü, kırdan git
Altın Köşke çabuk yet
Seni bekler ezeli
Orda dünya güzeli
Bin yıllık çile doldu
Bunu dedi, kayboldu
Yedim sırlı elmayı
Gördüm gizli dünyayı
Gündüz oldu, geceler
Ak sakallı cüceler
Korkunç devler hortladı
Cinler, cirit oynadı
Kesik başlar yürürdü
Saçlarını sürürdü
Bir de baktım, melekler
Başlarında çiçekler
Devlere el bağlıyor
Gizli gizli ağlıyor
Kılıcımı çıkardım
Perileri kurtardım
Kurtardığım periler
Adım adım geriler
Kanadını açardı
Selam verir, kaçardı
Az, uz gittim, dolaştım
Altın Köşke ulaştım
Bir kapısı açıktı
Öteki kapanıktı
Kapalıyı açarak
Açığa vurdum kapak
At önünde et vardı
İt, ot yemez ağlardı
Otu ata yedirdim
Eti ite yedirdim
Açtım bir elmas oda
Dev şahı uykuda
Gördüm, kestim başını
Dedim, Ey dev nerede?
Nerede Dünya Güzeli?
Dedi, Elinde eli!
Döndüm, baktım. Bir Kırgız
Elbiseli güzel kız
Durmuş, bakar yanımda
Şimşek çaktı canımda
Güldü, dedi, Türk Beyi
Tanıdın mı geyiği
Kimse, beni bu devden
Alamazdı. Ancak sen
Kaya deldin, dağ yardın
Geldin, beni kurtardın
Ah o imiş anladım
Sevincimden ağladım
Dedim, Turan Meleği
Türkün yüce dileği
Yüz milyon Türk bu anda
Seni bekler Turanda
Haydi, çabuk varalım
Karanlığı yaralım
Sönük ocak canlansın
Yoksul ülke şanlansın
indik, iti okşadık
At sırtına atladık
Geçtik nice dağ, kaya
Geldik Demirkapıya
Kapanması, çok yıldı
Açıl! dedim, açıldı
Yol verince gizli yurt
Aldı bizi Bozkurt
Kaf Dağından geçirdi
Türk Eline getirdi
(bkz: çocuktum ufacıktım top oynadım acıktım)
çocuktum, ufacıktım
Top oynadım, acıktım
Buldum yerde bir erik
Kaptı bir Ala Geyik
Geyik kaçtı ormana
Bindim bir ak doğana
Doğan, yolu şaşırdı
Kaf Dağından aşırdı
Attı beni bir göle;
Gölden çıktım bir çöle
Çölde buldum izini
Koştum, tuttum dizini
Geyik beni görünce
Düştü büyük sevince
Verdi bana bir elma
Dedi, dinlenme, durma
Dağdan yürü, kırdan git
Altın Köşke çabuk yet
Seni bekler ezeli
Orda dünya güzeli
Bin yıllık çile doldu
Bunu dedi, kayboldu
Yedim sırlı elmayı
Gördüm gizli dünyayı
Gündüz oldu, geceler
Ak sakallı cüceler
Korkunç devler hortladı
Cinler, cirit oynadı
Kesik başlar yürürdü
Saçlarını sürürdü
Bir de baktım, melekler
Başlarında çiçekler
Devlere el bağlıyor
Gizli gizli ağlıyor
Kılıcımı çıkardım
Perileri kurtardım
Kurtardığım periler
Adım adım geriler
Kanadını açardı
Selam verir, kaçardı
Az, uz gittim, dolaştım
Altın Köşke ulaştım
Bir kapısı açıktı
Öteki kapanıktı
Kapalıyı açarak
Açığa vurdum kapak
At önünde et vardı
İt, ot yemez ağlardı
Otu ata yedirdim
Eti ite yedirdim
Açtım bir elmas oda
Dev şahı uykuda
Gördüm, kestim başını
Dedim, Ey dev nerede?
Nerede Dünya Güzeli?
Dedi, Elinde eli!
