confessions

benden yazar olmaz

- Admin -

  1. toplam entry 25738
  2. takipçi 3
  3. puan 301427

üniversitede düzenlenen partiler

benden yazar olmaz
hakkında berbat anı ve izlenimler bırakan partiler.

şimdi eminim fanatikleri vardır ve kızacaklardır ama ben yine de yazmak ve rahatlamak istiyorum... sene 2000, aylardan ekim, hatta ekim'in 4'ü. lan nasıl hatırlıyorsam... `anadolu üniversitesi`'ni kazanmışım. karakter olarak biraz `avrupa yakası`'nın rocker çaycısına benziyorum. çok değil biraz ama. taşradan gelmişim hacım yani. 6 yıldır dinlediğim kadarıyla bir miktar `rock` kültürüm falan var o zaman için. iyi kötü org çalarak kendi çapımda melodiler falan bile uyduruyorum.

neyse, gittik parti alanına. `radyo a` açmış kolonları. kafamda öyle bir ideal yaratmışım ki üniversite hakkında muhteşem bir şey bekliyorum. ilk başta `bon jovi`'nin `it's my life`'ını çaldı. dedim "eh idare eder"... devamını bekleyelim. millet tepiniyor ama... elde içkiler falan... rahat yani herkes... lan, 10 dakika geçmedi müzik club'a döndü. yiyişenini mi ararsın, biraz daha coşsa sevişenini mi ararsın "allahım diyorum ben nerdeyim"... neyse ki o an "eh madem ortam buysa biz de buna uyalım" moduna girenlerden olmadım. bunu yapsaydım, eminim hayatımın kader anlarından biri olurdu... öte yandan, 3 kız 3 erkek gelmişiz, haliyle çömeziz, birbirimizi de yeni tanıyoruz... oha, bir baktım, yanımda geldiğim kızlardan biri striptize benzer hareketlerde bulunuyor. bir de bana doğru yapıyor bu hareketi. muhtemelen iş atıyor "gel sen de eğlen" modunda; çok sonradan anladım... lan biri sarkacak, eh bir de bununla beraber geldin ortama, biri bir şey dese dalan da sen olacaksın. öte yandan hatun da anam değil bacım değil sevgilim değil(yanlış anlamayın, kaç sene önceki zihniyetimin saflığıyla yazıyorum bunu, (şimdi olsa bana ne ne bok yerse yesin) yapma da diyemiyorsun; ortamın bir de böyle kim kime dum duma şeffaflığı var; ne haddine! sonuç olarak: üniversite ile ilgili büyün hayallerimin ilk çarptığı duvar oldu o parti.
üniversite eşittir club, drug ve sex baby...

dinozorların neslinin tükenmesi

benden yazar olmaz
hakkında sürekli olarak farklı iddialar ortaya atılan hadise.

hakikaten ne oldu da dünyadaki karalarda bulunan en gelişkin canlı türü birdenbire yok oldu? en yaygın teori bildiğiniz üzere göktaşının dünyaya çarpması üzerine. ama sanıldığı gibi göktaşının kendisi değil, neden olduğu olaylar silsilesi neslin tükenmesine neden olan. göktaşının çarpması ile başlayan olaylar zincirinde birçok volkan patladı, depremler meydana geldi. atmosferi yıllarca süren bir toz ve gaz bulutu kapladı. gün ışığından mahrum kalan yeryüzü atmosferi sülfürik asit ile doldu ve bunun sonucunda dünya üzerindeki bitkilerin %90'ı ortadan kalktı. otçulların nüfusunun azalmasından etçiller de etkilendi ve olanlar oldu... işte biz, o tufandan geriye kalanlarız.

laptop'a şeker dökülmesi

benden yazar olmaz
laptopu karınca yuvasının yanına bırakmak ile çözülecek olan sorun.

hayır çözülmez! sakın yapmayın böyle bir şey. bir sürü karıncayı aynı yerde gören kuşlar gelip laptopunuzda karınca didiklemeye başlar. kuşları gören kediler, kedileri gören köpekler; of anam, laptop savaş alanı gibi. sonra gidip teknik servise "böyle oldu" diye anlatsanız da bir boka yaramaz. kıçlarıyla gülerler hatta... dökmeseydin kardeşim sen de dökerken bana mı sordun? allah allah ya... bak aklıma ne geldi. laptop karınca yuvasına koyulacaksa önce belgeselcilere haber verilmeli. en azından laptop un parası çıkarılabilir. ama önce hd de bulunan bilgilerin cd ye çekilmesi lazım. of, harbi ne yaparsan yap bana ne ya...

