günümüzde artık kullanımı iyice yitirmiş güzel bir kip, kaybolmuş da denebilir. bir eylem içerisinde olan veya olacak olan birine " kolay gele." yerine " kolay gelsin." emir kipi kullanılınca içimin sızladığı, duymaya hasret kaldığım kip.
" hayata ne anlam verirseniz, o. "
der sartre.
der sartre.
insan ilişkileri hakkında bize yol gösteren, var olan insan ilişkilerinin aslında aile boyutunda bile ne kadar sahte olduğunu ve her şeyin çıkara dayandığını ortaya koyan çok çarpıcı ve bir o kadar da akıcı, franz kafka eseridir.
gercekliği ve bu gerçeklikteki karşıtlıktan, çelişkiden yola çıkarak çözümlemeye çalışan düşünce sistemi, bu karşıtlığı ve zıtlığı da yok etmeye çalışır bir taraftan. ve fakat bu düşünce sistemi için "her şey o şeyin karşıtını yaratır" düşüncesinin kabul edilmesi gerekir. her şey o şeyin karşıtını yaratmayacak olsa da alternatifini yaratır, örneğin bir çizgiye göre sağ ve sol vardır fakat solun da daha solu olacağından o ilk sol sağ mı olmaktadır? hayır tabi ki ve dolayısıyla ki her şeyin karşıtının olması düşünce sistemine dayanan diyalektik, - bence - daha doğru haliyle her şeyin alternatifi vardır düşünce sistemi ile geliştirilebilir ve böylelikle hayatta hiçbir şeyin gerekli olmadığı da - pekala- savunulabilir.
eski yunan mitolojisine göre tanrı zaten insanları önce kadın erkek diye ayırmamıştır, tek bir tür halindedir bu insan denen varlık ve ardından kadın-erkek diye ayırmıştır.
tanım: aslında herkesin içinde çekinik bile olsa bulunduğu iddia edilen seksüellik.
tanım: aslında herkesin içinde çekinik bile olsa bulunduğu iddia edilen seksüellik.
söylencelere göre 'merlin' tarafından 'uther pendragon' için yaptırılmıştır. uther ise, daha ileriki dönemlerde kızı 'guinevere' ile evliliğinin ardından 'arthur''a verecek olan 'leodegrance''e vermiştir.
masa, üstünlük ya da öncelikten doğan kıskançlıkları önlemek amacıyla daireseldir. 150 şövalyenin oturabileceği şekilde yapılmıştır ve ayrıca 'kutsal kase'yi bulan kişinin oturması için ayrılmış 'siege perilous' denilen 1 kişilik yeri vardır.
masa, üstünlük ya da öncelikten doğan kıskançlıkları önlemek amacıyla daireseldir. 150 şövalyenin oturabileceği şekilde yapılmıştır ve ayrıca 'kutsal kase'yi bulan kişinin oturması için ayrılmış 'siege perilous' denilen 1 kişilik yeri vardır.
'arthur''un babasıdır.
bir çok kaynakta soyadının "dragon başı" olarak geçmesine rağmen soyadı "baş dragon", "en büyük lider" ya da "savaşçıların şefi" anlamına gelmektedir.
bir çok kaynakta soyadının "dragon başı" olarak geçmesine rağmen soyadı "baş dragon", "en büyük lider" ya da "savaşçıların şefi" anlamına gelmektedir.
pagan terimi latince'de "köyde yaşayan, köylü" anlamına gelen paganus kelimesinden gelir. aynı zaman roman ordusu bu kelimeyi "halk" anlamında da kullanmıştır. pagan, bunlardan farklı günümüzde doğa temelli dinlerin mensuplarına verilen addır.
pagan dinlerine; afrika, asya, amerika, okyanusya ve avustralya dokunulmamış ve halen uygulanan kabilesel inançlar dahildir. ayrıca "dünyanın büyük dinler" olarak da bilinen 'hinduizm', 'taoizm' ve 'shinto' da bu kategoriye dahildir.
paganizm dünya tarihinin en eski dinidir. atalarımızın 'tanrıça' ve 'tanrı''ya 'ay', 'güneş', ekinler, mevsimler, ağaçlar, su, hava, ateş, toprak vasıtasiyla tapması üzerine temellendirilmiştir.
paganlarda 'ilah' kavramı kişisel tecihlerine göre çeşitlilik göstermektedir.
pagan dinlerine; afrika, asya, amerika, okyanusya ve avustralya dokunulmamış ve halen uygulanan kabilesel inançlar dahildir. ayrıca "dünyanın büyük dinler" olarak da bilinen 'hinduizm', 'taoizm' ve 'shinto' da bu kategoriye dahildir.
