kıdemli dershane öğrencisi olmak; şayet aynı dershaneye gidiliyorsa temizlikçisinden müdürüne tüm personel ile senli benli olmaktır. zevzek bir hoca tarafından kurulan "çalışın bak yoksa onun gibi olursunuz" cümlesine meze olmaktır.
(bkz: kıdemli dershane öğrencisi)
bir bitkiden ziyade tuzağa benzeyen canlı. inanılmaz dikenlere sahiptir.
nazım hikmet ran'ın moskova'da kalp krizi geçirerek yaşama veda ettiği tarih.
friedrich engels'in diyalektik materyalizmi ele aldığı eser.
kocaman bir adet "offff" ile söylenen cümle.
krizi fırsata çevirmek üzerine doktora tezi yazmış olan dayaklık şahıstır. böylelerine yaz vakti yağmur yağarken dondurma satılmamalıdır.
iş yerinde yaşanan tartışmaların final cümlesidir. herkes kendi işine bakmaya devam eder ve tartışma sona erer.
ağlamayana meme vermezler deyişinin desteklediği sözdür.
türkiye'de bir esnaf ziyaret edildiğinde "ne içersin" sorusuna verilen bir çayını içerim cevabının gerçekleşme halidir. laf lafı açar be o 1 çay 5 çaya döner. değilse bu ziyaret ingiltere'de gerçekleşmiştir.
(bkz: beş çayını içerim)
bir insana kızacağı bir şeyi söylemeden önce onu duruma psikolojik olarak hazırlamak için söylenen cümle. az biraz işe yarar çok fazla bir şey beklememek lazım.
insanın içini cız eden bir rastlaşmadır. çocukluğa götürür, "çocuk olsaydım çok üzülürdüm" dedirtir.
resmi ideoloji ile fazlaca içli dışlı olan kişilerin yakalandığı amansız bir hastalık. belirli bir yaştan sonra hastayı geri dönüşümü mümkün olmayan şekilde kaybediyoruz.
gerçekte olmayan, bir karikatürde uydurulmuş olan kurgusal bir fobi türü. kişinin sürekli olarak bir ördek tarafından izlenildiğini sanmasıdır.
(bkz: anatidaefobi)
tıpkı dikili bir ağacın olsun gibi ağaç dikme seferberliği kampanyalarında kullanılan sloganlardan biri. bu slogan ile insanlar bağış yapmaya teşvik edilir.
bir düş sokağı sakinleri şarkısı.
geceler çabuk biter, renklenir gündüzler
bahar kokar bütün sevinçler
geç geldi sevda, yorgun ama duyarlı
biliyorum hayat yeniler kendini
biliyorum hayat yeniler kendini
Onur verdin bana, dünyaya ve uyanışıma
Onur verdin bana, dünyaya ve uyanışıma
Beklentiler bir an gelir gerçek olurlar
Biliyorum hayat yeniler kendini
Cennet bulunduğum yer, yolumda çiçekten halkalar
Sevda kokuyor ayaklarım
Günışığı gözlerim dingin ve erdemli
Bilincim parlak bir yıldız
Heyecan getirdin bana, hayata ve aşka
Heyecan getirdin bana, hayata ve aşka
Sevgiler bir an gelir sevda olurlar
Biliyorum hayat yeniler kendini
Sevgiler bir an gelir sevda olurlar
Biliyorum hayat yeniler kendini...
geceler çabuk biter, renklenir gündüzler
bahar kokar bütün sevinçler
geç geldi sevda, yorgun ama duyarlı
biliyorum hayat yeniler kendini
biliyorum hayat yeniler kendini
Onur verdin bana, dünyaya ve uyanışıma
Onur verdin bana, dünyaya ve uyanışıma
Beklentiler bir an gelir gerçek olurlar
Biliyorum hayat yeniler kendini
Cennet bulunduğum yer, yolumda çiçekten halkalar
Sevda kokuyor ayaklarım
Günışığı gözlerim dingin ve erdemli
Bilincim parlak bir yıldız
Heyecan getirdin bana, hayata ve aşka
Heyecan getirdin bana, hayata ve aşka
Sevgiler bir an gelir sevda olurlar
Biliyorum hayat yeniler kendini
Sevgiler bir an gelir sevda olurlar
Biliyorum hayat yeniler kendini...
tema vakfı'nın kullandığı sloganlardan biri. aman efendim biz insanların dikili bir ağacı olmasını geçtik var olanı biçmeseler ona da razıyız. zira biliyorum hayat yeniler kendini.
(bkz: bir fidan bin hayat)
(bkz: bir fidan bin hayat)
(bkz: dikili bir ağacın olsun)
bir ezginin günlüğü şarkısı.
Bir ışık da siz yakın usulca başucuma
Biraz hayal bırakın gizlice avucuma
Bir çivi de siz çakın elime ayağıma
Bir kilit de siz asin dilime dudağıma
Bir tuğla da siz koyun mezarımın üstüne
Beni kendime gömün kendi iç denizime.
Kimse var mı, beni duyar mı?
Kimse var mı, hep duvar mı?
Bir umut da siz satın
Düzayak bir kent kurun
Bir kürek de siz atın üstüne
Anıların.
Bir kilit de siz asın dilime dudağıma
Bir çivi de siz çakın tabutun kapağına
Bir tuğla da siz koyun mezarımın üstüne
Beni kendime gömün kendi iç denizime.
Kimse var mı, beni duyar mı?
Kimse var mı, hep duvar mı?
Bir ışık da siz yakın usulca başucuma
Biraz hayal bırakın gizlice avucuma
Bir çivi de siz çakın elime ayağıma
Bir kilit de siz asin dilime dudağıma
Bir tuğla da siz koyun mezarımın üstüne
Beni kendime gömün kendi iç denizime.
Kimse var mı, beni duyar mı?
Kimse var mı, hep duvar mı?
Bir umut da siz satın
Düzayak bir kent kurun
Bir kürek de siz atın üstüne
Anıların.
Bir kilit de siz asın dilime dudağıma
Bir çivi de siz çakın tabutun kapağına
Bir tuğla da siz koyun mezarımın üstüne
Beni kendime gömün kendi iç denizime.
Kimse var mı, beni duyar mı?
Kimse var mı, hep duvar mı?
"tatlı yedirmezse ölecek hastalığı"na kapılan ev sahibinin söylediği cümledir. içimiz dışımız tatlı oldu dersiniz, yedik de geldik dersiniz ancak yine de kurtulamazsınız bu terörden. aslında kızmıyorum bu ısrarcı insanlara, sonuçta yediğinden ikram eden çok fazla insan da kalmadı bu devirde.
bari şu börekten bir dilim alsaydınız, "bari şu tatlıdan biraz yeseydiniz" diye ısrar eden ev sahibine söylenen cümle. kimisi iyice ısrarcı olur bu konuda, yemediğiniz için darılıp küser. kendisine tavır aldığınızı zannederek ağzınızı aramaya çalışır. oysa altı üstü canınız tatlı çekmemiştir.
(bkz: tatlı olabilirsin ama ben şeker hastasıyım)
(bkz: tatlı olabilirsin ama ben şeker hastasıyım)
içimiz dışımız tatlı oldu cevabıyla perçinlenmedikçe inandırıcı olmayan bayram gezmesi cümlesi.