uzayda osurmak

benden yazar olmaz
aradan yıllar sonra bir `nasa` yetkilisinin "uzayda yerçekimsiz ortamda metan gazı bulduk. bu da uzayda yaşam ihtimalini güçlendiriyor" açıklaması yapmasına neden olacak olan hareket. ulan şerefsiz astronotlar itiraf edin, `mars`'a osuran da sizdiniz di mi?

efsane cuma

benden yazar olmaz
türkiye'de "black friday" in pazarlanma adı.

kara deyince çok tepki çekeriz bari efsane diyerek aradan çıkaralım demiş gibiler ancak mantık aynı mantık. hayır madem bu fiyatlardan verebiliyorsunuz yılın diğer zamanlarında soktuğunuzun adı ne oluyor?

çekirgeden ekmek yapmak

benden yazar olmaz
finlandiya'da bir fırının yapmaya başladığı üretim.

amaçlarını "dünyadaki açlığa dikkat çekmek" olarak tanımlamışlar. yahu bulamadınız mı iki femen kızı daha başka yöntemler var dikkat çekmek için çekirge mekirge ne ayaksınız? ekmeklerin her birinde kurutulduktan sonra buğdayla karıştırılan 70 çekirge olacakmış. yahu ben sizin tipinizi seveyim.

yılmaz morgül'ün beynini sigortalatması

benden yazar olmaz
yaptığı pek çok açıklama ile gündemde kalmayı başaran yılmaz morgül kişisinin yeni arzusu.

"En çok beynimi sigortalatmak isterdim. Çünkü IQ'um 148.9 çıktı" demiş kendisi. o cihazı bir daha kontrol ettirebilir misiniz sayın morgül, ne yiyip içiyorsunuz allah aşkına böyle? biz araba sigortalatıyoruz ama sigorta hiçbir masrafımızı karşılamıyor? işe yarar mı dersiniz?

halı saha maçından önce alkol almak

benden yazar olmaz
halı sahadan sonra da alkol almaktır... artık oksijenli su mu olur, tentirdüyot mu olur ona yaraları bereleri temizleyen uzman hekim karar verecek. evet doktor abi söz sende.

ayrıca, halı sahada top oynamak zaten ciğerin kösülüp kalmasına neden olan bir şey. alkol de kandaki oksijeni emen bir şey. harbi kıskandım da o yüzden takıldım itiraf ediyorum.

anaerkil toplumda edilebilecek olan küfürler

benden yazar olmaz
çüküne oturduğumunlu, içine aldığımınlı vurguların yüksek dozajlı olabileceği küfürlerdir. bu durumda erkekler cinsel bir meta olarak değerlendirilecek, kamyon güneşliklerinde kadın değil erkek fotoğrafları olacaktır. kadınlar kaslı, erkekler zayıf olacaktır. vay be...

-abdurrahman içime alır kayarım efendi ol! erkek dediğin yerleri süpürür, yatakta jigolo olur.
-hanım edebinle konuş, sen beni babamın evinden böyle mi aldın?
-babana da başlarım şimdi!... kalk mantı aç ama kılların düşmesin içine geçen seferki gibi. akşama anamlar misafirliğe gelecek. ayten, kızım koş aşağıdan rakı al anamla parlatacağız...
-anne şu manager bitse bari.
-başlatma managerine, babasını içimde kaydırdığımın!

vay be...

babam ve oğlum filmini izlerken ağlamayan insana tepki göstermek

benden yazar olmaz
film gösterime girdiğinden bu yana hayatımıza girmiş olan duygusal faşizmin öteki yüzünü haykıran insanın tepkisidir.