paganizm dünya tarihinin en eski dinidir. atalarımızın 'tanrıça' ve 'tanrı''ya 'ay', 'güneş', ekinler, mevsimler, ağaçlar, su, hava, ateş, toprak vasıtasiyla tapması üzerine temellendirilmiştir.
paganlarda 'ilah' kavramı kişisel tecihlerine göre çeşitlilik göstermektedir.
kral 'arthur''un ablasıdır. monmouthlu geoffrey, 'peri' gerçeğinin düğümünü çözecek olan kişi olarak işaret eder. büyü bir adada ikamet eden dokuz kız kardeşten oluşan bir gruba başkanlık eden bir rahibe olduğu kadar büyülü bir figürdür.
birçok kelt geleneğinde aşikar olan şudur ki; sadece büyülü diyarları kontrol eden peri kraliçesi değildir, aynı zamanda klasik literatüre göre şifacı ve mucize yaratandır. kimi tarihçilere göre 'tanrıça''nın dünyevi alameti olan bir rahibedir. diğer yazarlar ise 'morgan''ın ilahiliğinden uzak durmuştur.
'hristiyanlık' insanlaştırmış ve nihayetinde saygınlığını zedelemiştir. önceleri arthur'un hayatı boyunca onu iyileştiren cömert bir peri iken, sonunda böyle olmamıştır. ortaçağ hristiyanlığı bu cömert büyücü kadını asimile ederek daha ve daha fesat hale getirmiştir. en karanlık sanatları bilen kara bir cadıdır artık.
hristiyanların bir kısmının morgan karankterini anlamadaki başarısızlığı, erdemi yanlış biçimde yorumlamalarındandır. keltlere yahudi-hristiyan etnik yapı empoze etmişlerdir ve fikir ayrılıklarının kökünü kurutmaya çabalamışlardır. keşişler, kelt adetlerinin inançlarını yanlış anlamışlardır. dolasıyla morgan zorunlu olarak seksüelliğini anlatmak için cadıya dönüşmüştür.
birçok kelt geleneğinde aşikar olan şudur ki; sadece büyülü diyarları kontrol eden peri kraliçesi değildir, aynı zamanda klasik literatüre göre şifacı ve mucize yaratandır. kimi tarihçilere göre 'tanrıça''nın dünyevi alameti olan bir rahibedir. diğer yazarlar ise 'morgan''ın ilahiliğinden uzak durmuştur.
'hristiyanlık' insanlaştırmış ve nihayetinde saygınlığını zedelemiştir. önceleri arthur'un hayatı boyunca onu iyileştiren cömert bir peri iken, sonunda böyle olmamıştır. ortaçağ hristiyanlığı bu cömert büyücü kadını asimile ederek daha ve daha fesat hale getirmiştir. en karanlık sanatları bilen kara bir cadıdır artık.
hristiyanların bir kısmının morgan karankterini anlamadaki başarısızlığı, erdemi yanlış biçimde yorumlamalarındandır. keltlere yahudi-hristiyan etnik yapı empoze etmişlerdir ve fikir ayrılıklarının kökünü kurutmaya çabalamışlardır. keşişler, kelt adetlerinin inançlarını yanlış anlamışlardır. dolasıyla morgan zorunlu olarak seksüelliğini anlatmak için cadıya dönüşmüştür.
'arthur' efsanesini asıl ortaya atan kişidir. derin araştırmalarından sonra yarı-tarihi bir karakter olan arthuru efsanelştirmiştir. galler'de doğan yazar 1129-1151 yılları arasında 'oxford üniversitesi'nde çalışmıştır. 3 eseri vardır ve bu üç eserini de latince yazmıştır. prophetiae merlini ('merlinin kehaneti') ilk eserdir. myrddin adlı ozanın adını tekrar yorumlayan geoffrey, kelt dirilişinin bir galler kehanetini ve üniversitede kendi araştırmaları esnasında edindiği muhtemel keşifleri kullanır. bu çalışmayı 1136-1138 arasında yazılan ve içinde anonim kehanetlerin bulunduğu 'historia regum britanniae' izler.1150 sonuna doğru vita merlini ('merlin hayatı') isimli galler geleneklerini konu alan uzun bir öyküsel şiir meydana getirmiştir.
