`palto`su pek bir güzel olan yazar.
aslı `tigin` veya `tegin` olan öztürkçe bir sözcüktür.
(bkz: tek çevrimiçi yazar olmak)
şiiri `sözden çok musikiye yakın` olarak tanımlayan şahane şairdir. orhan veli`nin, bazı şiirlerinde ahmet haşim`e gönderme yaptığını görebiliriz. doğruluğu veya yanlışlığı hakkında bir şey diyemeyeceğim ama haşim simgeci bir anlatımı seçerken veli`nin süsten, sanattan tam anlamıyla kaçması, ortada bir zıtlık oluşturmuş ve orhan veli de rahat durmamıştır.
(bkz: seni düpedüz düzmek istiyorum) (u: aşkla ama)
eski zamanlarda `sevişmek` kavramı, dil bilgisi açısından incelendiği zaman sözcük köküne (u: sev) işteşlik eki getirilerek oluşturulduğu için, yani `birbirini karşılıklı sevmek` anlamında kullanıldığı için pek de sorun olmayandır. örneğin peyami safa romanlarında sıkça karşılaşabiliriz sevişmenin, iki insanın birbirini sevmesi anlamına geldiğiyle. ancak bu sözcüğün önceden kullanılan anlamıyla şimdiki anlamını karşılaştırınca ortada toplum olarak bir maddeye yönelme, soyut olanları unutma veya önemsememe gibi bir acı yönelim de var. ne yazık ki.
geri zekâlı olmaya neden açacak bir eylemdir.
biraz bulut var ise şehrin ışıklarının gökyüzüne yansımasından dolayı oluşan kızıllıktır. (u: bazen) (u: adana`da, kar, ?)
plastik olanları, meyveyi seven insanları pek üzen meyvelerdir. (u: aha meyve) (u: tüh ak, plastikmiş)
`düğün` adlı bir mantıksızlıklar silsilesinin içindeki ayrı bir mantıksızlığın abartılmış bir mantıksızlığı. (u: mantıksız bir cümle oldu sanki) (u: yok lan, güzel oldu)
kesinlikle var olan farkındalıktır. ama yazarken zihne (u: benimkinden söz ediyorum) aşırı aşırı düşünceler geldiği için kalemle değil, bilgisayarla yazıyorum uzun zamandır. 10 parmak klavye kullanır oldum bu yüzden. ama ne yazık ki bazen bu bile yetmiyor. bir saniye önce düşündüğümü unutuyorum.
tadı bazen çok güzel bazen de iğrenç gelen sigara. nasıl oluyor, neden oluyor bilmiyorum ama öyle oluyor işte. bazen canım camel çektiğinde gidip alıyorum bir tane. oooohh mis. başka bir zaman yine oluyor aynısı, ama bu sefer berbat. sigaradan aldığım tat psikolojimin bozuk olup olmamasıyla orantılı olarak gelişiyor sanırım. psikolojim bozuksa çok güzel, yoksa yok. (u: fak)
türk milletinin son zamanlarında yaşamak için bir şeyler yapmasına neden olabilecek bilgidir. malumunuz, yumurtanın ağza gelmesi diye bir şey var.
ilerleyen zamanlarda filminin çekilmesinin planlandığı `kürk mantolu madonna` adlı eserin yazarı.
mersin`de olmasına karşın adana il merkezinden, mersin il merkezine göre daha çabuk varılabilen vakıf üniversitesidir.
rep müzikte sıkça kullanılan bir sözcük.
sevindirici bir görüntü. sözlüğe her giriş yapışımda şööyle bir göz atıyorum ve görüyorum ki aramıza yeni isimler katılıyorlar. hoş geliyorlar, safa getiriyorlar.
zaman zaman tavaya yapışmaya neden olabilecek eylem.
adana taraflarında bolca duyulabilecek olan beddua.
bir çeşit hastalıktır. her zaman olmasa da zaman zaman oluyor bende ve bütün evi dolanıyorum. sonrasında bacaklarım ağrıyor tabi.
pazartesi gününden daha sıkıcı ve stresli geçen zaman dilimidir.
`sözlerini anlamadığımız zaman sanatçının sesi de müzikle bir olup dinlediğimiz şey enstrumantal bir parçaya dönüşüyor hocam, bundan zev kalıyoz.` diyerek yanıtlanabilecek sorudur.
dünyanın yuvarlak olmasından ötürü `hadi biraz gezelim` düşüncesiyle ortaya çıkmış istektir. tabi bakmışız, beğenmişiz, ooo güzel kızlar da var, hadi kalalım burada. (u: gülmesen de olur)
sinir bozucu bir laf.
banka sırasında iken söylenince veya herhangi bir işle meşgulken söylenince anlayışla karşılanır ama karşıdaki `ben seni birazdan arayayım` demesinin üzerinden iki gün geçtiği halde aramamışsa çok sinir bozucudur. ne yapayım, hakan altun mu dinleyeyim lan? ara işte arayacaksan.
banka sırasında iken söylenince veya herhangi bir işle meşgulken söylenince anlayışla karşılanır ama karşıdaki `ben seni birazdan arayayım` demesinin üzerinden iki gün geçtiği halde aramamışsa çok sinir bozucudur. ne yapayım, hakan altun mu dinleyeyim lan? ara işte arayacaksan.