Döndüm, baktım. Bir Kırgız
Elbiseli güzel kız
Durmuş, bakar yanımda
Şimşek çaktı canımda
Güldü, dedi, Türk Beyi
Tanıdın mı geyiği
Kimse, beni bu devden
Alamazdı. Ancak sen
Kaya deldin, dağ yardın
Geldin, beni kurtardın
Ah o imiş anladım
Sevincimden ağladım
Dedim, Turan Meleği
Türkün yüce dileği
Yüz milyon Türk bu anda
Seni bekler Turanda
Haydi, çabuk varalım
Karanlığı yaralım
Sönük ocak canlansın
Yoksul ülke şanlansın
indik, iti okşadık
At sırtına atladık
Geçtik nice dağ, kaya
Geldik Demirkapıya
Kapanması, çok yıldı
Açıl! dedim, açıldı
Yol verince gizli yurt
Aldı bizi Bozkurt
Kaf Dağından geçirdi
Türk Eline getirdi
(bkz: çocuktum ufacıktım top oynadım acıktım)
çiftçilerin buzağılara anne sütü ile birlikte sıcak lapa halinde verdikleri mamadır. süt tozu, peynir altı suyu tozu ve yayık altı suyu tozundan oluşur.
1978 yılında gösterime giren avanak abdi filminin unutulmaz karakteri. gazinoda ses sanatçısı olan nevin (ayşen gruda'ya aşıktır) ve gangsterdir.
(bkz: avanak abdi)
(bkz: yanıyorsun fuat abi)
koray avcı'nın da seslendirdiği eserdir.
Bu dünya yalan dünya
Yalan, yalan, yalan dünya
Bu dünya yalan dünya
Yalan, yalan, yalan dünya
Mecnun Leyla'ya vurulmuş
Kerem Aslı'ya kul olmuş
Ferhat Şirin'le yoğrulmuş
Arzu'yu Kamber'e vereydin ya
Yalan, yalan, yalan dünya
Kimisini ağlatırsın
Kimisini güldürürsün
Genç yaşlarda öldürürsün
ölüme çare bulaydın ya
Yalan, yalan, yalan dünya
Dağların var yüce yüce
Yaylaların koca koca
Yalan dünya uçtan uca
Sulh içinde olaydın ya
Yalan, yalan, yalan dünya
Kimisini ağlatırsın
Kimisini güldürürsün
Genç yaşlarda öldürürsün
ölüme çare bulaydın ya
Yalan, yalan, yalan dünya
Biraz umut vermedin ki
Zalımı yere sermedin ki
Haktan yana olmadın ki
Yüzünü garibe döneydin ya
Yalan, yalan, yalan dünya
Bu dünya yalan dünya
Yalan, yalan, yalan dünya
Bu dünya yalan dünya
Yalan, yalan, yalan dünya
Bu dünya yalan dünya
Yalan, yalan, yalan dünya
Bu dünya yalan dünya
Yalan, yalan, yalan dünya
Mecnun Leyla'ya vurulmuş
Kerem Aslı'ya kul olmuş
Ferhat Şirin'le yoğrulmuş
Arzu'yu Kamber'e vereydin ya
Yalan, yalan, yalan dünya
Kimisini ağlatırsın
Kimisini güldürürsün
Genç yaşlarda öldürürsün
ölüme çare bulaydın ya
Yalan, yalan, yalan dünya
Dağların var yüce yüce
Yaylaların koca koca
Yalan dünya uçtan uca
Sulh içinde olaydın ya
Yalan, yalan, yalan dünya
Kimisini ağlatırsın
Kimisini güldürürsün
Genç yaşlarda öldürürsün
ölüme çare bulaydın ya
Yalan, yalan, yalan dünya
Biraz umut vermedin ki
Zalımı yere sermedin ki
Haktan yana olmadın ki
Yüzünü garibe döneydin ya
Yalan, yalan, yalan dünya
Bu dünya yalan dünya
Yalan, yalan, yalan dünya
Bu dünya yalan dünya
Yalan, yalan, yalan dünya
tarık akan'ın hababam sınıfı fiminde canlandırdığı unutulmaz karakter.
(bkz: damat ferit)
70'li yılların modern zengin ve modern türk kadını rolünü canlandıran sinema oyuncusu. 1943 yılında ankara'da doğmuştur.
sivas'ta değil de muğla'da ya da tropik yerlerdeymişçesine güzel olan bir alandır.
internet bağlantısı olan bir cihaz aracılığı ile elektronik ortamda işlenen suçların genel adı. internet üzerinden tehdit, hakaret, cinsel istismar ya da dolandırıcılık en bilindik siber suçlar arasındadır.