bu üç çalışması direkt olarak ya da ima yoluyla arthur ile alakalıdır fakat geoffrey'in asıl amacı galler halkının gittikçe güçlenen ama ingilizlerin atası olan ahlaki çürümeden ve hainlikten geçen saksonlar tarafından fethedilen kelt atalarının, şanını övmektir.
bu üç çalışması direkt olarak ya da ima yoluyla arthur ile alakalıdır fakat geoffrey'in asıl amacı galler halkının gittikçe güçlenen ama ingilizlerin atası olan ahlaki çürümeden ve hainlikten geçen saksonlar tarafından fethedilen kelt atalarının, şanını övmektir.
aynı anda araba kullanma, şarkı söyleme, küfür etme, taciz etme, espiri yapma, kavga etme gibi bir sürü kabiliyeti bulunan yurdum nice cevherleri tarafından idare edilen bir tür toplu taşıma aracıdır.
eğlendirme ve hatta araç içi parti organize etme gibi maharetleri bulunan sürücüler tarafından idare edilen araçlar da vardır ki mutlaka binilmelidir.
eğlendirme ve hatta araç içi parti organize etme gibi maharetleri bulunan sürücüler tarafından idare edilen araçlar da vardır ki mutlaka binilmelidir.
asıl adı launcelot du lac (lancelot of the lake - gölün lancelot'u) olan lancelot'un bu adı 'gölün leydisi' olarak adlandırılan 'avalon''un başrahibesi olan annesi 'vivien''den gelir.
yuvarlak masa şövalyelerinin en ünlüsüdür. görünüşe göre bir şövalye modeli iken içten içe yıkılmış ve nihayetinde de kusurlu bir yapıdadır.
yuvarlak masa şövalyelerinin en ünlüsüdür. görünüşe göre bir şövalye modeli iken içten içe yıkılmış ve nihayetinde de kusurlu bir yapıdadır.
1958 yılında bursa'da doğan sanatçı. 1981 - 1987 yılları arasında mimar sinan üniversitesi, güzel sanatlar fakültesi, resim bölümü, neşe erdok atölyesi'nde eğitim gördü. sanatçı bugüne kadar birçok kişisel sergi açtı, karma sergilerde eserleri yer aldı.
sanatçı, içinde yer aldığı toplumu irdelerken karşısına çıkan görüntüyü değişen hiçbir şey olmmış gibi geleneksel yollarla tuvale resmetmiştir. kendine başkalaşıp, parçalanmış olan görüntüyü tekrar bir araya getirir.
sanatçının kağıt ve tül kullanarak oluşturduğu eserleri dikkat çeker. her bir parça sanatçının kendisine göndermiş olduğu bir not olmaktan ziyade, her biri önceden hesaplanmış karelerdir. yöntem olarak; insan ve toplumu gözlemek için tv ve gazete fotoğraflarına bakar. o, günümüz insanına ait şifrelerin ordan aktığını düşünmektedir.tv'den aldığı imgelerin kağıt üzerine yaptığı desenlerinin dışında ekran formatında tül katmanlarından oluşturduğu işleri de mevcuttur.
bu serilerin dışında gazete fotoğraflarından aldığı çıkışla yaptığı işlerde; töre cinayetleri ve kadına yönelik şiddet konusu vardır. kadınları sadece gazetede gördüğü küçük fotoğraflardan görmüşdür. bu işlerinde katledilme nedenleri farklı olsada onlar arasında şaşırtıcı bir ortaklık kurar. bunun nedenini açıklamaz ama artık içimizi garip bir hüzün de kaplamıştır.
irfan önürmen resim yapmaya başladığı yıllardan beri malzemeye olan ilgisi ile düşünülmüştür. hep resim yapma eylemi içinde olmasına rağmen son yıllarda yoğun bir şekilde gazete ile oluşturduğu entelasyonlar, tül ile yaptığı işler vardır. figür hiçbir işinde tam anlamı ile kaybolmaz. figür gerçekçidir, ironiktir, eleştireldir.
sanatçı, içinde yer aldığı toplumu irdelerken karşısına çıkan görüntüyü değişen hiçbir şey olmmış gibi geleneksel yollarla tuvale resmetmiştir. kendine başkalaşıp, parçalanmış olan görüntüyü tekrar bir araya getirir.
sanatçının kağıt ve tül kullanarak oluşturduğu eserleri dikkat çeker. her bir parça sanatçının kendisine göndermiş olduğu bir not olmaktan ziyade, her biri önceden hesaplanmış karelerdir. yöntem olarak; insan ve toplumu gözlemek için tv ve gazete fotoğraflarına bakar. o, günümüz insanına ait şifrelerin ordan aktığını düşünmektedir.tv'den aldığı imgelerin kağıt üzerine yaptığı desenlerinin dışında ekran formatında tül katmanlarından oluşturduğu işleri de mevcuttur.