insan olmanın kriteri babam ve oğlum filmine ağlamak ama öte yandan polisin saçını çeke çeke sürüdüğü kadın karşısında sessiz kalmak ise, af edersiniz ama, sıçarım ben öyle insanlığın içine kardeşim. bu filmi ilk kez annem, kardeşim ve ben beraber izledik. tamam, duygusal sahneleri yok değil... kardeşim -ki kendisi son derece sert bir erkektir- birdenbire ağlamaya başladı. ama ben iletişimciyim kardeşim ne yapayım? en duygusal filmlerde oynayan oyuncuların bile içinde bir kolpalık olduğunu, çünkü en nihayetinde insan olduklarını, biliyorum.
axes kızı beynelminel'de oynarken nasıl bir kızdı, eline pompayı alınca nasıl bir paragöze döndü? buna uyanabilecek kaç insan var şu memlekette harbiden esefle kınıyorum!

neyse, kardeşim ağlarken durup "siz niye ağlamıyorsunuz be?" diye tutturmaya başladı. hayır, sanki böyle bir zorunluluk var.
o an gördüm işte insan ilişkilerindeki faşizmin ne olduğunu ve ideolojik ağların bizi ne kadar da tek tipleştirdiğini. ne bu lan? dini bir ritüel mi? bir cd takacaz beraber ağlayacağız, bir cd takacaz beraber güleceğiz, ayağa kalkıp beraber cuma namazına gideceğiz, akşam ezanı okununca da topluca evde olacağız? bu mudur yani?...
nasıl bir tek tipleştirmedir ki bu, duygularımızda bile bizi robotlaştırmaya çalışıyor ve ağlatamadığını ağlayanlar tarafından sorgulatmaya zorluyor... gözümden gelen iki damlayı da sakladım kardeşimden, sırf bu yüzden... evet, çünkü şaşırmalıydı kardeşim, şaşırmalıydı birinin buna ağlamadığını görerek. ille de ağlayacaksanız, ırak'ta bush'un kafasına ayakkabı atan gazetecinin o gece kırılan kolu ve kaburgası için ağlayın.
hatta yürüyün üzerilerine, "bu davranışı yanlış buluyor ve kınıyorum" diye yalakaca çemkiren tüm kalemşörlerden hemen şimdi hesap sorun. ama bir filme ağlayan, ötesinde etliye sütlüye karışmayan insanlığınızla gelmeyin bana. ne olur gelmeyin!

ilkokul aşkıyla evlenmek

benden yazar olmaz
sağdan soldan duyulan, yaşandığına tanık olunan, özellikle sosyal medyadan sonra sayısı artan hadise.

ama riskli olabilir... iki tarafta da malllık var ise müslümcü bir çocukla metalci bir kızın evlenmesinden farksız sonuçlara yelken açan girişim olacaktır. aradan en aşağı 20 yıl geçmiş, o derelerden kaç dönüm tarlayı besleyecek su akmış, sen kim olmuşsun, ben kim olmuşum; otur bir soluklan... vay be...

sevgili bulunca arayıp sormayan arkadaş

benden yazar olmaz
kesinlikle en doğrusunu yapan kimselerdir. tamam, sevgiliyi buluncaya kadar 8 kişi gidip aynı masada bira içiyorduk ama ben sevgilimle gelip aynı masada hepinizle içemem ki... konsepte bak ya; 8 erkek + sevgilim...

sorun çok daha derin aslında. bir yere kadar makul olan kıskançlığın bokunun çıkması ile ilintili. gerçekten arkadaşımsan, diyeceksin içinden "lan çocuk daha yeni verdi mercimeği fırına, lan bir ellemeyelim, tanışsınlar, kaynaşsınlar, şöyle bir 1 ay geçsin..." ... ebesinin körü ama... lan aşık olmuşum, aşık olduğum kızla birlikte olmuşum o kafayla seninle batak mı çevireceğim? bana da acı ulan sevgili arkadaş, bana da acı ya... hayal kurasım var lan belki, gözümü tavana dikip eblek eblek gülmek istiyorum, salak salak aşk cümleleri kurup kıçımla kendime gülesim var lan belki şu yaşta... bekle, ben de seviyorum seni... ama daha sevgilime kendimi tanıtacağım, onu tanıyacağım, herkese uygun bir ortamda mutlaka yollarımız çakışacak... en azından seninle gerdeğe girmeyeceğimi kavra ve bunu kabullen yani.
ne biçim bir trip bu lan? `metin akpınar` ve `zeki alasya` üzerinden 70'lerin sıkı ve romantik kankalığı üzerine film çeviriyor değiliz ya?
ha kestireceksen, vallahi o senin problemin. ben memnunum halimden.
31 /
dubai vize izmir masaj izmir masaj salonu