bu serilerin dışında gazete fotoğraflarından aldığı çıkışla yaptığı işlerde; töre cinayetleri ve kadına yönelik şiddet konusu vardır. kadınları sadece gazetede gördüğü küçük fotoğraflardan görmüşdür. bu işlerinde katledilme nedenleri farklı olsada onlar arasında şaşırtıcı bir ortaklık kurar. bunun nedenini açıklamaz ama artık içimizi garip bir hüzün de kaplamıştır.
irfan önürmen resim yapmaya başladığı yıllardan beri malzemeye olan ilgisi ile düşünülmüştür. hep resim yapma eylemi içinde olmasına rağmen son yıllarda yoğun bir şekilde gazete ile oluşturduğu entelasyonlar, tül ile yaptığı işler vardır. figür hiçbir işinde tam anlamı ile kaybolmaz. figür gerçekçidir, ironiktir, eleştireldir.
muhtemelen kelt rahibelerinin ilk örneğinden meydana çıkan öte dünya~avalon~ ile ilişkili olan büyücü kadın.
1927-1994 yılları arasında yaşamış olan sanatçı, işleri modern hayatın görünümü acımasızca eleştiren amerkan kuruluş dönemi sanatçılarındandı. çalışmalarında genellikle nancy reddin kienholz ile işbirliği yapmıştır.
ülkenin doğu bölgesinde doğup büyüdükten sonra aldığı marangozluk ve mekanik eğitiminin ardından hiç bir sanatsal eğitim alamayacağı iki kolejde okumuştur. psikiyatri kliniğinde hemşirelik, bir dans grubunun menejerliği, ikinci el araba satıcılığı, elektrik süpürgesi satıcılığı gibi dizi sıradışı işten sonra los angeles'a taşınarak sanatla uğraşmaya başlar. burada avant-garde sanatçılarla birçok galeri kurar.
sanatsal bir eğitim almamasına rağmen, marangozluk ve mekanik becerilerini yapmış olduğu kolaj tablolara ve rölyeflere şehir kaldırımları ve patikalardan toplamış olduğu materyaller yardımıyla aktarır. kienholz'un toplanmış materyalleri bazen müstehcen, vahşi, dehşet verici, gözlemciyi insanın varlığı ve 20. yy. toplumunun insanniyetsizliğiyle ilgili sorularla karşılaştırır. hicivli ve kurumsallaşma karşıtı yanı yüzünden işleri funk sanat hareketi ile ilişkilendirilir.
ülkenin doğu bölgesinde doğup büyüdükten sonra aldığı marangozluk ve mekanik eğitiminin ardından hiç bir sanatsal eğitim alamayacağı iki kolejde okumuştur. psikiyatri kliniğinde hemşirelik, bir dans grubunun menejerliği, ikinci el araba satıcılığı, elektrik süpürgesi satıcılığı gibi dizi sıradışı işten sonra los angeles'a taşınarak sanatla uğraşmaya başlar. burada avant-garde sanatçılarla birçok galeri kurar.
sanatsal bir eğitim almamasına rağmen, marangozluk ve mekanik becerilerini yapmış olduğu kolaj tablolara ve rölyeflere şehir kaldırımları ve patikalardan toplamış olduğu materyaller yardımıyla aktarır. kienholz'un toplanmış materyalleri bazen müstehcen, vahşi, dehşet verici, gözlemciyi insanın varlığı ve 20. yy. toplumunun insanniyetsizliğiyle ilgili sorularla karşılaştırır. hicivli ve kurumsallaşma karşıtı yanı yüzünden işleri funk sanat hareketi ile ilişkilendirilir.
1864-1943 yılları arasında yaşamış heykeltraş ve grafik sanatçısıdır. fransa'nın kuzeyinde küçük bir kasabasında doğup büyüdükten sonra ailesiyle beraber 1881 yılında paris'e taşınmasının ardından academie colarossi'de heykeltraş alfred boucher'den özel dersler almaya başlamıştır. o tarihte kadınların, büyük sanat akademilerinde eğitim alması yasaktı, kız öğrenciler büyük sanatçıların özel atölyelerinde ders alıyordu. rodin'le de tanışması böyle oldu. bir grup genç kadın sanatçıyla birlikte rodin'in atölyesindeki heykel derslerine 1883 yılında katılmaya başladı. camille'nin üstün yeteneği ve etkileyici kişiliği onu diğer öğrencilerden ayırdı ve 'rodin''in gözdesi ve ilham kaynağı bu genç kadın bir süre sonra sevgilisi ve en büyük rakibi olacaktı.
rodin'in le olan yakınlaşması ikisi içinde bir dönüm noktası oldu. birlikte bir çok işe imza attılar. rodin bu tarihlerde büyük eseri 'cehennem kapıları''nı yaptı. camille'in etkileri açıkça gözlenen eserin büyük çoğunluğunun camille'ye ait olduğu rivayet edilir. cehennemin kapıları ilk değildir tabi, rodin sanatçının bir çok eserini sahiplenmiştir. bu süre zarfında yeteneği rodin'den çok daha üstün olmasına rağmen hep onun gölgesi altında kalmıştır. rodin'in kadınlara karşı olan kaba tavrı ve camille'yi kendine en büyük rakip olarak görmesi, şiddetli kavgalara sebep oluyordu. en sonunda bir yol ayrımına gelen camille, yoluna tek başına devam etme kararı aldı ve rodin'i terk etti. ama bu ayrılık camille için oldukça acılı bir dönemin de başlangıcı oldu. bu dönemde en büyük eserlerini verdi.
erken dönem işlerinde rodin'in etkisi görülmektedir. ancak rodin'le ayrıldıktan sonra sanatı, daha özgür kalmış klasik heykelden uzaklaşarak 'art nouveau''ya yaklaşmıştır. olgunluk çağı isimli eserinde rodin'le olan ayrılığınının tüm acılarını yansıtmış olan sanatçı ayrıca heykelde oniks materyalini ilk kullanan isimdir.
rodin'in le olan yakınlaşması ikisi içinde bir dönüm noktası oldu. birlikte bir çok işe imza attılar. rodin bu tarihlerde büyük eseri 'cehennem kapıları''nı yaptı. camille'in etkileri açıkça gözlenen eserin büyük çoğunluğunun camille'ye ait olduğu rivayet edilir. cehennemin kapıları ilk değildir tabi, rodin sanatçının bir çok eserini sahiplenmiştir. bu süre zarfında yeteneği rodin'den çok daha üstün olmasına rağmen hep onun gölgesi altında kalmıştır. rodin'in kadınlara karşı olan kaba tavrı ve camille'yi kendine en büyük rakip olarak görmesi, şiddetli kavgalara sebep oluyordu. en sonunda bir yol ayrımına gelen camille, yoluna tek başına devam etme kararı aldı ve rodin'i terk etti. ama bu ayrılık camille için oldukça acılı bir dönemin de başlangıcı oldu. bu dönemde en büyük eserlerini verdi.
erken dönem işlerinde rodin'in etkisi görülmektedir. ancak rodin'le ayrıldıktan sonra sanatı, daha özgür kalmış klasik heykelden uzaklaşarak 'art nouveau''ya yaklaşmıştır. olgunluk çağı isimli eserinde rodin'le olan ayrılığınının tüm acılarını yansıtmış olan sanatçı ayrıca heykelde oniks materyalini ilk kullanan isimdir.
monmouthlu geoffrey'e göre 'arthur''un kılıcının dövüldüğü ve arthur'un son muharebesinden sonra iyileştirilmek için taşındığı büyülü adadır. geoffrey, bu adayı 'elma adası' anlamına gelen 'ınsuls avallonis' adıyla adlandırır. hiç süphe yok ki elmalar, ismini 'avallach''tan aldığı sanılan galli 'ynys avallach' kavramının kontrası olan cennetsel bir sembolüdür.
britanya'da hristiyanlığın yayılmaya başlamısından önce pagan halkının inanç merkezi olan bu ada, hristiyan inançlarının bu inanışı kesinlikle reddetmesi, tanrıça'yı unutturmaya çalışması ve karalaması sonucu bu ada gerçek dünyadan git gide uzaklaşarak sisler içine gömülmüştür. ancak kalpten gitmeyi isteyenlerin bulabileceği, aksi takdirde kendini glastonbury adlı şekli kadın rahmini andıran rahipler adasında bulabileceği adadır.
britanya'da hristiyanlığın yayılmaya başlamısından önce pagan halkının inanç merkezi olan bu ada, hristiyan inançlarının bu inanışı kesinlikle reddetmesi, tanrıça'yı unutturmaya çalışması ve karalaması sonucu bu ada gerçek dünyadan git gide uzaklaşarak sisler içine gömülmüştür. ancak kalpten gitmeyi isteyenlerin bulabileceği, aksi takdirde kendini glastonbury adlı şekli kadın rahmini andıran rahipler adasında bulabileceği adadır.
1840-1917 yılları arasında yaşamış, heykeltraş olarak ün yapmış sanatçıdır. rodin, modern heykel sanatının atası sayılmasına karşın, geçmişe baş kaldırıda bulunmadı. geleneksel olarak eğitildi, işine ustalıkla yaklaştı ve paris'in önde gelen sanat okullarına kabul edilmese de akademik onay istedi. heykellerinde karmaşık, kavgacı, kile derince gizlenmiş yüzeyleri modelleme yeteneğine sahiptir.
rodin'in en kayda değer heykelleri hayatı boyunca yumuşak bir üslupla eleştirilmiştir. bu eserleri heykel geleneğindeki dekoratif, basmakalıp ve çokça tematik olan baskın figürlerle çatışmaktadır. rodin'in en çarpıcı eserleri; insan vücudunu gerçeklikle modelleyen, karakter ve fiziği öven mitoloji ve alegoriden beslenir.
1875 yılında brüksel'de ilk tam ölçülü işi olan tunç çağı'nı yaratmıştır. bu eseri, 'louvre müzesi''nde gözlemlediği 'michelangelo''nun 'dying slave' ilham alınarak figürünün çizildiği belçikalı bir askerin modelliğini yaptığı bir çalışmasıdır. bu, michelangelo'nun insan formu üzerindeki ustalığı ile kendisinin insan doğasına dair duygularının kombinasyonunun denemesidir. rodin, modeli üzerinde -hareketliyken ve istirahatte- her açıdan çalışmış, perspektif eklemeleri için merdiven monte etmiş ve mum ışığında kilden modeller yapmıştır.
ikinci çıplak erkek figürü 1878 yılında tamamladığı vaaz veren vaftizci 'yahya' idi. bu sefer gerçek insan boyutundan kaçınarak yahya'yı 2 m. büyüklüğünde yapmıştır. tunç çağı, statik olarak poz vermişken yahya jestler yapar ve gözlemciye doğru hareket edecekmiş gibi gözükür. fiziksel olarak imkansız olsa da ve teknik olarak edinmiş olduğu başarı döneminde kritize edilmiş olsa da figürün iki ayağı da sıkıca yere basmasına rağmen yürüme etkisi başarıyla verilmiştir. başlığına rağmen, heykel dini bir temaya sahip değildir.
cehennem kapıları, 1880 yılında fransız hükümeti'nce paris dekoratif sanatlar müzesi için ana kapı olarak sipariş edilmişti. müze hiç inşa edilmemesine karşın rodin, yüksek rölyeflerle dante'nin cehennem eserinin resmedilişi olan muazzam bir heykel grubu cehennem kapıları üzerinde bütün hayatı boyunca çalışmıştır.
cehennem kapıları son haline 186 figürle ulaştı. rodin'in 'düşünen adam', 'üç gölge' ve 'öpücük' gibi birçok iyi bilinen heykeli bu kompozisyon için planlanmış desenlerdi ve her biri ileriki zamanlarda ayrı ve bağımsız eser haline gelmiştir. bu kapıdan ayrılan diğer çok bilinen eserleri ise 'ugolino', 'fugit amor', 'düşen adam' ve 'savurgan oğul''dur.
düşünen adam ('dante''den sonra şair olarak adlandırılmıştır) dünya'da en bilindik heykeller arasındadır. orjinali 1879-1889 yılları arasında yüksek bronze bir parçadan yaratılmış 70 cm. boyutundadır ve yukarıdan aşağıyı seyreden bir figür olarak kapının pervazı için dizayn edilmiştir.
düşünen adam, açık bir şekilde incil'deki 'adem' ve mitolojideki 'promete' bakış açısından 'dante''yi tasvir eder.
'yüzyıl savaşları' boyunca kral 3. edward, calais kasabasını kuşatma altına alır ve kral kasaba halkının toplu halde öldürülmesini emreder. kral, kasabanın ileri gelen kişilerinden altısının ölmeleri için çıplak kafalı, çıplak ayaklı ve boyunlarına halat geçirilmiş şekilde hazırlanması durumunda kasaba halkını öldürmeyeceğini söyler. infaz edilmeleri emri verildiği sırada kral'ın kraliçe'si affedilmeleri için yalvarır. calais kaabası sakinleri, adamların kral'ın kampını terkedip kasabanın kapısının ve hisarlarının anahtarlarını taşırken resmetmiştir.
ilk olarak 1889 yılında sunulan calais kasabası sakinleri 1814 kg ağırlığında ve figürleri 2m.yi bulan bronz bir heykeldir. altı erkek de bir bütünlük içerisinde ve kahramansı bir duruş sergilemez. her bir erkek, kardeşlerinden kendini izole etmekten ziyade her biri ayrı ayrı kendini bekleyen kaderin üzerinde düşünür ve bu kaderle mücadele eder.
rodin, karakter ve duygulardan ziyade anıtsal anlatımla daha az bağdaşan bir doğabilimcidir. yüzyıllardır süre gelen geleneklerden ayrılarak yunan idealizmi, barok ve neo-barok hareketinin dekoratifliğini başka yöne çevirir. heykelleri bireyselliği, etin somutluğunu ve detaylı, dokulu yüzey ve gölge-ışık oyunları aracılığıyla duyguları öne sürerek vurgular. geleneksel akademik duruşları kopyalamak yerine rodin, amatör modeller, sokak oyuncuları, akrobatlar, güçlü erkek ve dançılarla çalışmayı tercih etmiştir.
(bkz: camille claudel)
rodin'in en kayda değer heykelleri hayatı boyunca yumuşak bir üslupla eleştirilmiştir. bu eserleri heykel geleneğindeki dekoratif, basmakalıp ve çokça tematik olan baskın figürlerle çatışmaktadır. rodin'in en çarpıcı eserleri; insan vücudunu gerçeklikle modelleyen, karakter ve fiziği öven mitoloji ve alegoriden beslenir.
1875 yılında brüksel'de ilk tam ölçülü işi olan tunç çağı'nı yaratmıştır. bu eseri, 'louvre müzesi''nde gözlemlediği 'michelangelo''nun 'dying slave' ilham alınarak figürünün çizildiği belçikalı bir askerin modelliğini yaptığı bir çalışmasıdır. bu, michelangelo'nun insan formu üzerindeki ustalığı ile kendisinin insan doğasına dair duygularının kombinasyonunun denemesidir. rodin, modeli üzerinde -hareketliyken ve istirahatte- her açıdan çalışmış, perspektif eklemeleri için merdiven monte etmiş ve mum ışığında kilden modeller yapmıştır.
ikinci çıplak erkek figürü 1878 yılında tamamladığı vaaz veren vaftizci 'yahya' idi. bu sefer gerçek insan boyutundan kaçınarak yahya'yı 2 m. büyüklüğünde yapmıştır. tunç çağı, statik olarak poz vermişken yahya jestler yapar ve gözlemciye doğru hareket edecekmiş gibi gözükür. fiziksel olarak imkansız olsa da ve teknik olarak edinmiş olduğu başarı döneminde kritize edilmiş olsa da figürün iki ayağı da sıkıca yere basmasına rağmen yürüme etkisi başarıyla verilmiştir. başlığına rağmen, heykel dini bir temaya sahip değildir.
cehennem kapıları, 1880 yılında fransız hükümeti'nce paris dekoratif sanatlar müzesi için ana kapı olarak sipariş edilmişti. müze hiç inşa edilmemesine karşın rodin, yüksek rölyeflerle dante'nin cehennem eserinin resmedilişi olan muazzam bir heykel grubu cehennem kapıları üzerinde bütün hayatı boyunca çalışmıştır.
cehennem kapıları son haline 186 figürle ulaştı. rodin'in 'düşünen adam', 'üç gölge' ve 'öpücük' gibi birçok iyi bilinen heykeli bu kompozisyon için planlanmış desenlerdi ve her biri ileriki zamanlarda ayrı ve bağımsız eser haline gelmiştir. bu kapıdan ayrılan diğer çok bilinen eserleri ise 'ugolino', 'fugit amor', 'düşen adam' ve 'savurgan oğul''dur.
düşünen adam ('dante''den sonra şair olarak adlandırılmıştır) dünya'da en bilindik heykeller arasındadır. orjinali 1879-1889 yılları arasında yüksek bronze bir parçadan yaratılmış 70 cm. boyutundadır ve yukarıdan aşağıyı seyreden bir figür olarak kapının pervazı için dizayn edilmiştir.
düşünen adam, açık bir şekilde incil'deki 'adem' ve mitolojideki 'promete' bakış açısından 'dante''yi tasvir eder.
'yüzyıl savaşları' boyunca kral 3. edward, calais kasabasını kuşatma altına alır ve kral kasaba halkının toplu halde öldürülmesini emreder. kral, kasabanın ileri gelen kişilerinden altısının ölmeleri için çıplak kafalı, çıplak ayaklı ve boyunlarına halat geçirilmiş şekilde hazırlanması durumunda kasaba halkını öldürmeyeceğini söyler. infaz edilmeleri emri verildiği sırada kral'ın kraliçe'si affedilmeleri için yalvarır. calais kaabası sakinleri, adamların kral'ın kampını terkedip kasabanın kapısının ve hisarlarının anahtarlarını taşırken resmetmiştir.
ilk olarak 1889 yılında sunulan calais kasabası sakinleri 1814 kg ağırlığında ve figürleri 2m.yi bulan bronz bir heykeldir. altı erkek de bir bütünlük içerisinde ve kahramansı bir duruş sergilemez. her bir erkek, kardeşlerinden kendini izole etmekten ziyade her biri ayrı ayrı kendini bekleyen kaderin üzerinde düşünür ve bu kaderle mücadele eder.
rodin, karakter ve duygulardan ziyade anıtsal anlatımla daha az bağdaşan bir doğabilimcidir. yüzyıllardır süre gelen geleneklerden ayrılarak yunan idealizmi, barok ve neo-barok hareketinin dekoratifliğini başka yöne çevirir. heykelleri bireyselliği, etin somutluğunu ve detaylı, dokulu yüzey ve gölge-ışık oyunları aracılığıyla duyguları öne sürerek vurgular. geleneksel akademik duruşları kopyalamak yerine rodin, amatör modeller, sokak oyuncuları, akrobatlar, güçlü erkek ve dançılarla çalışmayı tercih etmiştir.
(bkz: camille claudel)
tahıl öğütmek için inşa edilmiş eski yapılar.
cunda adasında kendilerinin bir de kütüphane şekli vardır, mest eder.
aynı zamanda çok sevdiğimiz bir figür olsa da 'don kişot'u korkutan, modern dünya canavarlarınının eğretilemesidir.
cunda adasında kendilerinin bir de kütüphane şekli vardır, mest eder.
aynı zamanda çok sevdiğimiz bir figür olsa da 'don kişot'u korkutan, modern dünya canavarlarınının eğretilemesidir.
'oğuz atay'ın şifrelediği: hiçbir şey.
salt paranoya, salt kendini tecrit etme. daha huzurlu bir ifade ile inziva.
salt paranoya, salt kendini tecrit etme. daha huzurlu bir ifade ile inziva.
bir 'yavuz çetin' albümü. maalesef son yavuz çetin albümü.
isimdeki ironi herşeyi aşikar kılar. özellikle oyuncak dünya, sadece senin olmak, yaşamak istemem, istanbul'a ait, her şey biter albümün ve zaten az olan yavuz çetin külliyatının klasiğidir. albümün orjinali edinilmelidir.
isimdeki ironi herşeyi aşikar kılar. özellikle oyuncak dünya, sadece senin olmak, yaşamak istemem, istanbul'a ait, her şey biter albümün ve zaten az olan yavuz çetin külliyatının klasiğidir. albümün orjinali edinilmelidir.
soylu şovalye 'don kişot''un biricik atı. ne kadar çelimsiz ve zayıf olsa da o soylu şovalye için bir küheylan. inanmak istediğimiz gibi dünya. 'oyuncak'.
yavuz çetin merhumun biricik oğlu için yazmış olduğu ninnidir. en çetin zamanlarda melodisi ve sözleri akla gelerek tahammül ettirendir.
(bkz: dulcinea del toboso)
soylu şovalye 'don quijote''nin biricik aşkı. "'aşksız şovalye bir hiçtir'" aforizmasından mütevellit 'sancho panza'nın belki de en büyük yalanı.
hakikatte turşu kokan, çirkin bir köylü kızı. ancak 'don kişot'un gözünde "o dünyanın en zarif hanımefendisi". uğrunda kocaman kollu canavarlarla, yeldeğirmenleri ile savaştığı.
'del tobosol'u dülsinya/'la mancha'lı şovalye. (öyle biri olmadığı için o'na hiç kavuşamayacağı)
hakikatte turşu kokan, çirkin bir köylü kızı. ancak 'don kişot'un gözünde "o dünyanın en zarif hanımefendisi". uğrunda kocaman kollu canavarlarla, yeldeğirmenleri ile savaştığı.
'del tobosol'u dülsinya/'la mancha'lı şovalye. (öyle biri olmadığı için o'na hiç kavuşamayacağı)